2011 yılında gerçekleşen tsunami felaketinden sonra hasar gören Fukuşima'daki nükleer santralde sızıntı meydana gelmiş ve radyoaktif sular oradaki dev tanklarda depolanmaya başlamıştı.
Aradan 12 yıl geçti ve santral bölgesinde bulunan su depolama tankları yavaş yavaş dolmaya başladı.
Radyoaktif su okyanusa boşaltılacak
Yetkililer artık su depolayacak alan kalmadığını belirtirken, yaklaşık 1 milyon tondan fazla radyoaktif suyun okyanusa boşaltılması gündemde.

Yetkililer, radyoaktif suyun aslında çok ciddi bir filtrasyon işleminden geçtiğini ve çevreye zarar vermeyeceğini söylese de bu karar çevre örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.
Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu Greenpeace'in yaptığı bir araştırmaya göre, söz konusu radyoaktif su, insan DNA'sına zarar verme potansiyeline sahip tehlikeli bir radyoaktif madde içeriyor.
Tehlike yok diyenler de var
Japon hükümeti, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve bağımsız bilim insanları, planlanan salınımın makul ve güvenli olduğunu söylüyor.
Okyanusa radyoaktif su salmak doğru mu
Radyasyonla ilgili şaşırtıcı bir şey, ne kadar yaygın olduğudur. Hava, su, bitkiler ve granit tezgahlar dahil olmak üzere, hemen hemen her şey bir dereceye kadar radyoaktiftir.
Uzun mesafeli bir havayolu uçuşu bile uçaktaki herkesi birkaç göğüs röntgeni değerinde radyasyona maruz bırakır.

Radyoaktif sudaki "trityum" söz konusu olduğunda, atmosferdeki doğal süreçler her yıl 50-70 peta-bekerel (PBq) trityum üretir. Bu değeri saf trityum değerine çevirirsek, her yıl doğal olarak 150-200 gram trityum oluştuğunu görüyoruz.
Pasifik Okyanusu'na bakıldığında, yaklaşık 8,4 kg trityum zaten suda var. Karşılaştırıldığında, Fukuşima atık suyundaki toplam trityum miktarı yaklaşık 3 gram ile çok daha küçüktür.