Tünay MERTEKCİ

Ülkemizdeki doğa katliamının önüne bir türlü geçilemiyor…

Lefkoşa Dereboyu’ndaki Kanlıdere’nin bir bölümünde Lefkoşa Kaymakamlığı tarafından yapılan ağaç kesimleri, çevreye verdiğimiz değeri bir kez daha ortaya koydu… Biyologlar Derneği dün olay yerinde yaptığı basın açıklamasıyla bu doğa katliamına sert tepki gösterdi.

Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, Lefkoşa Kaymakamlığı’nın Kanlıdere içerisine dozer ve kamyonlarla girdiğini ve bölgeye büyük zarar verdiğini vurguladı. Türkseven, daha önce hiçbir sel felaketinin yaşanmadığı Dereboyu’ndaki dere içerisinde kaymakamlığın neden böyle bir çevre katliamına giriştiğinin düşündürücü olduğunu belirtti.

“Yetkililer bilinçsiz”

Kaymakamlar ve belediye başkanlarının çevre bilincinden yoksun olduğunu savunan Türkseven, ülkemizde bu tip uygulamalara sık rastlandığını söyledi. Türkseven, Mağusa Belediyesi’nin tarihi hendeğinin içerisindeki doğal bitki örtüsünü sıyırdığını ve bu bitki örtüsüne bağlı yaşayan hayvanları yok ederek, su fakiri Kıbrıs’ta çim yetiştirmeye başladığını belirtti. Türkseven, Lefkoşa Kaymakamlığı’nın Kanlıdere’ye dozerlerle saldırarak ağaçları kırdığını, kökünden söktüğünü ifade etti.

“Yasaya aykırı hareket ediliyor”

Niyazi Türkseven, Kamu Derelerini Koruma Yasası’nın 4. maddesinde “Kimse, herhangi bir derenin kenarlarını veya duvarlarını yıkamaz, kesip deviremez veya onların içini veya altını kazamaz veya başka biçimde onlara zarar veremez veya onları tahrip edemez” denildiğini hatırlatarak, hukuk devletinde kimsenin kendini yasaların üzerinde göremeyeceğini belirtti.

“Derhal istifa etsinler”

Çevre Yasası’na göre, hem sulak alanlara zarar verildiğini hem de koruma altında olan çizgili kaplumbağaların yaşam alanlarının tahrip edildiğini ifade eden Türkseven, bunun bir suç olduğunu ve kaymakamın derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Kaymakamlığın; dere içerisindeki bitki örtüsünü sıyırarak yok ettiğini, yüksek boylu ağaçların dallarını kırdığını, kökünden söktüğünü, su birikintilerini toprakla doldurduğunu ve içerisinde yaşayan kurbağaları, koruma altındaki çizgili kaplumbağaları öldürdüğünü ifade eden Türkseven, şöyle devam etti:

“Çevrede yaşayan kuşların, diğer hayvanların su kaynaklarını kuruttuğunu, söz konusu arazi içerisindeki birçok canlının yok ettiğini, derenin yamaçlarını ve tabanını sıyırarak ilk yağmurlarda toprağın erozyona uğramasına yol açtığını, derenin içerisini kazarak, derenin doğal yapısını bozduğunu ve tüm bu sebeplerden dolayı çevre katili oldu”.

Bu uygulamaları yaparken kaymakamlığın elinde bir dayanak olup olmadığını soran Türkseven, bunu yaparken nereye danışıldığının belirsiz olduğunu ifade etti.  İçişleri Bakanı’nın gereğini yaparak Lefkoşa Kaymakamını görevden alması gerektiğini savunan Türkseven, en doğru olanın Lefkoşa Kaymakamı’nın özür dileyerek derhal istifa edip evine gitmesi olduğunu iddia etti.

Türkseven, yasaları hiçe sayan insanlara karşı polis teşkilatının ve savcılığın seyirci kalmaması gerektiğini ifade ederek doğayı korumanın tüm kurumların asli görevi olduğunu vurguladı.