- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 10 Haziran 2017, Cumartesi 15:15
Bu gün 20 yılı aşkın zamandır dünyanın en çok ‘arzu edilen’ otomobillerinden biri olarak görülen efsane ‘McLaren F1’in hikayesiyle karşınızdayım.
Yeni Zelanda doğumlu yarış otomobili tasarımcısı ve sürücüsü, mühendis, mucit... Kısaca otomobil için doğmuş biri. McLaren takımının kurucusu.
Goodwood pistinde kendi tasarladığı yeni “Can-Am” yarış otomobili M8D’le yaptığı kaza sonucu hayatını kaybetti. Trajik şekilde hayatını kaybetmesinin ardından takım, Yeni Zelandalı pilotun vasiyetini yerine getirerek, yarışmaya devam etti.
Bruce McLaren tarafından kurulan firma, önceleri sadece yarış takımı olarak tasarlandı. 1974 yılında McLaren pilotu olan Emerson Fittipaldi, McLaren-Ford M23’le takıma ilk kez Formula 1 Sürücüleri ve Üreticileri Şampiyonası’nı kazandırmıştır. Aynı yıl 1995 yılına kadar sürecek ünlü Marlboro sponsorluğu başladı.
1981 yılında Ron Dennis’in takımı Project 4 ile McLaren’in birleşmesi sonucu bugünkü McLaren takımı ortaya çıktı. Bundan sonra yapılan araçların ismi MP4’le anıldı.
Formula 1, Indy 500 ve Can-Am gibi birçok ünlü yarışta sayısız şampiyonluklar elde etmiş McLaren, günümüze kadar gelmeyi başarmış ve şu anda da başta otomobil dünyası olmak üzere, birçok farklı alanda boy gösteren bir şirket oldu. Firma, yarışlarda oluşturduğu başarılı kariyeri, günlük kullanım araçlarında da devam ettirdi. McLaren P1 GTR bu araçlardan birisi. Oldukça gösterişli duran araç, görenlerde hayranlık uyandırmaktadır.
McLaren’in kurucusu olan Bruce McLaren, şirketini kurmadan önce de birinci sınıf bir sürücüydü. Zira, başarılı isim daha 22 yaşındayken Formula 1 yarışını kazanarak, dünyanın en genç yarışçısı olma unvanını kazandı. Günümüzde ise bu rekor yalnızca Fernando Alonso ve Sebastian Vettel tarafından geçilebilmiştir. Bruce McLaren, otomobilini paylaşmış olduğu Chris Amon’la birlikte, LeMans yarışlarında Ford’un GT40 modeliyle yarışarak, bir Amerikan otomobiliyle bu yarışı kazanmış olan ilk isim olarak tarihe adlarını yazdırdı.
McLaren’ın otomobillerinde kullanmış olduğu geleneksel renk düzeni turuncu olarak düşünülmesine rağmen, durum hiç de böyle değildir. Zira Bruce McLaren’ın asıl renk kartelası siyah ve beyaz olarak bilinir. Ancak turuncu otomobil, televizyonlarda çok daha fazla gösterildiği için insanların inanışı da bu yönde oldu.
McLaren ilk F1 deneyimini 1966 yılında yapılan Monaco Grand Prix’te yaşadı. İlaveten; Bruce McLaren, Jack Brabham’dan sonra F1’de kendi şirketinin otomobilleri ile yarışan ikinci isim oldu. Bir Amerikan otomobil yarışı olan Can-Am’da 1960’lı ve 1970’li yıllara damgasını vuran isim Bruce McLaren oldu. Hatta ünlü Sir Jackie Stewart bile McLaren’ı yenmeyi başaramadı.
Talihsiz kaza
McLaren’in arabaları ünlü otomobil yarışı Indy 500’ü 1972, 1974 ve 1976 yılı olmak üzere tam üç kez kazandı. Bu yarışlarda McLaren otomobillerini süren isimler ise ünlü Mark Donohue ve Johnny Rutherford oldu.
