- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 12 Şubat 2018, Pazartesi 10:00

Göksel SAYDAM
Vergide ekonomik yaklaşım ilkesine ve diğer ilkelere ilişkin değerlendirmeVergi, hukuksal bir kavram olmanın yanı sıra, bir de ekonomik kavramdır. Bu nedenle, vergiyle ilgili olayların anlaşılması ve yorumlanmasında, konunun ekonomik boyutunun da dikkate alınması gerekir.
Vergi yükümlüleri vergi ödememek amacıyla bazı hukuksal durumu ve işlemleri gerekçe göstermeye (Tax Avoidance) vergiden kaçınmaya çalışılırken bir diğer yükümlü grubu ise uygulanan vergi politikalarının ekonomide yarattığı olumsuzlukları gerekçe göstermektedir. Bu gibi durumda verginin ekonomik yükünün ortaya çıkarılması bu ilke kapsamı göz önünde bulundurularak yapılacak vergi düzenlemelerinde çok dikkatli davranılmalıdır.
Vergilemede ekonomik yaklaşım ilkesinin ikinci önemli kısmını ise vergi hukukundaki kanıt gerçek gelir esasına dayandırılması zorunluluğu oluşturmaktadır. Bu olgudan hareketle vergide “gerçek gelirin” vergilendirilmesi ilkesi ortaya çıkmaktadır. Bu ilke ve diğer vergilendirme ilkeleri gibi uluslararası vergi hukukunda yerini almış bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla bu ilkeye göre “olası” veya “varsayımlara dayalı” gelirler üzerinden vergilendirme yapılamaz. Özellikle de gerçek kişi dışındaki şirketlere, kurumlara, kuruluşlara vb. işletmelere “gerçek gelir ilkesi” esasının uygulanması zorunlu tutulmuştur.
Bu konuya ilişkin bir ilke ise “vergide tahakkuk ilkesidir” ki bu ilkenin temeli muhasebe bilimine dayanmaktadır. Diğer bir anlatımla, gelir üzerinden alınan vergilerde gelirin tahsil edilmesinin gerekmediği, gelir olarak doğmasının yeterli görülmesi ilkesidir. Bu ilke sadece gelir bakımından değil giderleri de kapsamaktadır. Yani tahakkuk etmiş bir giderin fiilen ödenmeden önce gider olarak yapılmasına olanak sağlanmıştır.
Vergi hukukunda bir diğer önemli ilke ise “dönemsellik ilkesidir”. Bu ilkeye göre vergilendirilecek gelirlerin hangi dönemi kapsayacağıdır. Söz konusu ilkeye göre, belirli bir dönem kapsamında olan gelirler vergilendirilir. Örneğin, Gelir ve Kurumlar Vergisi’nde genellikle takvim yılıdır. KDV ve BSİV uygulamaları ile stopaja tabi gelirlerde bu süre aylık olarak saptanmıştır. Birçok gelişmiş ülke bahse konu vergi türlerine ilişkin vergilendirme dönemleri aylık yerine üçer aylık dönemler olarak saptanmış olup gerek işletmelere gerekse muhasebe mesleği ile ilgili faaliyet gösterenlere daha rahat ve daha az hata yapma veya hatasız çalışma yapmalarına olanak sağlamakta, ayrıca bürokratik işlemler asgari düzeye indirilmiş olmaktadır.
Dünyanın globalleştiği yorumları, mal ve hizmet hareketlerinin artık kıtalar aşması, uluslararası ticaretin neredeyse uluslar üstü bir noktaya ulaşması, elektronik ticaretin “klasik vergi ilkeleri” döneminin artık geçmekte olduğuna işaret etmektedir. Nitekim, ekonomik ve hukuksal yapılar bu gelişmeye göre şekillenmektedir. Bu gerçek karşısında vergi hukukun da bu gelişme süresi dışında kalması mümkün değildir.
Ülkeler vergi politikalarını düzenlerken, bu politikaların sadece kendi içinde değil, diğer ülkeler nezdinde yaratacağı etkileri de dikkate almaktadırlar. Ülkelerin vergi sistemleri uluslararası alandaki ekonomik ve politik mücadelelerinin bir unsuru konumuna yükselmiş olup uluslararası yatırımlar, yatırım yapılan yerlerin belirlenmesinde o ülkenin “vergi iklimine” de dikkat etmekte, özellikle de sağlam bir hukuksal ve kamusal hizmetler altyapısına ve düşük vergi yüküne sahip ülkeler tercih edilmektedir ki bu özellikler KKTC için büyük önem taşır. “Vergi Rekabeti” diye de tanımlanan bu kavrama gerekli önemin verilmesi KKTC’nin sosyo-ekonomisine büyük katkılar sağlayacağına inancım tamdır.
