Ceren ÖZBİL

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, kısa süre önce hekim maaşlarına zam yapılacağını müjdelese de bu haber ilgili kesimi tatmin etmedi.

Hükümet, 2011'den önce göreve başlayan hekimlerin maaşına bin 200 ve 2011'den sonra göreve başlayanlara ise 2 bin 200 TL artış yapılması hedefleniyor.

Ancak emekliliğe ve özlük haklarına yansımayacak bu artış, hekimleri mutlu etmedi. Hekimler, özerk bir yasa çıkarılarak, emeklilik, maaş ve özlük haklarının da bu yasaya göre belirlenmesini istiyor.

Hekimlere göre,  2011'den sonra yürürlüğe giren ve “Göç Yasası” diye adlandırılan yasa, hekimler arasında ciddi bir adaletsizlik yaratıyor.

KIBRIS Gazetesi'ne konuşan hekimler, sağlıktaki sorunları çözmek için sadece hekim maaşlarına artış yapılmasının yeterli olmadığını söyledi ve maaş artışını hekimleri susturmak için atılan bir adım olarak değerlendirdi.

Ekenoğlu: Yeterli değil

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Ekenoğlu, hekimlere yapılması planlanan bin 200 TL ile 2 bin 200 TL arasındaki zammın, sağlıktaki sorunları çözmek için yeterli olmadığını söyledi.

Sırf hekimleri susturmak için bu kararın alındığını savunan Ekenoğlu, hekimliğin zor bir meslek olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Ben maaş artışı kararının yeterli olmadığı görüşündeyim. Sağlıktaki sorunları çözmek için bin TL, iki bin TL maaşlara zam, yeterli değildir. Hekimlik zor bir iştir. ‘Benim işim bitti, gideyim’ diye düşünülecek bir iş değildir. Bu nedenle yapılacağından söz edilen zammın yeterli olacağı görüşünde değilim. Ayrıca yapılacak zam, emeklilik maaşlarına da yansımayacaktır”.

Hüdaoğlu: Günü kurtarmaya çalışıyorlar

Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Suphi Hüdaoğlu, doktorların özlük haklarının artırılmadan sadece geçici olarak maaşlarının artırıldığını belirtti ve bunun günü kurtarmak dışında bir şey olmadığını kaydetti.

Yapılması gerekenin, hekimlerin arzuladığı gibi hekim maaşlarının, hakim maaşı seviyesine getirilmesi gerektiğini savunan Hüdaoğlu, böylece hekimlerin tam gün çalışmasının sağlanabileceğini belirtti.

"Eğer yapılan zam özlük haklarına ve emekliliğe yansımayacaksa, sorunları çözmeyecek" diyen Hüdaoğlu, zaten sağlığa ayrılan bütçenin de çok düşük olduğundan söz etti.

Hüdaoğlu, sağlık için ayrılan bütçenin en az yüz 12 olması gerektiğini ifade etti ve ancak bu şekilde doktor ve diğer sağlık çalışanlarının maaşlarına da yeterli artışın yapılabileceğini anlattı.

İncirli: Haklar ileri değil, geri alındı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurçin İncirli, olaya sadece maaş açısından bakmamak gerektiğini söyledi ve aslında hekim maaşlarının artmış gibi gösterildiği bu yasayla birlikte birçok hekim hakkının ileri değil, geri alındığını belirtti.

2011 yılından sonra işe giren hekimlerin, kamu değil, sosyal sigorta emeklisi olacağını kaydeden İncirli, şöyle devam etti:

“Olaya sadece maaş açısından bakmamak lazım. Maaşın verilmesi değil, arka plan çok önemli. İşte tahsisatlar kesilecek, emekliler, sigorta emeklisi olacak, kamu emeklisi olmayacak artık. Kısa dönemde yaş pasta gibi durur.  Yani çok güzel görünür.  Maaşlar arttı. Ama uzun dönemde bakıldığında, hiç hekim lehine olacak bir şey değil.

Hak açısından, emekliliğimiz açısından ciddi sıkıntılar yaratacak. Bir kısım hekim, sigorta emeklisi olacak. Uzun dönemde bakıldığında hekimin aleyhine bir yasadır. Cazip olarak bakılmamalı. Gözüktüğü gibi değil”.

“Her kesimin özerk yasası olmalı”

İncirli, sadece hekimlerin değil, kamudaki her kesimin özerk bir yasası olması gerektiğini belirtti ve hekimlerin savunduğunun da bu olduğunun altını çizdi. Nurçin İncirli, şöyle dedi:

“Burada yapılması gereken sadece maaş artışı değil. Bu Göç Yasası iyi bir yasa değil. Çalışan kamu hekimi için mantıklı bir yasa değil.

Her kesimin özerk yasası olması gerekir. Sendikanın savunduğu ve bizim de destek verdiğimiz budur. Özerk, bize ait bir yasamız olması gerekir. Ama bu sadece hekim için de geçerli değildir. Bir BRTK çalışanı için de özerk bir yasa olmalı, tüm kamuda çalışan her birim için özerk bir yasa olmalıdır. İş, sadece para artırılması değildir. Uzun dönemde kaybettiren bir yasa. Üçe böldüler insanları. Ancak hekimler bir bütündür. Biz hep beraber hareket etmeye karar verdik. Meslek, maddi- manevi karşılığı ödenemeyecek bir meslek. Herkes evinde

otururken çalışan bir grup. Düşünün bir kere bir hayat kurtarır. Bunun karşılığında maaşı, 5 bin, 7 bin ya da 10 bin TL olamaz. Zaten bu insanlara ödenemez. Ama ona göre de uygun hakların verilmesi gerekir. Önemli olan,

hak edene hak ettiğini vermek, adil sistemi kurmak önemli. Poliklinikte 10 tane hasta bakan bir hekimle, 5 hasta bakan bir hekim aynı maaşı almamalı. Ben memurluk sistemine karşı bir hekimim”.