Ron Dennis’in kurmuş olduğu Project Four Racing’le birleştikten sonra McLaren otomobilleri McLaren Project Four ya da MP4 olarak anılmaya başlandı. 1988 yılının Formula 1 yarışlarında, MP4/4 Ayrton Senna ve Alain Prost isimli yarışçılarıyla yapılan 16 yarışın 15’ini kazanarak, Formula 1’in en başarılı ismi oldu.
Enzo Ferrari’nin ölümünden yaklaşık bir ay sonra gerçekleşen yarışta, Ferrari duble yaparak bu yarışı kazanmayı başardı.
McLaren süper otomobil tanımını değiştirerek, saatte yaklaşık 390 km yapabilen arabalarının oldukça konforlu olmasını sağladı. Zira sürücünün aracın orta kısmında yer aldığı bu otomobillere sahip olan Rowan Atkinson ve Paul McCartney gibi isimler araçları ile istedikleri her yere rahatlıkla gidiyorlar. McLaren’ın F1 modeli bir yarış otomobili olarak tasarlanmasa da LeMans yarışlarında yer alan arabalardan biri olarak karşımıza çıktı.
İlaveten araçta kullanılan BMW V12 motoru, otomobile çok güçlü geldiği için, F1 üzerinde birkaç düzenleme yapılarak; aracın yavaşlatılması sağlandı. Performansı düşürülen efsanevi otomobil, yine de LeMans yarışlarını kazanmayı başardı. Nascar arabalarında elektronik kontrol düğmeleri sistemini geliştiren şirket McLaren oldu. McLaren her Indy 500 ve F1 arabasına ECU sağlayan şirket olarak da bilinmektedir. 6 Haziran 1970 tarihinde Bruce McLaren, kendi otomobillerinden birini test ederken talihsiz bir kaza geçirdi. Bu kaza sonucunda McLaren, arkasında yaslı bir eş, bir kız çocuğu ve büyük bir miras bırakarak hayata veda etti.
McLaren ünlü bisiklet yarışı Tour de France’da kullanılan bisikletleri de dahil olmak üzere, dünyanın en iyi bisikletlerinden bazılarını üreten isim olmuştur.
Bunları biliyor muydunuz?
McLaren F1
McLaren’i bilmeyeniniz yoktur. Formula 1 tarihinin en başarılı otomobillerinden biridir. Ancak McLaren’in hemen tüm otomobillerinde katkısı olan İngiliz dizaynır Gordon Murray’in kafasında yollarda da kullanılabilecek fakat yarış otomobili özelliklerine sahip muazzam otomobil üretme fikri bir kenarda duruyordu.
Sonunda kafasında bir plan oluşturdu, bunu kâğıda döktü ve McLaren’in patronu İngiliz sanayici Ron Dennis’in karşına dikilip projeyi anlattı.
F1’in motor bölmesinde altın kullanıldığını biliyor muydunuz? Evet, yanlış duymadınız! Zira altın en iyi yansıtıcılardan biri olduğu için, F1’in ısınan motoruna altın folyo ilave edilmiştir. Bu şekilde otomobilin karbon fiberinin sıcaklıktan zarar görmemesi sağlanmıştır.
106 adedi yollarda parçalandı
McLaren F1’in ilk müşterilerinden biri BMW’nin yönetim kurulu başkanıydı ve bu otomobille yüksek süratte büyük kaza yaptı ancak otomobilden hasarsız olarak çıkmayı başardı.
Bir diğer müşteri olan ve Mr. Bean olarak tanıdığımız Rowan Atkinson da McLaren F1’ini parçalayan sürücülerden biri oldu. 106 adet McLaren F1’in çok önemli bir bölümü yarışlarda veya sürücülerin elinde yollarda parçalandı.
Bugün kaç adet kaldığı tam olarak bilinmemekle beraber 70-80 arasında sağlam ve kusursuz F1’in hâlâ yollarda dolaştığı tahmin ediliyor. Fiyatları ise yanına yaklaşılabilir gibi değil. 1994’te McLaren tarafından üretilen ve dünyada büyük sükse yapan otomobile 810 bin dolar fiyat biçilmişti.