“Vergi Rekabeti” olarak tanımlanan bahse konu kavram o kadar önem kazanmıştır ki artık hükümet yetkilileri ülkelerine yatırımı çekebilmek için pazarlama faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Bu nedenle, ülkelerin genellikle maliye ve ekonomi bakanları kendi ülkelerindeki vergi sisteminin “yatırım dostu” olduğunu ve “hukukun üstünlüğü” konusunda gerekli hukuksal yapıya sahip olduklarını yerli ve yabancı yatırımlara bizzat duyurmakta olup ülkelerine çeşitli sektörlerde yatırımcı gelmesi için uğraş vermektedirler.
Kanımca, bu uğraşlarını güçlendirmek için KKTC’de yıllar önce kurulmuş olan Yatırım Geliştirme Ajansını (YAGA’yı) etkin hale dönüştürebilirler.
Ancak, hangi konuda olursa olsun sağlanan teşviklere sadık kalınmalı ve yasalar arasında muhtemel çelişkiler süratle giderilmek suretiyle yatırımcıda yaratılması muhtemel “hayal kırıklığı” veya KKTC devletine olan veya olabilecek güven erozyonu önlenmelidir. Aksi halde yerli ve yabancı yatırımcılara devlet olarak sağlanan teşviklerin çeşitli nedenlerle kısıtlanması, kullandırılmaması veya vergilendirilmesi ambargolar dolayısıyla kısıtlı ekonomik potansiyele sahip KKTC ekonomisi yatırımcı kaybına uğramış olacaktır.
Özetle;
- Verginin kamu giderlerini karşılamak için alınması, yasa ile konması vergi yükünün kişilerin ödeme güçleri ile orantılı olması, vergide genellik, eşitlik, adalet ve denge olması gibi ilkeler özellikle 19. yüzyılda oluşmuş ilkelerdir.
- 20. yüzyılda bu vergileme ilkelerinin yeni uygulama alanlarına kavuştuğu bir dönemin başlangıcı olduğumuz içinde bulunduğumuz 21. yüzyıl ise tüm bu ilkelerin “tümünden” oluşan bir “vergi sisteminin” ve “vergi rekabeti” adı altında topluca pazarlandığı bir dönemdir.
- Ülkemizin hızla değişen ekonomik koşullara ayak uydurmakta zorlandığı, bu nedenle vergileme ilkeleri yerine verginin
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
23.04.2018 KKTC’de vergi reformu gerekliliği var mı?
-
09.04.2018 KKTC’nin yetkili makamlarının bilgisine
-
02.04.2018 Hukukun üstünlüğü mü, verginin fazla tahsili mi önemlidir?
-
26.03.2018 İnternet üzerinden yapılan mal ve hizmet kazançları vergiye tabi mi?
