Aslı İZVEREN (İç Mimar)
Türk Dil Kurumu, Bohem’in sözlük anlamını ‘Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan (kimse veya topluluk)’ olarak veriyor.
19. yüzyıl sonlarında Çingene yaşamına bir çeşit ironik gönderme şeklinde başlayan fakat sonrasında özellikle edebiyat ve sanat çevrelerince avangart dönemi yansıtan bir stildir. Bohem, tam olarak bir yaşam tarzı olduğu için de çok belirgin kuralları olmayan ve kişinin karakterine göre şekillenip yorumlanabilen bir stildir.
Bohem tarzın genelde topluluktan kaçan ve kendi kabuğuna çekilip tüm tabulardan ve genel geçer gailelerden uzak bir yaşam tercih edenlere has olduğu söylenir. Küçük bütçe ve uygun fiyatlara edinilen parçalar ile özgün mekanlar yaratma fikrinden yola çıkılmıştır. İşte burada sanırım Çingenelere yapılan göndermeyi anlayabiliriz. Çingenelerin ucuz parçalarla uyumsuzluk içinde yarattıkları ahenk, bolca renk ve değişik malzemeler kullanmaları, bohem tarzın yönünü belirlemiştir. Fakat Çingeneler değil de, daha çok aydın ve sanatçı kişiler tarafından yeniden yorumlanmıştır.
Bohem mekanlar; aslında genellikle edebiyatın ve sanatçının içinde bulunduğu yaşamsal ve toplumsal sorgulamalar, bazen dönemsel geri çekilme ve karanlığı anımsatsa da, aslında canlı ve renkli mekanlardır. Zıt renkler, değişik desenler, biraz kolonial, biraz Avrupai, kısacası her şeyin birleştiği mekanlardır. Rahatlık ve dayanıklılık ön plandadır.
Modern bir mekan ile bohem bir mekan arasındaki farkı görür görmez anlarsınız. Bohemde ince ve yalın çizgiler yoktur. Yalınlık, mekana verilen karakterde gizlidir. İlk bakışta kalabalık gelen ve daha önce yan yana hayal edemediğiniz eşyaların birlikte oluşturduğu karakteristik düzene kendinizden de bir şeyler katarak oldukça özgün mekanlar yaratabilirsiniz.
Renkli aynalar ve camlar, patchwork desenli halı veya mobilyalar, tablolar, loş aydınlatmalar, özellikle de takım olmayan ama birlikte bir bütünü oluşturan aksesuarlar göze çarpar. Rahatlık ön plandadır. Hem vintage hem de modern/çağdaş öğeler kullanılabilir. Kısacası, farklı dönemleri, farklı stilde mobilyaları birleştiren ve tamamen kendi karakterinizi mekanınıza yansıttığınız bir yaşam tarzıdır bohemian.
Seyahat etmeyi sevenler için bohem tarzı kolaylıkla evinizde oluşturabileceğiniz bir tarzdır. Çünkü etnik aksesuarlar, biblolar ve değişik kültürlerden toplanılan birbiriyle tamamen bağımsız öğelerin kullanılabileceği tek tarz belki de bohemdir. Eklektik yani birçok tarzın karışımı dediğimiz üslupta bile bu denli şaşırtıcı ve sürprizlerle dolu öğeler yoktur. Çünkü eklektik tarzda muhakkak dokusal-renksel uyumlar ve iyi bir görüntü aranırken, bohemde düşüncesiz ve kaygısızca yerleştirilen öğelerin kompozisyonuna rastlanır. İşte bu yüzden Bohem stil, tıpkı Çingeneler gibi yarını düşünmeden, yani kurallara geleneksel bir bakış açısıyla uymadan, renkli ve yaratıcılığa açık bir yaşamı tercih edenlerin stilidir.
Bohem stilde tasarlanmış mekanların en büyük ortak özelliği kişiye özel olmasıdır. Birçok eşya veya aksesuar başka bir yerde bulunmasına ve yekpare bir parça olmamasına rağmen sizin düzeniniz içinde yer bulduğu için bütünün bir parçası olacak, her elemanın mekanınızda yarattığınız karakterde farklı bir görevi olacaktır.
Bu hafta bohem tarzını az da olsa sizlere anlatmaya çalıştım. Bohem tarzının stabil kuralları olmayışı ve bu ‘kişiye özel’ özellikleri zaman içinde yeni tarzların oluşmasına sebep olmuştur. Örneğin son yıllarda hippi ve bohem stilinin birlikte kullanılmasıyla boho chic gibi yeni stiller oluşması da aslında özellikle ev dekorasyonunda kuralların geçerli olmadığını ve kişilerin kendilerini en rahat hissedecekleri, onların yaşam tarzına en uygun evleri yaratmanın en doğrusu olduğuna inancımı pekiştirmektedir. Böylelikle herkese renkli, yarın gailesiyle geçmeyen, tek kelimeyle; bohem bir hafta sonu dilerim.