Bugünse, bu efsane araçlar her yıl yeni bir rekor kırarak el değiştirmeye devam ediyor. Geçen yıl ilk F1 aracının sahibi potansiyel alıcılara 11 milyon dolar teklif etmişti. Ve bunun da üstünde bir rakama, tam 12 milyon dolara otomobili satmayı başarmıştı. Kaliforniya’da özel bir ‘LM’ serisi F1 13.75 milyon dolara satılarak, ‘paranın alabileceği en pahalı F1 aracı’ unvanına hak kazandı.
Ara Sokaktakiler: Uğur Ergün
Bugünkü klasik sever konuğum Uğur Ergün. Bundan sanırım beş yıl kadar önceye dayanan tanışıklığımız hayırlı bir vesile sayesinde olmuştu. Kıymetli dostum Mustafa Soyak, şu an sahibi olduğu 1974 model BMW 2002 arabasını almasında aracı olup, bu satışı yapmıştı. Doğru yerden doğru kişiye bir araba değişimi olmuştu. Uğur dostum o zamandan beri özellikle klasik BMW araçları üzerine adeta uzman olmuş, derin ve zengin bilgiler sahibiydi.
İlk göz ağrısı, ilk restorasyon yaptığı arabasını nasıl satmaya kıyabilmişti açıkçası şaşırmıştım. Biz klasik severler özellikle restorasyon süreci geçiren araçlarından kolayına kopamaz. O süreçte araba ve sahibi arasında bağ oluşur. Bu yüzden ayrılmak zor olur. Uğur’un elinde yine 4 tane daha çeşitli model BMW vardı. 1502,1602, 2002 modellerine sahipti. Bugün bu araçları da tekrar hayata döndürmeyi başardı. Titiz ve hassas çalışmalarını sabırla tamamlayan Uğur kardeşim, bu zamana kadar başka klasik arabalar da edindi.
1985 model Land Rover Deffender, 1979 model Mercedes Benz 450SLC, 1965 ve 1969 model iki tane Mustang Coupe ve 1971 model Morris Minor Pick up. Benim de favori aracım olan Morris özellikle Uğur’un sahibi olduğu yangın söndürme cihazları mağazası Pekur Ltd’de, tiyatral bir görünüm içerisinde klasik bir itfaiye aracına çevrilmiş, adeta gelenleri karşılıyor.
Üzerinde antika yangın söndürme tüpleri, merdiveni ve diğer ürünleriyle çok güzel bir görünüme sahip. Eşi İpar Ergün’le bazı klasik otomobil faaliyetlerinde boy gösteren Uğur, ülkemizde yangın üzerine expert olmuş ender insanlardan. Aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı da olan Uğur, bu konuda ülkemizde oldukça başarılı girişimlerde bulundu.
Küçük çaplı bir de antika rozet ve madalya koleksiyonuna sahip sevgili dostum, yakın zamanda yollara çıkarmayı düşündüğü araçlarını hazırlamakta. Eminim ki daha nice klasikleri aynı hassasiyet ve önemle hazırlar ve yollara kavuşturursun sevgili dostum.
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
07.04.2018 Kralların otomobili: Rolls Royce (RR)
-
17.03.2018 Zero Fighter: MAZDA RX-7
-
10.03.2018 Baloncuk Otomobil (Bubble Car): Isetta
-
17.02.2018 İkonik ikizler…-2
-
20.01.2018 Yıldırımların efendisi: Nikola Tesla
-
13.01.2018 Çocukluğunuza döndüren müze: İstanbul Oyuncak Müzesi
-
30.12.2017 Klasiklerle dolu bir sezonun ardından (KTKOD)-(1)
-
23.12.2017 Hobiden müzeye: Keskinoğlu Klasik Otomobil Müzesi
-
16.12.2017 Harikalar Diyarı: Key Museum
-
09.12.2017 Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi
-
02.12.2017 Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi’nde tarihe yolculuk
