Siber: 1986 tarihli kapalı oturumda harita görüşülmedi



featured


Bugüne kadar Kıbrıs konusunda 85 kapalı oturum gerçekleştiğini belirten Siber, ilk kez kapalı oturumla ilgili tutanağın açılcığını, bunun da TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli’nin yazılı talebi üzerine yapıldığını anlattı.

Cuellar çerçeve anlaşması taslağının görüşüldüğü oturumda, parti temsilcilerinin olumlu görüşlerini ve çekincelerini paylaştıklarını aktaran Siber, “Söz alan 3 parti temsilcisi bu çerçeve anlaşması taslağına genel olarak olumlu baktığını söylemiş, bir parti temsilcisi ise partisinin bu taslağa olumsuz baktığını ifade etmiştir” dedi.

“Cuellar Belgesi ile ilgili tartışmalara ve açıklamalara baktığımızda 17 Nisan 1986 tarihli kapalı oturum ile 30 Ekim 1987 tarihli Meclis kararının bazılarınca karıştırıldığını gözlemlemekteyiz” diyen Meclis Başkanı Siber  “30 Ekim 1987 tarihli Meclis oturumunda Cuellar Belgesi görüşülmemiş;  içinde Cuellar belgesinin Kıbrıs Türk tarafından kabul edildiğine dair bir madde de olan 10 maddelik bir karar oybirliği ile alınmıştır” ifadelerini kullandı. 

İşte Siber konu ile ilgili Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamanın tam metni:

Arşivin ve kayıt tutmanın önemini anlatmak için “hafıza-i beşer şaşar, ama yazılı olanlar kalır” sözü çok sıklıkla kullanılmaktadır.  Bugün burada yapacağım konuşma hem arşivin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermesi bakımından hem de tarihi gerçeklerin gün ışığına çıkması bakımından önemlidir diye düşünüyorum.Öncelikle Meclis’teki arşivimizle gurur duyabileceğimizi  söylemek istiyorum ve arşivin daha da geliştirilmesi için  çaba ortaya koyduğumuzu da belirtmek isterim.

Sayın Milletvekilleri; bildiğiniz gibi son günlerde gerek siyasi arenada gerekse basında Kıbrıs Müzakerelerinde Meclis’te alınan kararlarla ilgili farklı görüşler ortaya konmakta ve tartışmalar yapılmaktadır. Kamuoyu da doğal olarak doğruları merak etmekte ve Meclis’ten açıklama beklemektedir.

İşte bugün bu konuşmayı yapmaktaki amacım budur;  kimin haklı kimin haksız olduğunu belgelemek değil, tarihi gerçeklerin Meclis’in tutanaklara geçmesini sağlamaktır. Meclis oturumlarında geçmişte yaşananlarla ilgili tutanaklara dayanarak edindiğim bilgileri Meclis Başkanı olarak  siz sayın milletvekilleriyle paylaşmak da  ayrıca sorumluluğumdur diye düşünüyorum. 

Bildiğiniz gibi kapalı oturumların tutanakları mühürlenerekarşivimizde saklanıyor. Bu tutanaklar yayınlanmıyor. Bugüne kadar Kıbrıs konusunda 85 kapalı oturum gerçekleşmiştir. 16 tanesi 74 öncesi döneme aittir.  1974- 1983 arası yani KKTC’nin kuruluşuna kadar 10 kapalı oturum gerçekleşti.  83 ‘ten bu yana da 59 kapalı oturum oldu. Tümü de arşivimizde muhafaza edilmektedir. Bunlar sadece Meclis hafızası açısından  değil aynı zamanda Kıbrıs müzakerelerinin dünden bugüne farklı dönemler içinde Meclis’teki değerlendirmelerikapsadığı için tarihsel süreçte de büyük önem arzetmektedirler.

KKTC Meclisi tarihinde ilk kez kapalı oturum tutanağını açtığımızı belirtmek istiyorum.  17 Nisan 1986 tarihinde yapılan yani 29 yıl önce gerçekleşen Cuellar çerçeve anlaşması taslağının görüşüldüğü Meclis kapalı oturum tutanağını açmış bulunuyoruz. Sayın Hüseyin Angolemli’nin geçtiğimiz gün Meclis Başkanlığına yazılı olarak bu tutanağın açılması için verdiği yazıyı hukuki  olarak değerlendirdik. İç tüzüğümüz en az 10 yıl öncesinde yapılmış gizli tutanakları açılabileceğini söylüyor.  Divanın da bilgisine getirerek Cuellar Belgesinin görüşüldüğü tutanağı açtık. Milletvekillerimiz arzu ettiği takdirde bu tutanağı okuyabilir.

