- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 Ekim 2016, Pazartesi 9:12
KKTC’nin bir hukuk devleti olduğunu, anayasa söylemektedir. Bu durumda, yasama organının, yürütme organının ve yargı organının, hukuk devleti ilkelerine uygun olarak hareket etmeleri gerekmektedir.
Merhum Sayın Süleyman Demirel’in yargı ile ilgili bir sözü vardı. Diyordu ki, “Meclisi, Anayasa Mahkemesi kilitledi, yürütmeyi de, Danıştay kilitledi.” Kelimesi kelimesine ayni olamayabilir ancak, anlam itibarı ile böyle söylemişti.
Anayasa Mahkemesi’nin ve Yüksek İdare Mahkemesi’nin son günlerde vermiş olduğu ara emirleri üzerine, KKTC siyasetçilerinden, Sayın Demirel’in sözüne benzeyen bir söz işitmedim ama, basına yansımadığı için işitmediğim kanısındayım.
Son zamanlarda verilmiş olan ara emirlerinden dolayı bir hukukçu olarak ben son derece memnunum ancak, düz bir vatandaş olarak ve bir seçmen olarak memnun değilim.
Yargı organı, genel olarak adalet dağıtan bir organ değildir. Genel olarak adalet dağıtması gereken organlar, Yasama Organı ve Yürütme Organıdır. Peki; adalet dağıtımında Yargı Organının görevi nedir? Adalet dağıtımında Yargı Organının görevi, Yasama ve Yürütme Organının, genel olarak dağıttığı adaletten istisnai durumlarda nasibini alamamış olan kişilere, adalet dağıtmaktır.
Yasama Organı ve Yürütme Organı, genel olarak adalet dağıtmaya çalışırken, ortaya adaletsizliklerin çıkmaması için, muhalefet partilerinin çaba göstermeleri gerekmektedir. Muhalefet partileri bu çabayı, gerektiği yerde ve zamanda göstermelidir.
Muhalefet partileri, zamanında ve yerinde gerekli çabayı göstermiş olsalar, çoğunluğu elinde bulunduran iktidarı, adaletsizliğe yol açmayacak şekilde adalet dağıtmaya ikna edebilirler veya zorlayabilirler. Muhalefet partileri bunu yaparken, sivil toplum örgütlerini de yanlarına alarak, iktidar üzerinde bir baskı oluşturabilirler ve iktidarı, adaletsiz işler yapmaktan engelleyebilirler.
Muhalefet partileri tüm çabalarına rağmen, iktidarı, adaletsiz işler yapmaktan engelleyemezlerse, o takdirde, konuyu yargıya taşıyabilirler.
Tabii ki, yargı, yasama organının ve yürütme organının icraatlarının, hukuka uygun olup olmadığını denetleyecektir. Ancak yargının bu denetimi yapabilmesi için, konunun, birileri tarafından huzuruna getirilmesi şarttır. Yani anayasa yargıya denetim görevi vermiştir ancak, bu yetkiyi yargı, kendiliğinden kullanamaz.
Yasama ve Yürütme Organının her türlü icraatının yargıya taşınmasını pek isabetli bulmuyorum.
Yasama Organının ve Yürütme Organının her türlü icraatı karşısında, hiçbir şey yapmadan, her icraat yargıya götürülecekse, o zaman bırakınız, memleketi, Yargı Organı yönetsin.
Birçok konu yargıya götürülüyor ve yargı bir şeyler söylüyor ve iktidarı da muhalefeti de, yargının söylediklerinin arkasına gizleniyorlar.
Mesela bakıyorum, Göç Yasası, Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi, Göç Yasası’nı, anayasaya uygun buldu. Peki, Göç Yasası, Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmadı da, bu yasa hakikaten anayasaya uygun mu? Bana göre, Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, bu yasa anayasaya da, tüm dini kitaplara da aykırıdır. Adli açılış töreninde, Yüksek Mahkeme Başkanı, sadece yargıç maaşları açısından bu yasayı eleştirdi ve yargıçlığa müracaatların bu yasa nedeniyle azaldığını ifade etti. Bu ifade karşısında, Anayasa Mahkemesi’ne şu soruyu sormak benim hakkım olmaz mı? Hani ya da Göç Yasası anayasaya uygundu? Ancak hemen ifade edeyim ki, yargıçlık mesleğine olan müracaatların azalmasında Göç Yasası’nın hiçbir etkisi yoktur. Esas neden, objektif kriterlerin olmamasıdır. Bunun böyle olduğunu her şekilde ispatlayabilirim.
Keşke bu memlekette tüm binalar tek katlı olsa. Ancak, binaların kaç katlı olacağı konusu Allah aşkına yargının konusu mu? Yargı, siyasetçilerin belirlediği kat sayısına niye karışsın? Siyasetçiler niçin yargıyı halkla karşı karşıya getirmeye çalışıyor? Demokrasilerde memleket seçilenler tarafından yönetilir. Memleketin idaresi, atanmışlara bırakılmamalıdır. Aksi takdirde demokrasiden söz edilemez. Bu memlekette devletten para almayan yok gibidir. Meclis her birkaç senede bir seyrü- sefer affı çıkaracağına, arabası olana ödeyeceği paradan, seyrü-sefer parasını kessin. Bu iş bu kadar mı zordur? Siyasi tercihlerle, siyasi denetimle, yargı denetimini birbirine karıştırmamak gerekir.
