- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 04 Ocak 2018, Perşembe 9:07
İran’da hükümet karşıtı protesto gösterileri oluyor. Bu satırlar yazıldığı sırada gösterilerde ölenlerin sayısı 21’di. Bu sayı artabilir. Halkın protesto gösterileri konusunda sağlıklı analiz yapmak kolay değil. Tabii işin kolayı var. “Bu Amerikalıların işi” dersiniz ve konu kapanmış olur. Bunlar komplo teorileri. Bu yaklaşıma göre halklar özne olamazlar. İlla işin içinde “dış güçler” vardır. Nitekim İran’ın dini lideri Ayetullah Hameney de böyle düşünüyor. Gösteriler konusunda “İran’ın düşmanlarını” suçluyor. Olayların nasıl gelişeceğini göreceğiz. “İran’da ne oluyor?” sorusuna sağlıklı cevap verebilmek için daha çok bilgiye ihtiyacımız var. Rejimi alt etmek kolay değil ama halkın taleplerini susturmak da kolay değil. Teokrasi modern toplumun ihtiyaçlarına, sorunlarına çözüm üretemez. İran halkı demokratik bir siyasal sisteme layıktır.
Bu yazıda hükümet karşıtı gösterilere değil demografi konusuna değinmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde İran ve Türkiye demografileri konusunda okuduğum iki yazıya atıfta bulunacağım. Carnegie düşünce kuruluşu internet sitesinde yer alan Richard Cincotta ve Karim Sadjadpour imzalı “Iran in Transition: The Implications of the Islamic Republic’s Changing Demographics” ve The Guardian’da yer alan “Türkiye'de doğurganlık oranının düşmesi Erdoğan'ın vizyonunu tehdit ediyor” başlıklı yazılara bakacağız. Komşu iki ülkenin nüfusları hemen hemen aynı. İran’ın nüfusu 81.2 milyon, Türkiye’nin 79.5 milyon.
Nüfus konusu ekonomi, siyaset, uluslararası ilişkiler, çevre konularıyla yakından bağlantılıdır. Değişim halinde olan dinamik bir öğedir. Bir ülkeyi anlayabilmek için demografik eğilimlerini iyi bilmek gerek. Her ne kadar demografi kader olmasa da bazı eğilimleri değiştirmek zordur. Gelişen toplumlarda doğurganlık oranının düşmesi bu eğilimlerden biridir. Hem İran’da, hem de Türkiye’de doğurganlık oranında düşüş var. İki ülkenin bazı bölgelerinde doğurganlık oranı daha fazladır ama önemli olan ülke ortalamasıdır. 1980’li yılların ortalarında İran’da ortalama doğurganlık oranı 6.5 çocuktu. 2005’ten bu yana 2 çocuk. İran nüfusunun yüzde 75’i şehirlerde yaşıyor. Şehirlerde yaşayanlar daha az çocuk yapar. Aynı konuda Türkiye için şunlar yazılmış: “Türkiye'nin nüfus büyümesi durdu, doğurganlık oranı Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en düşük seviyesine indi. Ve Türk nüfusu yaşlanıyor.” “Doğurganlık oranındaki kontrol edilemez düşüş Türkiye'yi, yaşlanan nüfus sorunuyla baş başa bırakacak.” “Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ülkede doğurganlık oranının 2016'da ilk kez 2,1'e gerilediği belirtildi.” Kısacası İran ve Türkiye toplumları yaşlanma sorunu ile karşı karşıya kalacak.
