Akay Cemal

Zaferin 1. yıldönümünde kalplerimiz Azerbaycan’la





Bugün, Azerbaycan’ın Karabağ Zaferinin 1’inci yıldönümü… Ermenistan, 30 yıl kadar önce Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etmiş, başta Hocalı’da olmak üzere, nice katliamlar gerçekleştirmiş, Batı sessiz kalmıştı. Aynen Kıbrıs’ta, Srebrenitsa’da – Bosna – olduğu gibi! Atlılar, Muratağa, Sandallar, Ayvasıl, Taşkent ve Kıbrıs’ın diğer bölgelerinde, Kıbrıslı Türkler için ölüm çukurları kazılırken, toplu katliamlar yapılırken, Türkiye’nin dışında sesini çıkaran mı vardı? Bir yıl önce Ermenistan’ın iştahı yeniden kabarmış, uzun süre devam eden sınır ihlalleri, günün sonunda çatışmaya dönüşmüş, ancak bu kez Azerbaycan, gasp edilen topraklarını 44 gün süren savaşta geri almış, Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu dosta, düşmana kanıtlamıştı.

‘Karabağ Zafer Bayramı’ münasebetiyle Azerbaycan-Kıbrıs Dostluk Cemiyeti’nin Girne, Eziç’te düzenlediği ‘Azerbaycan Zafer Günü’ resepsiyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ‘gardaş’ ülke olarak Azerbaycan’la varlığımızı sürdürdüğümüzü söyledi, Karabağ’ın bağımsızlığının 1’inci yılında zulümden kurtulmanın ve bunu bir arada kutlamanın önemine vurgu yaptı. Tatar, “Azerbaycan’ın zaferi bizim de zaferimizdir. Azerbaycan, Türkiye ve bizim bu bölgedeki varlığımızı sürdürebilmemiz, aynı soydan gelen üç devlet olarak birlikte mücadele etmemiz, Türk coğrafyasına da güç vermektedir. Azerbaycan’ın Türkiye ile olan bağları, bizim de Doğu Akdeniz’de aynı milletin evlatları, dili, dini ve aynı tarihi paylaşan devletler olarak, bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadelede yine bir aradayız. Bağlarımızın pekişmesiyle varlığımızı sürdürüyoruz” dedi.

Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin 1’inci yıldönümü nedeniyle dün akşam da İstanbul’da “Karabağ Azerbaycan’ındır” adlı bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Azerbaycan’dan bakan, milletvekili ile birçok üst düzey yetkili de katıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da davetli olarak gittiği İstanbul’da etkinliğe katılarak, zafer şöleninde davetlilere hitap etti.

Bölgemizde ve dünyada ülkeler arası ittifaklar yeniden şekillenirken, Rum-Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’de, Türkiye’ye, dolayısıyla KKTC’ye karşı adına ‘şer ittifakı’ veya ‘kirli ittifak’ da diyebiliriz; çalışmalarını hız kesmeden sürdürürken, elbette Türkiye’nin Azerbaycan ile dostluğu önemlidir ve bölgedeki barışa da güçlü bir destektir. Bu dostlukta ve kardeşlikte, aynı kök soy olarak Kıbrıs Türklerinin de yeri vardır. Çünkü Kıbrıslı Türkler de, Karabağ’da olduğu gibi, yıllar boyu ata yadigârı bu topraklarda boynu bükük yaşamış, Rum egemenliğindeki bir idare tarafından itilip kakılmış, özgür olamamış, üvey evlat muamelesi görmüştü. Bu bakımdan Karabağ’ın çektiği acıların bir benzerini burada yaşamış Kıbrıslı Türkler olarak, kendilerini çok iyi anlıyor ve sevinçlerine ortak olmak istiyoruz.

Tasada ve kıvançta nasıl ki Türkiye ile biriz ve aynı duyguları paylaşırız, Azerbaycan Türk halkı ile de öyle!  Aslında bölgede ve Kafkasya’da barış, huzur ve güvenin idamesi, Azerbaycan’ın olduğu kadar, Ermenistan’ın da çıkarınadır. Ermenistan liderliği, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzattığı barış elini sıkarsa, öyle inanıyoruz ki, bölgede barış, huzur, istikrar ve güvenin daimi kılınmasıyla halklar da huzur bulur. Dahası Ermenistan’ın komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirmesi, ülkenin kalkınması ve refahın sağlanmasına da katkı koyacaktır. Eminiz, Ermenistan halkının istediği de bundan farklı değildir. Savaşın yerini barışın almasıyla ileriye doğru atılacak adımlar, hem düşmanlıkları ortadan kaldıracak, hem de dostlukları pekiştirecektir. Ermenistan’ın bu fırsatı iyi değerlendirmesi, aynı zamanda kendi çıkarları gereğidir. Barış ortamında düşmanlığa yer olmamalıdır!

Yazıyı noktalarken, bu anlamlı günde “Kalplerimiz Azerbaycan’la” diyoruz.  

***

Mağusa’nın Kemal Şah’ı sevilen bir insandı

Gazimağusa’da herkes tarafından sevilip sayılan, iyi insan, Şah ailesinin büyüğü Kemal Şah dün Mağusa’da son yolculuğuna uğurlandı. Hayat arkadaşı, can yoldaşı, sevgili eşi Nazife hanım, evlatları Metin ve Rengin Şah, Çetin (merhum)-İlmiye Şah, Salahi-Hüsnüfer Şah, torunları Nazife, Deniz, Korel, Gizem, Kemal, Ayşen, Salahi, Seran ve Şahan, vefatını tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyurdular, “Bizleri sonsuz acılar içerisinde bırakarak aramızdan ayrılan, canımızdan çok sevdiğimiz Kemal Şah’ı unutmayacak, her zaman kalplerimizde yaşatacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

Öte yandan LAÜ Mütevelli Heyeti ve Rektörlüğü, üniversite çalışanlarından Ahmet Nizam’ın çok kıymetli annesi Nevres Nizam’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.

TCM Memurları Kooperatifi de, TCM Memurları Tasarruf ve Yardımlaşma Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Emin Yeltekin’in kıymetli babası Muhittin Yeltekin’e Ulu Tanrı’dan rahmet, acılı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı temenni etti.

Zaferin 1. yıldönümünde kalplerimiz Azerbaycan’la

Yorumlar kapalı.