Tutanakla ilgili konuşmadan önce öncelikle yanlış olan bazı açıklamalara dikkat çekmek istiyorum. Meclis’te oylamalar  bir karar alınacağı durumlarda açık olarak yapılır ve karar resmi gazetede yayınlanır.  Kapalı oturumlarda görüşler belirtilebilir ama oylama yapılmaz. Oylama sadece oturumun gizli yapılıp yapılmaması ile ilgilidir.  Nitekim Cuellar Çerçeve Anlaşma taslağı 17 Nisan 1986 tarihli kapalı oturumda görüşülmüş  ama  oylama yapılmamıştır. O dönemin dışişleri bakanı, “BM genel sekreterinin 29 Mart tarihinde taraflara sunmuş olduğu Çerçeve Anlaşma Taslağı konusunda Yüce Meclis’e  bilgi sunmak için huzurlarınızdayım”diyerek sözlerine başlamıştır.  Konuşmasında Kıbrıslı Türklerin adada geçmişte yaşadıkları ile ilgili bir tarihsel değerlendirme yapımış  sonra bu çerçeve anlaşmanın genel hatları ve neleri kapsadığı hakkında bilgi vermiştir. Cuellar çerçeve anlaşma taslağı detaylı olarak anlatılmış, BM’nin daha önceki belgeleri ile ilgili karşılaştırmalar yapmıştır.  Detaylı bilgiler ve şema halinde karşılaştırmalar tutanakta vardır. Çerçeve anlaşmasının bütün unsurlarıyla birliktre entegre bir bütün olduğuna vurgu yapılmıştır.Dışişleri bakanı Kıbrıs Rum tarafından bu çerçeve anlaşmasına ya olduğu gibi kabul veya total ret  yanıtından başka bir yanıt gelmesi halinde kabul etmeyeceklerini de  mektuba yazarak, BM’ye  olumlu  bir yanıt vermeyi düşündüklerini söylemiştir. 

En çok tartışılan toprak yüzdesi ve harita verilip verilmediği ile ilgili tutanaklardan şu bilgileri verebilirim. Toprakta 29+  bu çerçeve anlaşma taslağının bir maddesidir ve şöyle denmektedir.  Dışişleri Bakanı bu konuda şu ifadeleri kullanmıştır:  “ Toprak konusunda belgede yer alan ‘yüzde 29 artı’ifadesi 1977 de Makarios ile sayın Cumhurbaşkanımız arasında yapılan anlasmada birleşmiş olan tapu (mülkiyet),verimlilik,yeterlilik ve güvenlik kriterlerine ilaveten bizim açımızdan büyük bir hak talebi imkanı yaratmıştır.Bu rakam Kıbrıs meselesiningeçmişini dikkate aldığında karşı tarafa kabul ettirebildiğimiz en yüksek orandır. bunun haritaya nasıl yansıtılacağı endişesine şimdiden kapılmamak gerekir.Nereyi vereceğimizi elbette biz kararlaştıracağız. Bunun münakaşasına şimdiden başlamanın zamanı değildir.” Demiş ve bunun üzerine  bir milletvekilin hangi toprakların verileceğine dair bir çerçevenin çizilip çizilmediğini sorması  ve “biz” den neyi kastettiği sorulması üzerine dışişleri bakanının şu ifadeleri olmuştur. “Hangi toprakları vereceğimizi biz karar vereceğiz. Biz kimiz? Biz; elbetteki icra organı ve Meclis olarak biziz. Bunun dışında karar verecek bir organ yoktur ve biraz önce sayın arkadaşımın dediği gibi bunun kararını halk verecektir.”

Dolayısıyle bir konuyu daha netleştirelim. 17 Nisan tarihli kapalı oturumda tutanaklara göre harita görüşülmemiştir ve BM’ye harita sunulacağına dair bir konuşma geçmemiştir.