Halen Avrupa, Japonya, Çin ve başka ülkeler yaşlanan nüfus sorunu ile karşı karşıya. Eninde sonunda tüm ülkeler bu noktaya gelecek. Hükümetler doğurganlık oranını artırmak için çaba harcayabilir. Türkiye ve İran’da böylesi çabalar var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “üç çocuk” çağrısını hatırlayalım. Ne var ki bu çabalar genellikle doğurganlık oranındaki düşüşü durdurmuyor. Önemli olan 2.1 çocuk ortalamasının altına düşmeden önceki dönemi iyi değerlendirebilmek. İran’da halen çalışma yaşında olan insanların sayısı diğer yaş gruplarından daha büyük. Ortalama yaş 31. Bu durum olumlu bir demografik ortam oluşturuyor. Çalışabilir yaştakilerin oranının yaşlılar ve çocuklardan yüksek olması bir “fırsat penceresidir”. Pencere kapanmadan iyi değerlendirilmesi gerekir. BM tahminlerine göre İran’da pencere 2040’la 2045 arasında kapanacak. İran’ın fırsat penceresinin kapanması Türkiye, Lübnan, Tunus gibi ülkelerden daha hızlı oluyor. Dolayısıyla İran’ı yönetenlerin 2045’e kadar olan süreci iyi yönetmeleri gerekir. Bunu başaramazlarsa fırsat heba edilmiş olacak.
Ortadoğu’da birçok ülkenin nüfusu çok genç, ancak bu gençlerin kaliteli eğitim almaları ve iş bulmaları sağlanmadığı sürece genç nüfusun sunduğu fırsatlar değerlendirilemez. Nitekim bu ülkelerde gençler arasında işsizlik oranı çok yüksek ve bu da sosyal sorunlar yaratıyor. Türkiye ve İran’ın bu durumdan gerekli dersleri çıkarıp gençlerini iyi eğitimle donatmaları ve istihdam sağlamaları gerekir. Bunu başarırlarsa hızlı kalkınma sağlayabilirler. Aksi takdirde fırsat uçup gidecek. İran verilerine göre her yıl iyi eğitim almış 150 bin İranlı yurt dışına kaçıyor. BBC’de yer alan “Turkey brain drain: Crackdown pushes intellectuals out” başlıklı yazı Türkiye’nin de beyin göçü sorunu yaşamaya başladığını gösteriyor.
İran ve Türkiye’nin demografik fırsatı değerlendirebilmeleri için demokrasi, hukuk devleti ve özgürlüklere ihtiyacı var.
