Oldukça hareketli olan emlak piyasamızda ortaya çıkan tapu sorunlarının halen yürürlükte olan 138 yıllık bir sömürge yasasından kaynaklandığını öğrenince şok oldum.
Halkın günlük yaşamını etkileyen hukuki konularda verdiği ısrarlı hukuk mücadeleleri ile tanınan ve elektrik mühendisi olmasına karşın yasaları bir hukukçu kadar, hatta belki de daha iyi bilen İsmet Üstüner’in adını duyanımız çoktur.
Sosyal medyadaki paylaşımlarını ilgiyle okuyoruz, bilmediğimiz çok şeyler öğreniyoruz.
Ondan en son öğrendiğim ise, emlak piyasasındaki tapu sorunlarını çözmek için kullanılan yasanın 138 yıl önce, 2 Nisan 1885’te, adaya gelişinin 8. yılında İngiliz sömürge yönetimi tarafından yapıldığı oldu.
Şok oldum, diyecek kelime bulamadım.
138 yıl önce ulaşım yoktu, cehalet doruktaydı, plan-proje üzerinden alım satım yoktu, dev inşaat şirketleri, yap-satçılar yoktu, sözleşme üzerinden satışlar yoktu, dijital bir dünya yoktu, bilgisayar yoktu....
Aradan bir buçuk asra yakın zaman geçti, bugün bunların hepsi var, 138 yıl önce akla hayale gelmeyen sorunlar da var ama, yasa hâlâ aynı yasa!
Aklın alacağı bir iş değil!!
Niye hiçbir hukukçu, yargıç, savcı, avukat, işadamı, siyasetçi, dernek ve parti bu konuyu gündeme getirip yasanın güncellenmesini talep etmedi?
Bunu, şimdi tek bir kişi, hukuk sevdalısı İsmet Üstüner yapıyor.
Sosyal medya paylaşımını okuduktan sonra şok geçirince, kendisinden bu konuda detaylı bilgi vermesini rica ettim. Şu yazıyı hazırladı. Okuyun:
İsmet Üstüner’in yazdıkları
“138 yıl önce 2 Nisan 1885 yılında geçen bir yasa, emlak satın alanları perişan etmeye devam ediyor.
Bu yasa nedir?
Türkçe adıyla “Fasıl 232 ARAZİ SATIŞI (AYNEN İFA)” veya orijinal İngilizce adıyla “Chapter 232 SALE OF LAND (SPESIFIC PERFORMANCE).”
1885’li yıllarda yap-satçılar veya plan-proje üzerinden alım satım yoktu. Bir malı görüp beğeniyordunuz ve satın almak için anlaştıysanız, kısa sürede parayı temin edip, alıcı ile satıcı birlikte tapuya gidip devir gerçekleşiyordu.
“Efendim biz iki yıl önce el sıkışmıştık ve şimdi parayı hazır ettiğim halde bana tapuyu devretmiyor” gibi iddiaları veya dolandırıcılık girişimlerini önlemek için İngiliz sömürge idaresi sıkı tedbir almış ve bu yasayı yürürlüğe koymuştu.
Unutulmamalı ki o devirde okuma yazma bilen neredeyse hiç kimse yoktu.
Bu yasanın esas maddeleri nelerdir?
Satış sözleşmesi yazılı olacak.
Sözleşme en geç 21 gün içinde ilgili Tapu Dairesi’nde kaydı yapılacak.
Tapu Dairesi memuru huzurunda satıcıya malı devretmesi için çağrı yapılacak.
En geç iki ay içerisinde devir yapılması için mahkemeden emir istenecek.
Burada en önemli husus, ilgili emlakın tapusunu talep edebilmek için, sözleşme tarihinden itibaren iki ay içerisinde dava açılması şartıdır. İki ay geçtikten sonra emlakın mecburi devri ile ilgili dava açılamaz.
İyi de şimdiki plan-proje üzerinden yapılan satışlarda iki ay içerisinde devredilebilecek bir mal ortada yok ki.!!
