‘Amalgam dolgular zararlı mı, söktürülmeli mi?’



featured


Kıbrıs Türk Diş Tabibleri Odası Başkanı Ahmet Özant, konu hakkında Sağlık Bakanlığı’nı bilgilendirdiklerini ve Avrupa’da kararın onaylanması ile birlikte ülkede de aynı uygulamanın başlatılmasını ümit ve talep ettiklerini dile getirdi.

Özant, son zamanlarda sıkça gündeme getirilen ve olumlu-olumsuz yönleriyle konuşulup akıllarda soru işaretlerine neden olan Amalgam diş dolguları hakkında halkı bilgilendirmek adına bu açıklamayı yaptıklarını kaydetti.

Oda başkanı Ahmet Özant yaptığı açıklamada, amalgam dolguların, gümüş, bakır ve kalay gibi metal tozlarının Civa ile karışımından elde edilen diş dolgu malzemesi olduğunu belirterek, “Amalgam dolguların avantajları, sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü olması yanında diğer dolgu tiplerine göre daha az kırılma göstermeleri ve maliyetlerinin ucuz olmasıdır. Ancak ne var ki içeriğinde yer alan ve zehirli bir metal olan Civa’nın zararları pek çok kez gündeme gelmiş, tartışılmıştır” dedi.

Civanın hem insan hem de çevreye olan ciddi zararları nedeniyle 2010 yılında Avrupada çevre ve sağlıkla ilgili örgütler tarafından ciddi bir kampanya başlatıldığını, civa içeren bütün endüstriyel ürünlerdeki civanın kullanılmaması veya azaltılması yönünde çalışmalar yürütüldüğünü belirten Özant,  amalgam diş dolgularının da Civa içeren bir malzeme olarak bu listede yer aldığını söyledi.

Bu konuda  yapılan uluslararası  çalışmalar

Bu konuda yapılan uluslararası çalışmalar hakkında bilgi veren Özant, Norveç, Danimarka’da 2008 ve İsveç’te 2009 yılında, amalgam dolguların uygulanmasının sona erdiğini belirtti. Özant, şu bilgileri verdi:

“Birleşmiş Milletler Çevre Programı Yönetimi Konseyi Şubat 2009 yılında civa üzerinde  global olarak bağlayıcı olacak bir antlaşma hazırlanmasına karar verdi. Daha sonra Hükümetler arası müzakere komitelerinin kurulması ile 2010 da başlayan ve 2013 yılına kadar süren görüşmeler yapıldı ve Ekim 2013 yılında Minamata sözleşmesi adı verilerek imzaya açıldı.

AB kararı…

Avrupa Birliği,  1 Temmuz 2018 yılından itibaren 15 yaş altındaki çocuklar, hamile ve emziren kadınlarda Amalgam dolgu kullanılmasını yasaklama kararı aldı. 2017 yılı ortalarında bu kararın onaylanması beklenmektedir. Daha sonra, 28 Avrupa ülkesinin her birinin, nüfusun geri kalanında amalgam kullanımını nasıl azaltacakları konusunda  1 Temmuz 2019 yılına kadar bir plan sunmaları kararlaştırıldı.

 En savunmasız olan çocukların amalgamın tehlikelerinden korunuyor olması sağlanmış olacak, ancak Avrupa’da gerçekte amalgamın hiçbir yaş veya cinsiyetten herhangi birine yerleştirilmemesi hedeflenmektedir.” 

FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi), EPA (Çevre Koruma Teşkilatı), LSRO (Life SciencesResearch Org) NCPC (NationalCapitalPoison Center) , CDC (Centers for Disease Control and Prevention), ADA (American Dental Association) gibi sağlık kuruluşlarının amalgam dolgularla ilgili çalışmalar yayınladığına işaret eden Özant, “Evet cıva toksiktir, ama ‘toksisite’ ne demektir? Toksisite, bir maddenin bir organizmaya zarar verme derecesidir. Toksisitenin ana kuralı ‘doza bağlı”’ olmasıdır. Yüksek dozda toksik olan bir madde, düşük dozda zararsız, hatta faydalı da olabilir” dedi.

“Amalgam dolgular zararlı mı, söktürülmeli mi?”

Özant, amalgam dolgular zararlı mı, söktürelim mi? Sorusunu ise şöyle cevapladı;

“Tıpta bunun pek çok örneği var. Demek ki cıva incelememizde şu soruları aklımızda tutmalıyız: İnsanda hangi miktarda cıva toksik etki gösterir? Amalgam dolgulardan ne kadar cıva salınır? Eski amalgam dolguyu ağızda tutmak mı, yoksa çıkartmak mı gerekir? Eğer alerji gibi bir soruna yol açmıyorlarsa; ağzınızdaki sağlam, sorunsuz ve fonksiyonel amalgam dolgularınızı sırf ‘zararlı olabileceği’ endişesi ile çıkarttırmayın ve eğer doktorunuz tarafından gerekli görülürse yeni bir amalgam dolgu yaptırmaktan da çekinmeyin.

Bazı bireyler, Civa veya dolgu içerisinde var olan diğer bileşenler olan gümüş, bakır ve kalay gibi maddelere karşı duyarlılığa veya allerjiye sahip olabilirler. Amalgam dolgular bu kişilerde oral lezyonlara veya temas ile diğer reaksiyonlara neden olabilirler. Bu maddelerden herhangi birine allerjisi olan kişiler, diğer dolgu seçeneklerini hekimleriyle konuşup karar vermelidirler.

Elbette yeni yaptıracağınız dolgular için daha estetik olan ve cıva içermeyen kompozit materyalleri düşünebilirsiniz. Bu maddeler yüksek teknoloji ile üretilmekte ve gerek ön gerekse arka dişlerde başarı ile kullanılmaktadır.  Amalgam dolgular yerine önerilen estetik kompozit dolgular henüz arkada dişlerde amalgam dolguların gösterdiği dayanıklılığı göstermekten uzaktır. Ayrıca bu dolguların dişe uygulanmasında çeşitli asitler kullanılmaktadır ki bu da tahriş edici olabilir. Uygulama sırasında ortamda nem kontrolünün çok iyi olması gerekir ve bunun ağız içinde sağlanması bazen çok zordur. Ayrıca estetik dolguların özel uygulama teknikleri yüzünden diş hekiminin teknik becerisi çok önemlidir. Estetik dolguların en büyük dezavantajı, bu dolguların sertleşirken büzüşmelerinden dolayı kenar sızıntısı yapma riskleri olmasıdır. Estetik dolguların bileşimindeki yüksek teknoloji ürünlerin sağlığa zararlı olup olmadığı konusunda tartışmalar da yok değildir”

Özant, Kıbrıs Türk Diş Tabibleri Odası olarak, konu hakkında Sağlık Bakanlığı’nı bilgilendirdiklerini ve Avrupa’da kararın onaylanması ile birlikte ülkemizde de aynı uygulamanın başlatılmasını ümit ve talep ettiklerini dile getirdi.

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
‘Amalgam dolgular zararlı mı, söktürülmeli mi?’

Yorumlar kapalı.