Anavatan Türkiyemizde 6 Şubat'ta yaşanan yıkıcı depremin hepimizde yarattığı olumsuz sonuçların etkilerini uzun süre hissedeceğimiz açık...
Çocuklarımızın, kaybettiklerimizin tarifsiz acısını yaşıyoruz...
Acı tecrübe, ileride olası bir depremden en az hasarla kurtulmamız gerektiğini ortaya koymuştur.
Uzmanlar, İleride olası büyük bir depremden söz ederken, devletin için acil bir kaynak yaratmak, elbette hükümetin başlıca görevleri arasında olacaktır.
Bu amaçla da Anamuhalefet CTP'nin de talebiyle Cumhuriyet Meclisi'nde Depreme Dair Mali, İdari ve Sosyal Önlemlerin Takibine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel Komite kurulurken, ben de bu komitenin üyesi olarak görev aldım.
Kaynak yaratmak, fon oluşturup, altyapıya, sivil savunma ve itfaiye envanterimize katkı için kolları sıvadık.
Dikkatinizi çekmiştir, ben, gerek fikirlerin olgunlaşması, görüşlerin detaylı ele alınması, ad-hoc komite ruhunun gerçek anlamda hayat bulması için bu komite ile ilgili paylaşımdan kaçındım, münakaşaya girmedim, en erken zamanda sonuç alınmasına odaklandım.
İş dünyasından gelmiş olmam vesilesiyle, siyaset odaklı değil daha çok  ekonominin çarklarının dönmesine yönelik önceliğimi korudum...
İlk günden itibaren, reel sektörün ayakta kalması, resesyon yaşanmaması, alım gücünün zayıflamaması icin kaynak yaratırken, ilk etapta kamu ve özel sektör maaşlarından kesinti yapılmasından çok, daha büyük potansiyellerin yoklanması gerektiğini vurguladım.
Açık ve net şunu belirtmekte fayda var...
İlk etapta, kamu ve özel sektör maaşlarından kesintiyi düşünmeyelim...
Ya da...
30 Bin TL maaşa kadar kesinti yapmayalım...
30 Bin üzeri maaşlardan yüzde 1 alalım...
Bu devletin çarkları ağırlıklı olarak kamu ve özel sektörün alım gücüyle dönüyor.
Maaşlardan kesinti, alım gücünde zayıflama, ekonomiye ciddi anlamda zarar getirme potansiyeli taşıyor.
Buna dikkat etmek zorundayız.
Bu devletin maaşlardan önce, kaynak yaratabileceği enstrümanları vardır.