Bu işe yargı niye karıştırılıyor?
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
23.04.2018 Yetkili organ
-
16.04.2018 Ağlarsa anam ağlar
-
09.04.2018 Tuhaf geliyor
-
02.04.2018 Dolandırıcılara dikkat da
-
26.03.2018 Olgunlaşamama
-
19.03.2018 Asgari ücret
-
12.03.2018 Allahın vermediğine
-
05.03.2018 Taşınmaz Mal Satışları
-
26.02.2018 22 Ocak olaylarına ilişkin dava
-
19.02.2018 Sonuçta beraat verseniz ne yazar
-
12.02.2018 Ceza yetkisi
-
05.02.2018 Öğrenci kiracılar ve öğrenci yurtları
-
29.01.2018 Birileri izah edemedi de
-
22.01.2018 Dokunulmazlığın kaldırılması
-
15.01.2018 Suçlar karşısında milletvekillerinin durumu
-
08.01.2018 Seçimden akılda kalanlar
-
01.01.2018 Trafik
-
25.12.2017 Avukatlık zor iştir
-
18.12.2017 Karma oy
-
11.12.2017 Önce biberondan kurtulalım
-
04.12.2017 Ağırlaştırılmış hapis cezaları
-
27.11.2017 Peki da!
-
20.11.2017 Şüphedeyim
-
13.11.2017 Midem ki
-
06.11.2017 Kadınım ve gözyaşlarım…
-
30.10.2017 Cinsel tecavüz, cinsel taciz, cinsel saldırı
-
23.10.2017 İştirak halinde suç
-
16.10.2017 Bırakınız da, tadı ile tuzu ile bir seçim olsun
-
09.10.2017 Sabıkaların silinmesinde yargının hali
-
02.10.2017 Teminata bağlamak (adli kontrol)
-
25.09.2017 Hukukun üstünlüğünü hakim kılacaklara duyurulur
-
18.09.2017 Bağımsızlık madalyonu
-
11.09.2017 Balığı boğazımda bırakan bağımsızlık
-
04.09.2017 Yavaş olun yafu…
-
28.08.2017 Kamulaştırma (2)
-
21.08.2017 Kamulaştırma
-
14.08.2017 Kişilerin mahkemelerde şahadet vermeleri
-
07.08.2017 Hekimler
-
31.07.2017 Boşanmada mallar (8)
-
24.07.2017 Boşanmada mallar (7)
-
17.07.2017 Boşanmada mallar (6)
-
10.07.2017 Boşanmada mallar (5)
-
03.07.2017 Boşanmada mallar (4)
-
26.06.2017 Boşanmada mallar (3)
-
19.06.2017 Boşanmada mallar (2)
-
12.06.2017 Tutanaklardan Rahme Hanım’ın davası
-
05.06.2017 Boşanmada mallar
-
29.05.2017 İstinaf
-
22.05.2017 Amaçlananın dışındaki suç
-
15.05.2017 Suç ortaklığı
-
08.05.2017 Yargı, polis işbirliği izlenimi
-
01.05.2017 Ölen eş yaşayan eş
-
24.04.2017 İki konu
-
17.04.2017 Başlık bulamadım
-
10.04.2017 Mirasın reddi
-
03.04.2017 Fetüs davası kararı sonrası
-
27.03.2017 Mirastan mahrum etme ve mirası reddetmek
-
20.03.2017 Bir anlayan varsa, anlatsın lütfen
-
13.03.2017 Adam gibi adam olunuz
-
06.03.2017 Tek kişilik limited şirket olsun
-
27.02.2017 Oh be
-
20.02.2017 Emeklilere duyurulur ki yargı kararının engeli yine yargıdır
-
13.02.2017 Huylu huyundan vazgeçmiyor
-
06.02.2017 Hani ya da bini geçtiydi
-
30.01.2017 Yakalayın
-
23.01.2017 Söz hakkı böyle verilemez
-
16.01.2017 Çekler
-
09.01.2017 Yasaklı göçmen
-
02.01.2017 2017 yılı ocak ayının birinci günü
-
26.12.2016 Conference Of Cyprus
-
19.12.2016 Cezaevinde yargılanmadan 4 bayram ve 2 yılbaşı
-
12.12.2016 İletişim
-
05.12.2016 Trafik suçlarına devletin bakışı
-
28.11.2016 Mektup
-
21.11.2016 İki deli
-
14.11.2016 Nakillerde hücre, doku ve organ tedariki
-
07.11.2016 Taşıyıcı annelik
-
31.10.2016 Doksandan çıksın
-
24.10.2016 Dernekler
-
17.10.2016 Hayatıma ve aileme doyamadım
-
10.10.2016 Nesep, evlilik içi ve dışı çocuklar
-
26.09.2016 Adli açılış
-
19.09.2016 Adli Yıl başlarken
-
12.09.2016 Cezaevinde yargılanmadan üçüncü bayram
-
05.09.2016 Tenzihsiz
-
28.08.2016 İlmi olmasın