Elmas TOKAY
Girne Ağır Ceza Mahkemesi, Geçitköy’de, 8 Mart 2017 tarihinde meydana gelen ve 48 yaşındaki Kamil Göktepe’nin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına sebebiyet veren kamyon şoförü Jeyhun Babayev’i 6 yıl hapse mahkum etti.
Heyet adına kararı okuyan Başkan Melek Esendağlı, ehliyeti ve tecrübesi olmadan ağırlık taşıyan bu kamyonu sürerek ölümlü kazaya sebebiyet vermesinin, sanığın ne denli tehlike saçtığının ortada olduğuna dikkat çekti. Esendağlı, bunun yanında, sanığa ehliyeti olmadığı halde şoför olarak iş verilmesinin, bununla da kalınmayıp, ağır yük taşıyan bir kamyon sürmesine fırsat verilmesinin işveren tarafından, yol güvenliği hakkındaki kurallara hiçbir önem verilmediği, yol güvenliğini tehlikeye atacak şekilde çalışanlarına araç teslim ettiğinin açıkça göstergesi olduğunun altını çizerek, polis teşkilatını ve hükümet edenleri daha fazla denetim yapmaları için göreve çağırdı.
Sanık tüm davalarını kabul etti
Melek Esendağlı başkanlığında Yargıç Seran Bensen ve Yargıç Murat Soytaç’tan oluşan Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin baktığı davanın dünkü karar oturumunda, İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener hazır bulundu.
Heyet adına kararı okuyan Başkan Melek Esendağlı, sanık aleyhine gelen en ağır davanın, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet verme olduğunu, bu suçun 7 yıla kadar hapislik ön gören bir suç olduğunu söyledi. Esendağlı, sanık aleyhine getirilen toplam 12 davanın hepsini kabul ettiğini ve adaletin erken tecellisine yardımcı olduğunun altını çizdi.
“Sanık dikkatsiz ve kontrolsüzdü”
Sunulan olgulara bakıldığında, sanığın kullandığı taş yüklü kamyonun, Girne’ye doğru seyretmek için yola çıktığını ve yolun sağına geçerek kazaya sebebiyet verdiğini kaydeden Esendağlı, sanığın kullanımındaki kamyonu, son derece kontrolsüz, çok tehlikeli bir şekilde sevk ve idare ettiği neticesine ulaştıklarını söyledi. Esendağlı, kamyonun hayatını kaybeden Kamil Göktepe’nin kullandığı araca çarpma sonrası, Van aracın 13 metre kadar geldiği istikamete doğru sürüklendiğini belirtti.
Göktepe’nin kazanın meydana gelmesinde katkısı olan bir kusurunun olmadığının görülmekte olduğunu dile getiren Esendağlı, kamyonun ise, tamamen dolduracak şekilde kırılmamış kaya parçalarıyla dolu olduğunu ve karşı şeride geçerek kaza yaptıktan sonra, 100 metre kadar sürüklenip, toprak sete çarparak toprağa gömülmesi sonrası durabilmesinin, aracın ne denli ciddi tehlike saçtığının göstergesi olduğuna vurgu yaptı.
“Kamyonda mekanik bir arıza yoktu”
Sanığın kullandığı araçta, kazaya etken olacak mekanik bir arızanın olmadığının olgularda sunulduğunu kaydeden Esendağlı, sanığın, kullanımındaki kaya yüklü aracı, yokuş aşağı inerken, fren yaparak kontrol etmeye çalıştığını, ancak aracı, makul bir sürücü gibi kamyonu sevk ve idare edemediği, aracın kontrolünü kaybettiğinin açıkça görüldüğünü söyledi. Esendağlı, sanığın acemi ve dikkatsiz olmasının bu kazanını oluşumuna büyük bir katkı sağladığının ortada olduğunu dile getirdi.
“Sanığın ehliyeti yok”
Heyet Başkanı Melek Esendağlı, sanığın Türkmenistan’da ehliyeti olduğu, ancak KKTC’de çalışma izniyle çalışacağında KKTC’de geçerli bir ehliyete sahip olması gerektiğine değindi. Ancak, sanığın bu kamyonu KKTC ehliyeti olmaksızın kullandığını ifade eden Esendağlı, sanığa ehliyeti olmadığı halde şoför olarak iş verilmesinin, bununla da kalınmayıp, ağır yük taşıyan bir kamyon sürmesine fırsat verilmesinin, işveren tarafından, yol güvenliği hakkındaki kurallara hiçbir önem verilmediği, yol güvenliğini tehlikeye atacak şekilde çalışanlarına araç teslim ettiği açıkça ortada olduğuna dikkat çekti.