Ben iddia eder ve diyorum ki, plan-proje üzerinden yapılan satışlarda, yani iki ay içerisinde malın tapuda devrinin mümkün olmadığı hallerde “Fasıl 232” geçerli değildir.
Gel de bunu hukuk camiasına anlat.!!
Şimdiye kadar bu konu ile ilgili hiçbir dava açıldığını duymadım. Camia “Gözlerimi kaparım, yasa ne derse aynen uygularım” modundadır.
Ben avukat değilim, elektrik mühendisiyim, fakat altmış yıldan beri hukuk ciddi hobimdir ve gerek İngiltere’de, gerekse Kıbrıs’ta mahkemelerde şahsen birçok dava yaptım. Hep Hukuk Devletinden yana tavır alıp keyfi uygulamalara karşı çıktım. Ayrıca “Kutunun dışında” düşünen kişi olarak tanınıyorum.
“Fasıl 232” ne gibi mağduriyetlere yol açıyor?
Birçok inşaat firması dürüst iş yapıyor. İyi tanıdığım Gazimağusa bölgesinden örnek verecek olursam, Döveçler, Noyanlar, Erbatu ve Northernland gününde tapu devri yapıyorlar. Elbette tanışma fırsatı bulmadığım daha nice iyi ve dürüst firmalarımız vardır. Ancak birkaç kötü örnek her şeyi berbat eder.
İsim vermeden Gazimağusabölgesinden iki kötü örnek vereceğim:
500’ün üzerinde daire yapıp yıllar önce anahtar teslim eden, alıcılarının büyük çoğunluğu İngiliz olan bir şirket, bildiğim kadarıyla bir tek koçan vermemiştir. Satış Sözleşmelerinde şuna benzer bir ibare vardır:
“Satıcı, alıcıya tapuyu devretmeye hazır olduğunu bildirince, alıcı ilgili tapuyu 14 gün içerisinde devralmaya hazır olmalıdır”.
Buna hukuk camiasında “ Erciyes Dağı’nda karlar eriyince” derler. Çünkü orada kar hiç eksik olmaz. Bu yasadan dolayı şirketi dava etmiyorlar. Tüm sözleşmeler avukatlar tarafından hazırlanmış ve ücreti ödenmiştir, ancak tüm avukatlar satıcının tavsiye ettikleridir. Onlar iyi avukat oluyorlar çünkü diğerleri bir türlü satıcı ile anlaşamazlar.
Birkaç yıl önce o bölgede dolaşırken bir satış ilanı gördüm ve hemen satıcıya bir mail atıp “koçanı var mı?” diye sordum. Adımdan beni tanıdı ve dedi ki “İsmet sen de çok iyi biliyorsun ki kimse koçan alamadı.” Tansiyonum fırladı ama ne çare?
Bilhassa Rusların çok tercih ettiği bir site vardır. Sözleşmelerinde benzeri şöyle bir ifade yer alır: “Alıcı satın aldığı daireyi bir başkasına devretmek istiyorsa satıcının rüçhan hakkı vardır. Her hâlükârda satıcının yazılı onayı gerekiyor.”
Satıcı bir bahane ile herkesi reddediyor ve neticedeucuz fiyata daireyi geri alıyor.
Görüldüğü gibi maalesef mevcut düzende “Fasıl 232” kötü niyetli satıcıların işine yarıyor. Bir an önce iptal edilmeli veya en azından tadil edilip plan-proje üzerinden dava açmak için zaman sınırı kaldırılmalıdır.
İsmet Üstüner.”
Hükümet göreve
Başbakan Üstel’i, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’u, hukukçuları, Başsavcılığı, Baro’yu göreve çağırıyorum.
KKTC’ye güvenip konut alan yabancılarla vatandaşları mağdur eden 138 yıllık sömürge yasasına el atın! Yerli-yabancı herkesi mağdur eden bu ve benzeri çağdışı sömürge yasalarını ortak akılla güncelleyin!