Kıbrıs Başyazı

Sahiplenme yoksa, çevreye saygı da yok…





   “ 5 Haziran Dünya Çevre Günü Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını oy birliği ile kabul etti. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.”

***

   Bugün Dünya Çevre Günü.

   Türk Dil Kurumu’na göre karşılığı: 1. Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek. 2. Önemli bir olayın gerçekleşmesinin yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak.

   Dünyada,  çevre konusunda duyarlılık için karar üretmek ve evrensel bir gün yaratmak elbette önemli.

   O tarihten günümüze çevre konusunda dünya çapında çabalar harcanıyor.

   Peki bu çabalara karşılık, dünya çevre konusunda ileri mi yoksa geri mi gitti?

   İleri gittiğini söylemek kolay değil, hatta verilen zararlarla gerilere gidildiği bir gerçek.

***

   KKTC’de de siyasilerin neredeyse tümü ve çok sayıda sivil toplum örgütü Dünya Çevre Günü nedeniyle bildiriler yayımladı.

   Geçmiş açıklamalarla kıyaslasak belki de yapılan açıklamaların pek çoğu, geçmişte yapılanların aynısıdır.

   Kuzey Kıbrıs’ta çevre duyarlılığı ağırlıkla sözde kalmaktadır.

   Çevreye saygı yok dersek, yanlış olmaz.

   Çevre, Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın isminde çevre vardır.

   Çevre Dairesi Müdürlüğü de var…

***

   Çevre sorunlarıyla mücadelede ne kadar yol aldık?

   Ciddi anlamda yol almadık.

   Kuzey Kıbrıs’ın elektrik ihtiyacını karşılayan iki santral var.

   Biri devlete ait Teknecik Elektrik Santrali, diğeri sözleşmeli üretimle KIB-TEK’e elektrik satan AKSA Elektrik Santrali. İkisinin de bacasından zehir saçılıyor. Çevreye saygıyla, bu iki santralin bacasına filtre takılması sağlanamadı.

***

   Lefke’de CMC Maden atıkları… Önce Kuzey Kıbrıs, sonra tüm Kıbrıs, ardından Doğu Akdeniz için çok ciddi bir çevre sorunudur. Çevre sorunundan öte çevre felaketi nitelikle bu sorunla mücadelede, devlet politikamız oluşması gerekirken, oluşturulan hükümetlerin programlarında bile ciddiyetle yer bulmadı.

***

   Orman yangınları ihmalden öte, doğaya karşı ciddi bir çevre suçudur.

   Ormanın bütün karakterleriyle yaklaşık yüz yılda oluştuğu gerçeği unutturulmak istercesine, yeni fidan dikimiyle suçun ortadan kalkacağına toplum inandırılmaya çalışılıyor.

***

   Büyük ölçekli çevre sorunları bir yana, sıradan çöp disiplini bile Kuzey Kıbrıs’ta yoktur.

   Vatandaştan çöp disiplini isteyen belediyelerin çoğunda, çöp bidonları sağlıklı boşaltılıp, alındığı yere konulmuyor. Çöp arabaları, çevre kirliliğinin seyyar aracı gibidir.

***

   Sahiplenme yoksa, çevreye saygı da yok…

   KKTC’de çevre kirliliği ve sonlanamayan çevre sorunlarıyla ilgili bu tanıyı koymak mümkün.

Sahiplenme yoksa, çevreye saygı da yok…

Yorumlar kapalı.