Hristodulidis’in şiddetli görüşme arzusu…

   Rum lider Nikos Hristodulidis seçildiği günden bu yana ısrarla, inatla KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı 2017’de Crans Montana’da masaya konulan Guterres Çerçevesi, 2019’da ustası Nikos Anastasiadis’le o dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında Berlin’de varılan mutabakat ve BM Genel Sekreteri’nin açıklamaları doğrultusunda görüşme masasına getirmeye çalışıyor.

   Ersin Bey ise Kıbrıs Türk Halkı’ndan aldığı yetkinin ne anlama geldiğinin bilinç ve sorumluluğu ile Kıbrıs Türk Halkı’nın Kıbrıs Rumları ile egemen eşitliği, Kıbrıs Rum Devleti ile Kıbrıs Türk Devleti’nin uluslararası eşit statüsü kabul edilmedikçe resmi görüşmelere katılmayacağını net bir şekilde ortaya koyuyor.

   Ersin Bey böyle yapınca da Hristodulidis oyun oynamaya hevesleniyor.

   Ne yapıyor?

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı “sosyal buluşma” kılıfı ile masaya getirmeye çalışıyor.

   Peki de Ersin Bey masaya oturursa ne olacak?

   Ersin Beyin egemen eşitlik, uluslararası eşit statü talepleri ile koskoca Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Bey’in Eylül ayında BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin resmen tanınması için yaptığı çağrı çöpe atılmış olacak.

   Herkes, bunları bir tarafa bırakarak, “işte görüşüyorlar, devam etsinler ve çözsünler” diyecek.

   Bu görüşmeler sürecek, Rum yine tüm dünyada “Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti” olarak at oynatacak biz nal toplayacağız.

   Tanınmanın önü kapanacaktır.

   Tanınma isteğimiz havada kalacaktır.

   O nedenle ben ısrarla “bu kez asla egemenliğimiz, Devlet olduğumuz kabul edilmeden masaya oturmamalıyız” diyorum.

   “Zaman bizim lehimizdedir, Rum çözüme yanaşmadığı sürece elini zayıflatacak gelişmeler olmasına yol açıyor” diye altını çiziyorum.

   Guterres çerçevesini ise güvenlik, asker ve toprak konusunda bize ölümcül darbeler vurulmasına yol açacağı için asla benimsemiyorum.

   Bakınız Guterres GARANTİLER, ASKER VE TOPRAK konularında ne diyor…

Garantiler Konusu:

   “Kıbrıs’ta eskinin devamını değil, yeni bir güvenlik sistemine ihtiyacımız olduğunu kabul etmeye başlamalıyız.

   Müdahale hakkı ve garanti antlaşmasını sonlandırmamız gerektiğine inanıyorum.

   Bütün Kıbrıslıların kendilerini güvenlikte hissedeceği yeni bir sistem eski sistemin yerini almalıdır.

   Bir acil uygulama mekanizmasına ihtiyacımız var.

   Bu mekanizma BM gibi dış faktörleri bünyesinde barındıracağı gibi, çok-taraflı ve uluslararası boyutları da olmalı.

   Mevcut garantörler hem çözümü uygulayıp hem de kendi kendilerini denetleyemezler.”

Asker Konusu:

   Çözümün ilk gününden itibaren asker sayısında hızlı bir şekilde indirime gidilecek ve tarafların kabul edeceği bir takvim temelinde adada kalacak asker sayısının aşamalı olarak İttifak Antlaşmasında öngörülen sayıya yakın olacak.

   Bilindiği gibi, İttifak Antlaşması temelinde adada konuşlandırılan asker sayısı 650 Türk, 950 Yunan’dır. Bu askerlerin belli bir süre sonra adadan temelli olarak ayrılmaları veya durumun gözden geçirilmesi, “yüksek düzeyde”, örneğin üç garantör ülkenin başbakanları arasına yapılacak görüşmelerde ele alınacak.

Toprak Konusu:

   Kıbrıs Türk tarafı sunduğu haritayı gözden geçirip haritanın Kıbrıs Rum tarafının “belirli yerlerle” ilgili hassasiyetini karşılayacak biçimde değiştirecek.

   Hiçbir yer adı verilmemesine rağmen söz konusu “belirli yerlerden” Omorfo/Güzelyurt’un kast edildiği nettir.

   Guetters bütün bunların Türk tarafınca Rumlara taviz verilmesi karşılığında şu cümlelerle dönüşümlü başkanlığın Rumlar tarafından kabul edilmesini istedi ama Rumlar hiçbir zaman bunu kabul etmedi…

   Bu arada şuna da dikkat çekmek istiyorum.

   Hristodulidis neden Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini kabul etmiyor?

   Kıbrıs’taki İngiliz üslerinin egemen olmasını içine sindiren Rum neden Kıbrıs Türklerinin egemenliğini, Devletinin varlığını kabule yanaşmıyor?

   Neden Sayın Tatar’ın 1 Temmuz 2022’de sunduğu aşağıdaki işbirliği önerilerine olumlu yanıt vermiyor?

   Bunlardan ikisinde işbirliği yapılması demek Kıbrıs meselesinin çözümünde çok çok önemli bir mesafe alınması demek…

   Nedir bu öneriler?

   İşte onlar:

   1-Hidrokarbonlar konusu: İki tarafa da ait olan ada etrafındaki doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması, kullanılması ve pazarlanması da dâhil yönetilmesine ilişkin olarak eşit sayıda ve eşitlik temelinde, BM gözetiminde, iki tarafın yetkili makamlarından temsilcilerin katılımıyla kurulacak bir komiteyle bu kaynaklara dair iki rızayla ortak karar alınması mekanizması oluşturulabilir.

   2-Elektrik konusu:  Halen KKTC ile Güney Kıbrıs elektrikte enterkonnektedir. Kıbrıs bir bütün olarak Türkiye üzerinden AB’ye elektrikte enterkonnekte olsun.

YORUM EKLE

banner111

banner34

banner75

banner88

banner104