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
22.04.2018 Baskın seçimler
-
19.04.2018 Demokrasi ölüyor mu?
-
15.04.2018 Suriye, savaş, barış
-
12.04.2018 Otoriter popülizm
-
08.04.2018 Nükleer enerji
-
05.04.2018 Öldürülen Filistinliler
-
01.04.2018 İyimserlik için argümanlar
-
29.03.2018 Yapay zeka rekabeti
-
25.03.2018 Enformasyon savaşları
-
22.03.2018 Siyasi manipülasyonlar çağı
-
18.03.2018 Enerjide geçiş dönemi
-
15.03.2018 Suriye savaşı: Sekizinci yıl
-
11.03.2018 Dünyanın kadın hakları karnesi
-
08.03.2018 Netanyahu’nun siyasi geleceği
-
04.03.2018 Putin’in “yeni” silahları
-
01.03.2018 İtalya seçimleri ve Avrupa
-
25.02.2018 Yolsuzlukla mücadele
-
22.02.2018 Otoriter rejimlerde seçimler
-
18.02.2018 Teknoloji demokrasiye tehdit mi?
-
15.02.2018 Tillerson gelirken
-
11.02.2018 Münih Güvenlik Konferansı mesajı
-
08.02.2018 Yumuşak güç
-
04.02.2018 Hukukun üstünlüğünde de gerileme
-
01.02.2018 Dünyada demokrasi geriliyor
-
28.01.2018 Savaşın geleceği
-
25.01.2018 İfade özgürlüğü
-
21.01.2018 Avrasya şafağı
-
18.01.2018 Özgür olmayan Türkiye
-
14.01.2018 Lübnan ve hidrokarbon kaynakları
-
11.01.2018 Avrupa’da popülizm aşıldı mı?
-
07.01.2018 İran’ı anlamaya çalışmak
-
31.12.2017 2018 ve Türkiye
-
28.12.2017 2018’e bakış, öngörüler
-
24.12.2017 2017’de Ortadoğu
-
21.12.2017 Duvarlar dönemi
-
17.12.2017 Putin’in zafer ilânı
-
14.12.2017 Paris tek gezegen zirvesi
-
10.12.2017 Brexit’e doğru
-
07.12.2017 Ortadoğu’da ateşle oynamak
-
03.12.2017 Yemen’e dikkat
-
30.11.2017 Lübnan’a dikkat
-
26.11.2017 Batı mı, doğu mu?
-
23.11.2017 Bir diktatörün sonu
-
19.11.2017 Ne olacak İngiltere’nin hali?
-
16.11.2017 Süper zenginler ve geriye kalanlar
-
12.11.2017 Vergi kaçıran zenginler
-
09.11.2017 Dünyayı sarsan 10 yıl
-
05.11.2017 Bonn iklim zirvesi
-
02.11.2017 Luther, Reform, Avrupa
-
29.10.2017 Balfour Deklarasyonu 100 yaşında
-
26.10.2017 Dünyada demokrasinin durumu
-
22.10.2017 Ortadoğu’da İran faktörü
-
19.10.2017 Çin'in güçlü lideri
-
15.10.2017 Trump ateşle oynuyor
-
12.10.2017 Dış politikada savrulmalar
-
08.10.2017 Ekim Devrimi 100 yaşında
-
05.10.2017 Yalan rüzgarları
-
01.10.2017 Katalonya referandumu
-
28.09.2017 Sağa kayan Almanya
-
24.09.2017 Sıkıcı Almanya seçimleri
-
21.09.2017 72. BM Genel Kurulu
-
17.09.2017 Yine Arakanlı Müslümanlar
-
14.09.2017 Yine iklim değişikliği
-
10.09.2017 Türkiye-AB ilişkileri nereye gidiyor?
-
07.09.2017 Kuzey Kore ne istiyor?
-
03.09.2017 Kasırgalar, kuraklıklar
-
31.08.2017 Arakan trajedisi
-
27.08.2017 Yaklaşan Almanya seçimleri
-
24.08.2017 Unutulan Afganistan savaşı
-
20.08.2017 Batı niçin zengin oldu?
-
17.08.2017 Nükleer savaş mı?
-
13.08.2017 Kutsal mekânlarda anlaşmazlık
-
10.08.2017 Global tehdit algısı: IŞİD, küresel ısınma
-
06.08.2017 Küreselleşmenin sonu mu?
-
03.08.2017 Bölgemiz Doğu Akdeniz
-
30.07.2017 Venezuela tehlikeli dönemeçte
-
27.07.2017 AB düze çıktı mı?
-
23.07.2017 Batı balkanlara dikkat
-
20.07.2017 Tarihten ne öğrenebiliriz?
-
16.07.2017 Transatlantik ilişkilerde kriz
-
13.07.2017 Demografi ve gelecek
-
09.07.2017 Yenilenebilir enerji jeopolitiği
-
06.07.2017 G20 zirvesi: Zor zirve
-
02.07.2017 Gazze: Saatli bomba
-
29.06.2017 Ortadoğu’da yalnız kalmak
-
25.06.2017 Taht oyunları
-
22.06.2017 Avrupalılar ve AB
-
18.06.2017 Adalet
-
15.06.2017 Katar krizi
-
11.06.2017 Ortadoğu’yu sarsan 6 gün
-
08.06.2017 İngiltere sandıkta
-
04.06.2017 Dünyamız ve insanlık için tehlikeli karar
-
01.06.2017 Avrupa tek başına
-
28.05.2017 Zenginlerin G7 zirvesi
-
25.05.2017 Kritik NATO zirvesi
-
21.05.2017 Trump zorda
-
18.05.2017 İran: Ruhani mi, Reisi mi?
