Akay Cemal

Jandarma Komutanı ‘Gara Niyazi’nin oğlu, “Güzelyurt’un Valisi” Zafer Niyazi





   Haberi duyar duymaz, Hasan Hastürer’i arayıp ‘Başın sağ olsun’ dedim. Anlamıştı. Hayata veda eden Zafer Niyazi ile yaptığı söyleşi 4 Kasım 2022 tarihli KIBRIS gazetesinde yayımlanmıştı. Başlığı da “Bir zamanlar, Güzelyurt’un Valisi, derlerdi…” idi. O nedenle o yakıştırmayı başlıkta yansıtmaya çalıştım.

   Hastürer’in söz konusu yazısındaki bazı bölümleri aktarmakta yarar olduğu düşüncesindeyim.

“O dönemde (1974 sonrasında) narenciye gerçek anlamda ‘Sarı altındı.’ Zafer Niyazi o zaman Güzelyurt’un en güçlü ismiydi. Hiçbir zaman aktif siyasete doğrudan girmese de, “Güzelyurt’un Valisi” diye anılacak kadar siyasi ağırlığa sahipti. Yaşamsal önemde tüm siyasi kararlarda masada mutlaka olurdu. Gün geldi, yeni hükümet oluşumuyla ilgili kararlar, evinde yapılan toplantılarda verildi.

   Çok doğaldır, bizim buralarda bir insan bir şeylere sahip olmuşsa, en yakın tanımlamayla ‘çekemeyen’ de olur. Bu, Zafer Niyazi için de geçerlidir. Zafer Niyazi UBP’lidir.  UBP’nin hükümette olması gerektiği zaman da etkili bir şekilde devreye girmiştir. Bazılarına göre Zafer Niyazi sert ve otoriter biridir.”

Evet; Zafer Niyazi, halk diliyle ‘Niyazi Gumandan’ın’ veya ‘Gara Niyazi’nin oğluydu. Çok çalışkan, işini bilen, otoriter biriydi. Babası merhum Ahmet Niyazi, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla ilk Jandarma Komutanı olarak tayin edilmişti.  Türkler de, Rumlar da kendisine  ‘Niyazi Efendi’ diye hitap ederdi. Sert ve otoriter biriydi, ancak yumuşak kalpli idi. Polis Genel Müdürü Rum, yardımcısı da Türk’tü. Doğal olarak Jandarma Komutanı Türk, yardımcısı de Rum’du. Hatırladığım kadarıyla Polis Genel Müdür Yardımcısı da Refik Efendi idi.

   Kıbrıs Rum yönetiminin, ENOSİS macerası nedeniyle ömrü 21 Aralık 1963 Kanlı Noel’e kadar süren ortak cumhuriyet döneminde ‘Niyazi Gumandan’ mümkün mertebe tarafsız davranır, yeri geldiğinde ağırlığını koyardı. Türklere karşı planlı saldırıları öngören Akritas Planı için düğmeye basılmadan önceki günlerde adadaki durum giderek gerginleşirken, Niyazi Efendi, Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu’nda konuşma yaparak, tahriklerden kaçınılmasını istemiş, halkı sükûnete davet etmişti.

   Ancak Rum tarafının niyeti belliydi ve bu konuşmanın, daha doğrusu çağrının Rumlar açısından hiçbir değeri yoktu ve artık ok yaydan çıkmıştı. Rum polisler ve Jandarma Komutanı Niyazi Efendi’ye bağlı birlikteki Türkler de zorla silahtan arındırılmış ve silahsız olarak Türk kesimine gönderilmişlerdi.  Yapılan hesaplara göre, bu şekilde Türk kesimini işgal çok daha kolay olacak ve silahtan arındırılan Türkler kısa sürede dize getirileceklerdi.

   Niyazi Efendi, o kritik günlerde sık sık Cumhurbaşkanı Yardımcısı makamında olan Dr. Fazıl Küçük’ü ziyaret ederek, gelişmeler hakkında görüş alış-verişinde bulunurdu.

   Aslen Baf’ın Aynikola köyünden olup, bir ara dış ülkelerden elma fidanları getirtmiş ve köydeki arazisine dikmişti. O dönemde Aynikola’nın elmaları Türkler ve Rumlar tarafından büyük rağbet görmüştü. 

Barış Harekâtı’ndan sonra, Güzelyurt’a yerleşen Ahmet Niyazi’nin oğlu Zafer Niyazi, narenciye alanında önde gelen, hatta belki de ilk sırada yer alan isimlerdendi. Güzelyurt’tan bir yıldız kaydı desek, yanlış söylememiş oluruz. Kendisine Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.

                                                                                           ***

Larnaka’lı ‘Kızıl’, Batmazoğlu ve

Pembe Soyer sonsuzluğa uğurlandı

   Aslen Larnaka’lı olup, İskele’de sakin,  Erdenizciler ailesinin değerli büyüğü, çok iyi insan Kemal Erdenizciler, namı diğer  ‘Kızıl’ önceki gün İskele’de sonsuzluğa uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Arzu hanım, kızları Işıl Özuğurlu, Meral Kul, Yağmur Erdenizciler, oğlu Mustafa Kemal Erdenizciler, damatları Besim Özuğurlu, Mehmet Kul, torunları Arzu McCauley, Hayal Özuğurlu, Yaşar Salih Kul, Arel Mirza Kul, Kemal Sönmez Misk, imkânsız acılar içerisinde olduklarını ifade ederek, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

   Bu arada Batmazoğlu ailesinin kıymetli ve saygıdeğer büyüğü, çok iyi insan Baykan Batmazoğlu, geçen Cuma günü Cihangir’de defnedildi. Sevgili eşi Özel Batmazoğlu,, evlatları Derviş-Hasibe Batmazoğlu, Hülya-Mustafa Tekakpınar, Gülden-Fikri Çökmez, torunları Bertuğ-Tanyel Tekakpınar, Begüm Tekakpınar, Müjgan Çökmez-Hasan Manici, Baykan ve Canan Çökmez, Özel ve Özkan Batmazoğlu, torun çocuğu Kayra Tekakpınar, “Tarifi imkânsız acılar içerisindeyiz. Yokluğuna asla alışamayacağız. Tüm dost, akraba ve sevenlerine derin üzüntüyle duyurulur. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

   Aslen Koççat’lı olup, uzun yıllardan beri Lefkoşa’nın Marmara bölgesinde ikamet eden, Soyer ailesinin değerli ve sevilen büyüğü, merhum Celal Soyer’in eşi, iyi insan Pembe Soyer de bir çınardı. Önceki gün Lefkoşa’da toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, evlatları Salih Soyer, Turgut Soyer-Özge Erçin Soyer, torunları Erdem, Erim ve Rüzgâr Soyer, “Acımız büyüktür.  O hep kalbimizde yaşayacak. Yattığı yer nur, mekânı cennet olun” dediler.

Jandarma Komutanı ‘Gara Niyazi’nin oğlu, “Güzelyurt’un Valisi” Zafer Niyazi

Yorumlar kapalı.