“İşverenlere dava dosyalandı”
Bu yöndeki işverenin kusur ve ihmallerinin hoşgörüyle karşılanmasının olanaklı olmadığının altını çizen Esendağlı, ancak bunun bu davanın konusu olmadığını, iddia makamı tarafından belirtildiği üzere hazırlanan diğer dosyalar tahtında görüşülüp karara bağlanacağını belirtti.
“İşveren pervasızca davrandı”
“Sanığın yetkisi, becerisi olmadan KKTC’den ehliyetsiz bir şekilde, bu işi üslenerek tehlikeli araç kullanması ve bir kimsenin ölümüne sebep olması göz ardı edilemez” diyen Esendağlı, sanığın tecrübesiz olarak, ehliyetsiz olarak, eğitim almadan, işe alınmasının, işverenin pervasızlığının bir göstergesi olmasına rağmen, bu hususta sanığın kazaya sebebiyet verirken, içinde bulunduğu kusur ve ihmalini önemli ölçüde azaltmayacağı kanaatinde olduklarını söyledi.
“Tehlike bununla sınırlı değil”
Esendağlı, sanığın ehliyeti olmadan, tecrübesi olmadan ağırlık taşıyan bu kamyonu sürerek kazaya sebebiyet vermesinin, sanığın yol güvenliği bakımından, ne denli tehlike saçtığının göstergesi olduğunu söyledi. Ancak Esendağlı, tehlikenin bununla sınırlı olmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Sanığın kullanımına verilen kamyon hakkındaki soruşturma, bir başka vahim hususu daha meydana çıkarmıştır. Sanığın kullanımındaki kamyon, GT 528 kayıt numaralı araçtır. Bu araca GK 431 plaka numarası takılmış, HA 548 plakalı aracın ise motoru takılarak 3 kamyon birleştirilmiş ve bir kamyon haline getirilmiştir. Bununla ilgili yasal prosedür takip edilmemiştir. GT 528 plakalı araç hakkındaki işletme izni 2008 yılında son bulmuş, satıldıktan sonra devri yapılmamış, 2008’den sonra seyrüsefer ruhsatı çıkarılmamıştır. Bu kamyon, sigortası olmayan ve 2011’de kayıttan düşmüş bir araçtır. Kaza tarihi 2017 olarak alındığında, bu koşullardaki aracın, uzun yıllardır tehlike saçar bir vaziyette, gayri yasal koşulların birden fazla olduğu halde yollarda seyrettiği ettiği görülmektedir.
Uzun yıllardır süre gelen yol güvenliğini tehlikeye atan bu hususlar, denetimle engellenebilecek, önüne geçilebilecek hususlardır. Trafikte yol güvenliğinin artırılması için engellenebilecek bu tehlikelerin önüne geçilmesinin acil olduğu ortadadır. Yakın zamanda meydana gelen ölümlü kazalarda iş araçlarıyla yapılan kazaların etki ve neticesinin ne denli ağır oldu açıkça görülmektedir.
Rutin trafik denetimleri tehlikenin önüne geçilebilmesi için, alınacak yöntemlerden önemli bir tanesidir. Denetim, seyir halinde olan, ihlâl yapan kişilerin tespitiyle kazaların önlenebileceği gibi, denetim yapılacağının bilinmesi ve hissedilmesi, tehlikeli veya ehliyetsiz olarak araç kullanılmamasının önüne geçebilir.
Yol güvenliği ve insan sağlığının korunmaya layık olduğu bir düzende, devlet mekanizmalarının daha etkin tedbir alması beklenir. Kamu vicdanının beklentisi de budur.
Polis teşkilatının olanaklarını seferber ederek, bu yönde en erken zamanda tedbir alması denetimleri artırması acildir.”
Sanıkla ilgili lehte ve aleyhte olan tüm hususları değerlendirdiklerini kaydeden Başkan Esendağlı, sanığın kişisel durumundan önce kamu menfaatinin önemli olduğuna vurgu yaptı. Esendağlı, sanığın ölüme sebebiyet verecek suçu işlerken, ehliyetsiz olmasıyla birlikte birden fazla suçu birlikte işlemiş olmasının, trafik ihlallerinin birden fazla olmasını da dikkate aldıklarını belirterek, sanığı aleyhine getirilen tüm davalardan suçlu bularak 6 yıl hapis cezasına mahkûm ettiklerini açıkladı.
Esendağlı sanığı, cezasını çektikten sonra da 2 yıl ehliyet almaktan men etkilerini söyledi.
Güncelleme Tarihi: 14 Haziran 2017, 07:51