-
14.05.2017 Yeni İpek Yolu
-
11.05.2017 Çevre sorunları ve gelecek
-
07.05.2017 Fransa: Irkçılığa hayır
-
04.05.2017 Erdoğan-Putin görüşmesi
-
30.04.2017 Dünyada basın özgürlüğünün durumu
-
27.04.2017 Enerji gerginlikleri
-
23.04.2017 Fransa kritik dönemeçte
-
20.04.2017 Seçimlere doğru İngiltere
-
16.04.2017 Türkiye: Karar günü
-
14.04.2017 Türkiye: Karar zamanı
-
13.04.2017 Türkiye: Karar zamanı
-
09.04.2017 Suriye ve kimyasal silahlar
-
06.04.2017 Popülizmin sahte vaadleri
-
02.04.2017 Fransa ve AB’nin kaderi
-
31.03.2017 Nükleer silahları yasaklamak
-
26.03.2017 AB 60 yaşında: Başarılar, sorunlar
-
23.03.2017 Bir yıl sonra Türkiye-AB anlaşması
-
19.03.2017 Suriye savaşı 6 yaşında
-
16.03.2017 IŞİD sonrasını düşünmek
-
12.03.2017 Brexit’e doğru
-
09.03.2017 Quo vadis AB?
-
05.03.2017 Tiranlık ve günümüz
-
02.03.2017 Avrupa ve “yeni” dünya
-
26.02.2017 1917: Rusya’da özgürlüğün baharı
-
23.02.2017 İçe kapanmak çözüm mü?
-
19.02.2017 Münih güvenlik konferansı
-
16.02.2017 Yoğun bakımdaki Yunanistan
-
12.02.2017 Türkmenistan seçimleri
-
09.02.2017 Yunanistan’ın mali sorunları
-
05.02.2017 Özgürlük gerilerken
-
02.02.2017 Trump’ın bağnazlığı
-
29.01.2017 “Kaybolan” anayasa
-
26.01.2017 Aşırı sağ enternasyonal
-
22.01.2017 Demokrasinin geleceği
-
19.01.2017 Trump ve Amerikan kamuoyu
-
15.01.2017 Obama’yı nasıl bilirdiniz?
-
12.01.2017 Davos 2017
-
08.01.2017 Siber güvenlik
-
05.01.2017 Guterres’in işi zor
-
01.01.2017 1917’den 2017’ye
-
29.12.2016 Popülizm ve demokrasi
-
25.12.2016 2017: Avrupa’nın kaderi
-
22.12.2016 2016: Kötü yıl
-
18.12.2016 İnsanlığın utancı: Halep trajedisi
-
15.12.2016 Din ve eğitim
-
11.12.2016 25 yıl sonra Orta Asya
-
08.12.2016 Eğitimde başarı
-
04.12.2016 İtalya, Avusturya: Karar günü
-
01.12.2016 Ortadoğu, gençler ve gelecek
-
27.11.2016 Brexit, Trump, İtalya, Avusturya
-
24.11.2016 Popülizm üzerine
-
20.11.2016 Kuraklık ve bölgemiz
-
17.11.2016 Trump ve NATO
-
13.11.2016 Popülizmin gücü
-
10.11.2016 Trump dönemi
-
06.11.2016 Türkiye nereye?
-
03.11.2016 Türkiye’nin sınavı
-
30.10.2016 Tarihten öğrenmek
-
27.10.2016 ABD seçimleri yaklaşırken
-
23.10.2016 Habitat III: Şehirler, kalkınma, çevre
-
20.10.2016 IŞİD: Sonun başlangıcı
-
16.10.2016 BM’de Guterres dönemi
-
13.10.2016 Clinton mu, Trump mı?
-
09.10.2016 Irak’ın kaderi
-
06.10.2016 Halep cehennemi ve ABD
-
02.10.2016 Lozan tartışmaları
-
29.09.2016 Azerbaycan’a bakış
-
25.09.2016 Suriye’nin geleceği
-
22.09.2016 Dünya ve mülteci krizi
-
18.09.2016 Karadeniz’de dengeler
-
15.09.2016 71. BM Genel Kurulu başlarken
-
11.09.2016 11 Eylül ve terörle mücadele
-
08.09.2016 Suriye açmazı
-
04.09.2016 Gözler G20 zirvesinde
-
01.09.2016 Kerimov sonrası
-
28.08.2016 Burkini ve özgürlükler