Oturumda  parti temsilcileri bu çerçeve ile ilgili olumlu görüşlerini ve çekincelerini paylaşmışlar, söz alan 3 parti temsilcisi bu çerçeve anlaşması taslağına genel olarak olumlu baktığını söylemiş, bir parti temsilcisi ise partisinin bu taslağa olumsuz baktığını ifade etmiştir. Meclis Başkanı Kıbrıs sorunu üzerindeki gelişmeler tamalanmıştır diyerek oturumu kapatmıştır.

Bu oturumda Cuellar Çerçeve anlaşma taslağı Meclis Başkanına sunulmuş, aynı zamanda Cuellar belgesinin olumlu olumsuz yanları tartışılmış, Kıbrıslı Türklerin iki toplumlu, iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinde bir çözüme herzaman hazır olduğu vurgulanmış ve BM’ye Türk tarafının bu çerçeve anlaşma taslağını kabul ettiğine dair mektup gönderileceği belirtilmiştir.

Kısaca, 17 Nisan 1986 tarihli kapalı oturumda, Çerçeve anlaşması için oylama yapılmamış, harita görüşülmemiştir.

Yine bir başka konu daha tartışılmaktadır. O da Meclis’te 30 Ekim 1987 tarihinde alınan karar.  Kıbrıs Konusunda alınan kararlarla ilgili bir bilgi vermek istiyorum. Kıbrıs Konusu ile ilgili İlk karar 13 Şubat 1975 tarihinde alınmıştır. O günden bugüne toplamda 26 karar alınmıştır. Kararlar oylama ile ve açık oturumda alınmakta ve resmi gazetede yayınlanmaktadır. Cuellar Belgesi ile ilgili tartışmalara ve açıklamalara baktığımızda 17 Nisan 1986 tarihli kapalı oturum ile 30 Ekim 1987 tarihli Meclis kararının bazılarınca karıştırıldığını gözlemlemekteyiz. 30 Ekim 1987 tarihli Meclis oturumunda Cuellar Belgesi görüşülmemiş; içinde Cuellar belgesinin Kıbrıs Türk tarafınca kabul edildiğine dair bir maddenin yer aldığı 10 maddelik bir karar oybirliği ile alınmıştır. 

1. Maddede Rumların ENOSİS gerçekleştirme girişimi ile Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıktığından

2. Maddede 15 Temmuz darbesinden söz edilmekte

3. Maddede 20 Temmuz 1974’te Kıbrıslı Türkler için öneminden

4. Maddede bulunacak çözümde Türkiye’nin garantisinin şart olduğundan

5.Maddede Kıbrıs Türk Halkının BM’ Genel Sekreterinin iyi niyet çerçevesindeki çözüm bulma çabalarının desteklediği, 77-79 doruk anlaşmalarında öngörüldüğü gibi federal çözüme taraftar olduğunu her fırsatta tekrarladığını ve yine BM’nin böyle bir çözümü öngören 29 Mart 1986 tarihli çerçeve anlaşma taslağını kabul ettiği belirtilmekte

6.Maddede BM Genel Sekreterinin sözkonusu belgenin içeriğinde de öngörüldüğü gibi Kıbrıs sorunun bir bütün olduğu ve parça parça ele alınamayacağından söz edilmekte

7. Maddede Kıbrıs Rum tarafı, 29 Mart belgesini kabul etmeye davet edilmekte

8. Kıbrıslı Rumların uluslararası platformlarda  Kıbrıs Türk halkı adına konuşmaya yetkili olmadığı ifade edilmekte

9. Maddede Kıbrıs Türk tarafının eşit temsil edilmediği formlarda alınaca tek yanlı kararların çözüme katkısı olmadığı ve Kıbrıs Türk halkını bağlamayacağı

10. Maddede KKTC Meclisi BM üyesi ülkelerin,  BM’yi Rum propagandalarına alet etmemeleri konusunda çağrıda bulunmaktadır.

30 Ekim 1987 tarihinde, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs sorununa ilişkin 10 maddeden oluşan bu karar önerisi açık oturumda oylamaya sunuluyor ve oy birliği ile kabul ediliyor.

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Siber: 1986 tarihli kapalı oturumda harita görüşülmedi

Yorumlar kapalı.