-
20.03.2018 AB’de ve TC’de vergi teşvik uygulamaları
-
05.03.2018 Mali denetim türleri ve özellikleri (2)
-
26.02.2018 Mali denetim türleri ve özellikleri (1)
-
05.02.2018 TC’de döviz kredisi uygulamaları hakkında bazı bilgiler
-
15.01.2018 Vergi hukukunda önemli ilkeler
-
08.01.2018 Servet beyanı esasında vergilendirme
-
01.01.2018 KKTC’de etkin ve adaletli bir vergi yapısı için reform gerekliliği
-
04.12.2017 Vergi hukuku ilkelerinin tarihi kaynakları ve gelişimi (2)
-
27.11.2017 Vergi Hukuku ilkelerinin tarihi kaynakları ve gelişimi (1)
-
20.11.2017 Vergi yükümlüsü ve vergi sorumlusu tanımları
-
13.11.2017 Bütçe nedir ne değildir?
-
06.11.2017 Mali ve bütçe disiplini (3)
-
30.10.2017 Mali ve bütçe disiplini (2)
-
23.10.2017 Mali ve bütçe disiplini (1)
-
16.10.2017 Kamu yönetiminde hesap verebilirlik, etik ve sorumluluk
-
09.10.2017 Kamusal hesap verme zorunluluğu
-
02.10.2017 Vergi uyumunun sağlanmasında bilinmesi ve yapılması gerekenler (2)
-
25.09.2017 Vergi uyumunun sağlanmasında bilinmesi ve yapılması gerekenler (1)
-
18.09.2017 KKTC’nin bazı dünya şampiyonlukları (2)
-
11.09.2017 KKTC’nin bazı dünya şampiyonlukları (1)
-
06.09.2017 Vergi adaleti algısının önemli unsurları
-
28.08.2017 Seyrüsefer affı neden ilgi görmedi?
-
21.08.2017 “Şerefiye Vergisi” nedir? Ne değildir (2)
-
14.08.2017 “Şerefiye vergisi” nedir? Ne değildir (1)
-
07.08.2017 Vergi psikolojisi ve etkileri
-
31.07.2017 Neden siyasiler koltuklarını bırakmak istemezler?
-
24.07.2017 Vergilemenin gelir dağılımı ilişkisi
-
17.07.2017 Vergi gelirlerinin kamusal hizmetlere dönüşmesi gerekliliği
-
10.07.2017 Vergilemenin mali ve ekonomik prensipleri (2)
-
26.06.2017 Verginin yansıması
-
12.06.2017 Kamu görevlileri etik davranış ilkeleri (1)
-
05.06.2017 Vergilemede etkinlik ve vergi reformu
-
29.05.2017 Vergi kültürü ve etkileri
-
22.05.2017 KKTC’nin vergi çıkmazının temel nedenleri ve bazı öneriler (2)
-
15.05.2017 KKTC’nin vergi çıkmazının temel nedenleri ve bazı öneriler (1)
-
08.05.2017 Ücretlerin vergilendirilmesi
-
01.05.2017 Vergi yasalarının uygulanması ve yorumlanması
-
24.04.2017 Servet üzerinden alınan vergiler
-
17.04.2017 Kurumlarımızın ve şirketlerimizin kurumsallaşması gerekir
-
10.04.2017 Bu ülkede denetim olmazsa hiçbir şey olmaz (3)
-
03.04.2017 Bu ülkede denetim olmazsa hiçbir şey olmaz (2)
-
28.03.2017 Bu ülkede denetim olmazsa hiçbir şey olmaz (1)
-
20.03.2017 Devlet Laboratuvarı yandı deyip geçmeyelim (2)
-
13.03.2017 Devlet Laboratuvarı yandı deyip geçmeyelim (1)
-
06.03.2017 Gelir üzerinden alınan vergiler ve özellikler
-
27.02.2017 Vergi hukukunda mali güç ile vergilendirme gücü (2)
-
20.02.2017 Vergi hukukunda mali güç ile vergilendirme gücü (1)
-
13.02.2017 Uluslararası vergi hukuku kuralları değişiyor
-
06.02.2017 Vergi harcama kayıtlarının tutulması ve önemi
-
30.01.2017 Hükümetin yaptığı vergi, resim ve harç zamları ne kadar yasaldır? (1)
-
23.01.2017 Büyüyen ekonomik kriz karşısında alınacak hiç mi önlem yok? (2)
-
16.01.2017 Büyüyen ekonomik kriz karşısında alınacak hiç mi önlem yok? (1)
-
09.01.2017 Demeden edemediklerim
-
02.01.2017 Ekonomi yönetimi ve halkların almaları gereken dersler
-
02.01.2017 1963 tarihli pul vergisi yasası neden güncelleştirilmiyor?(3)
-
26.12.2016 1963 tarihli Pul Vergisi Yasası neden güncelleştirilmiyor?(2)
-
19.12.2016 1963 tarihli Pul Vergisi Yasası neden güncelleştirilmiyor? (1)
-
12.12.2016 Çifte vergilendirmeyi ve vergi kaybını önleme anlaşmalarının önemi
-
05.12.2016 Vergi yükünün ekonomik etkileri
-
28.11.2016 Verginin anayasamızdaki yeri ve vergi yasalarının uygulanması
-
21.11.2016 Ücretlerin vergilendirilmesi
-
14.11.2016 Vergi hukukunun özellikleri
-
07.11.2016 Kamu görevlileri reform düzenlemelerinde aşağıdaki konu düşünüldü mü?
-
31.10.2016 Vergi güvenlik yöntemleri (3)
-
24.10.2016 Vergi güvenlik yöntemleri (2)
-
17.10.2016 Vergi güvenlik yöntemleri (1)
-
10.10.2016 ‘Vergi Duyuruları’nın yasal durumu, temel nedeni ve sonuçları (2)
-
03.10.2016 ‘Vergi Duyuruları’nın yasal durumu, temel nedeni ve sonuçları (1)
-
26.09.2016 Pul vergisi yasası ve uygulamaları güncelleştirilmeli
-
19.09.2016 Hükümetin 109 ürüne fon uygulama kararı anayasaya aykırıdır (3)
-
12.09.2016 Hükümetin 109 ürüne fon uygulama kararı anayasaya aykırıdır (2)
-
05.09.2016 Hükümetin 109 ürüne fon uygulama kararı anayasaya aykırıdır (1)
-
28.08.2016 Vergileme yetkisinin ve etiğinin önemi