-
25.11.2017 Türkiye’nin ilk özel klasik otomobil müzesi: Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi
-
18.11.2017 Geçmişe yolculuk: Ural Ataman Müzesi
-
11.11.2017 Yaz bitti, haydi müzelere
-
28.10.2017 Ayrıcalıkların rallisi: Bosphore Card Klasik Otomobil Rallisi
-
21.10.2017 Karada, denizde: Amphicar
-
30.09.2017 Otomotivin stil ikonu: Morgan
-
23.09.2017 Otomotivin stil ikonu: Morgan’ın doğuşu (1)
-
16.09.2017 “One life, live it”: Landrover
-
09.09.2017 Lefkoşa gecesi klasiklerle ışıldadı
-
02.09.2017 Hızlı ve güçlü: Nissan Skyline GT-R
-
19.08.2017 Hafifliğin mucidi: Anthony Colin Bruce Chapman
-
12.08.2017 Asil ve Asabi İngiliz: LOTUS ESPRİT
-
05.08.2017 Çizgi roman adam: Mustafa Soyak
-
29.07.2017 İtalyan mızrağı: Maserati
-
22.07.2017 Dikiş makinesinden otomobil tarihine: Opel
-
15.07.2017 Varsa, yoksa ‘bisiklet’
-
08.07.2017 “Geleceğe Dönüş” kahramanı: Delorean DMC
-
01.07.2017 Otomobilin Kızılderilisi: PONTİAC
-
24.06.2017 Yollardaki yeni şeytan: Pagani
-
17.06.2017 Dört halka Alman: Audi
-
03.06.2017 Bir ‘Klasik Festival’ hikâyesi -II-
-
27.05.2017 Bir ‘Klasik Festival’ hikâyesi
-
20.05.2017 Mercedes Benz Gullwing ‘Martı Kanat’
-
13.05.2017 ‘Klasik’lerle unutulmaz bir gün
-
06.05.2017 ‘Jip’e ismini veren marka: Jeep
-
22.04.2017 İlklerin otomobili: Porsche
-
15.04.2017 Diktatörleri peşinde koşturan adam: Ferdinand Porsche
-
08.04.2017 Bir Amerikan Efsanesi: Carroll Shelby
-
01.04.2017 Karadaki köpekbalığı: Mustang
-
25.03.2017 Bir devin hazin sonu: General Motors (GM)
-
18.03.2017 Bir efsanenin öyküsü: Chevrolet Camaro
-
11.03.2017 İmkânsızların buluştuğu otomobil: Koenigsegg
-
04.03.2017 Uçağın yeryüzündeki kanatsız hali: Lamborghini
-
25.02.2017 İtalyan boğası: Lamborghini
-
18.02.2017 Türk otomotivinin mihenk taşı: Tofaş ve ‘kuş serisi’
-
11.02.2017 Mazide kalan bir araç: Arçelik Triportör
-
04.02.2017 Yaban arısı: Vespa
-
28.01.2017 Yıllardır değişmeyen tutku: Vespa
-
21.01.2017 Özgürlüğün diğer adı: Lambretta
-
14.01.2017 Bisiklet Atölyesinden Dünya Markasına: Morris
-
07.01.2017 Klasiklerle dolu bir sezonun ardından -2-
-
31.12.2016 Klasiklerle dolu bir sezonun ardından -1-
-
24.12.2016 “Gordini” efsanesi
-
17.12.2016 Her kesimin otomobili: BABA RENO (Renault 12)
-
10.12.2016 Hurdalıktan yollara çıkan klasikler
-
03.12.2016 Asaletin Timsali - Kraliçenin Arabası: BENTLEY
-
26.11.2016 ‘Ben Martin’ ‘Aston Martin’ (James Bond)
-
19.11.2016 Üzerinde güneş batmayan ülkenin‘batan markaları’
-
12.11.2016 Atatürk’ün otomobilleri
-
05.11.2016 Asfalttaki boxer: Subaru
-
29.10.2016 Bir ralliden ötesi: Bosphore Card Klasik Otomobil Rallisi
-
22.10.2016 Yol gösterici yıldız: Subaru
-
15.10.2016 Corvette
-
08.10.2016 Amerikan rüzgârı: Chevrolet Corvette
-
01.10.2016 Ferrari’nin baş belası: Ford GT40
-
24.09.2016 Bir Ford efsanesi: "Cossie"
-
17.09.2016 UÇAN TABUT: Peugeot 205 GTI T16
-
10.09.2016 Dört çekerin atası: Audi Quattro
-
03.09.2016 İtalyan aygırı: Lancia Delta Integrale
-
28.08.2016 Şampiyonlar şampiyonu: Sebastien Loeb