Gökhan Güler

Türkiye 100 yılı ve gerçekleşen hedefler…





Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarihten itibaren geleceğe yönelik son derece stratejik hedefler ortaya koyarak bunlara ulaşma mücadelesi içerisinde olmuştur. Söz konusu projelerin kimine kısa vadede ulaşılsa da orta vadede bahse konuların önleri kapatılmıştır…
1924’de Atatürk’ün direktifleri ile savunma sanayinin en önemli kolu olan havacılık sanayinin temelini teşkil eden uçak sanayinin kurulmasına karar verilmiş. Bu çerçevede Kayseri’deki Uçak Fabrikası 6 Ekim 1926 tarihinde törenle açılmış. İki motorlu Junkers A-20 Bombardıman uçaklarının imalatına başlanmıştır. Bu fabrikada, Hava Kuvvetleri tarafından 1932 yılına kadar 15 adet Junkers A-20 bombardıman uçağı imal etmiştir…
1939’a gelindiğinde Eskişehir Uçak Fabrikasında prototipi yapılan MMV-1’in (Millî Müdafaa Vekaleti-1) geliştirilmiş modeli olan ALAN-2 prototipi, NUD-36 (Nurettin Demirağ-36) koduyla 24 adet başlangıç eğitim uçağı olarak imal edilmiştir. İmal edilen uçaklar teknik şartnameye uygun olmadığı(!) gerekçesiyle iptal edilmiştir. Nuri Demirağ, kendi geliştirdiği uçakları, kendi kurduğu bir fabrikada üretmeye başlamıştır. Bu fabrika da dönemin yöneticilerinin basiretsizliğinin kurbanı olmuştur. İngiltere ve Amerika’nın askerî yardımları bahane edilerek, bu fabrika atıl hâle getirilmiştir. Öyle ki, Nuri Demirağ’ın uçaklarını almayan dönemin Türk Hava Kurumu Başkanı kendisini, ‘Amerika’nın verdiği bedava uçak dururken fabrikanıza parayla sipariş verirsem yarın bu millet beni asar’ diyerek savunmuştur. Öyle ki Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasının dışarıya ihracat yapmasına dahi izin verilmemiştir…
Yine tüm hayatını uçmaya ve uçaklara adayan Vecihi Hürkuş’un gayretleri ve samimi çırpınışları, görünmeyen gizli eller tarafından sürekli engellenmiş, sabote edilmiştir. Uçak bombaları ve motor üreten Şakir Zümre ise, karşısına çıkartılan engeller sebebiyle işini önce tarım aletleri yapımına, orada da destek bulamayınca, soba imalatına çevirmek zorunda kalmıştır…
Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri (Killigil) Paşa, Türkiye’ye döndüğünde savunma sanayi projelerine yönelmiştir. Ancak Sütlüce’deki silah fabrikası 1949 yılında kendisi ve pek çok kişiyle birlikte şüpheli bir şekilde havaya uçurulmuştur. Böylece, Türkiye açısından son derece stratejik bir savunma sanayi hamlesi daha, yok edilmiştir…
1961 yılında 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikaları TÜRASAŞ’ta, üretilen 4 otomobil trenle Ankara’ya götürülmüştür. Dr. Öğretim üyesi Cezmi Karasu (62), Devrim otomobili projesinin başarıyla tamamlanmasına karşın o dönemin güçlü otomobil lobileri nedeniyle seri üretime geçilemediğini ifade etmiştir…
***
Türkiye, 1940’lı yıllarda Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü açısından uçak üreten saygın bir ülkedir. Ancak sonraki yıllarda koptuğu havacılık sektörüne günümüzde İHA ve SİHA üretmeye başlamasıyla yeniden güçlü bir dönüş yapmıştır…
Türkiye’nin Otomobili Projesi Ortak Girişim Grubu İşbirliği Protokolü, Anadolu Grubu, BMC, Kıraç Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding’le imzalanarak TOGG araçların üretimine de başlanmıştır…
Türkiye, TOGG ile geleceğin teknolojisini üretebilmek için önemli bir proje ortaya koymuştur. TOGG, tasarımı, bataryası ve şarj istasyonlarıyla küresel bir marka olarak ortaya konmuş önemli bir projedir.
Türkiye’nin son yıllarda başta savunma sanayi olmak üzere teknoloji alanındaki atılımları, görev aldıkları birçok bölgede savaşların kaderini değiştirirken SİHA’lar, ilk uçak gemisi TCG Anadolu ve TOGG gibi örneklerle meyvelerini vermeye başlamıştır.
Türkiye, son dönemde sağlıktan uzay çalışmalarına, insansız hava araçlarından (İHA-SİHA) elektrikli ve sürücüsüz yerli otomobile kadar birçok alanda önemli adımlar atmıştır…
Türkiye’de savunma sanayisinde yaşanan önemli gelişmelerden biri de Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) tarafından Milli Muharip Savaş Uçağı konusunda yaşanıyor. Türkiye’nin hava gücüne büyük bir katkı yapacak uçağın 2023’te hangardan çıkması, 2025-2026’da ilk uçuşunun yapılması ve 2028 yılından sonrada envantere katılması bekleniyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı TEKNOFEST programında yaptığı konuşmada, “Günümüz dünyasında gerçek anlamda bağımsızlığın birinci şartı, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır. Teknoloji konusunda sadece kullanıcı olarak kaldığımız sürece, hiçbir alanda özgürlüğümüzü garanti altına alamayız” dedi.
Asıl olan hazır teknolojiyi almak ve onun kullanımını öğrenmek değil, teknolojiyi tasarlamak, geliştirmek ve üretmektir…
Sonuç olarak; Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir. Millî silahları, millî uçakları, millî gemileri, millî uyduları, millî tankı, İHA’ları, SİHA’ları, Akıncıları, Kızılelmaları, tüfeği ve daha nicelerini çok çalışarak üretmeyi başarmıştır.
Türkiye, TCG Anadolu Amfibi Hücum gemisinden, Milli Muharip Uçağına, Altay Tankından Atak Helikopterlerine ve bunların yanında Akıncı’dan Aksungur’a, Bayraktar TB2’den Anka’ya her çeşidinden İHA’yı SİHA’yı dünyanın dört bir yanına ihraç etmektedir. Türkiye yüzyılında Türk Savunma sanayi gümbür gümbür çalışmalarına devam etmektedir…

Türkiye 100 yılı ve gerçekleşen hedefler…

Yorumlar kapalı.