ÖZEL HABER - Emine UYSAL ÇALUDA
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin, sanık Ö.L. ile ilgili ispat-ı vücut koşulunu yerine getirmeyip, Denetimli Serbestlik Yasası’nı ihlal ettiği iddiasını, yetkililerin kayıt defterine not kağıtlarıyla alelade kayıt düşmesi nedeniyle reddetti.
Fadıl Aksun’un başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Murat Soytaç’tan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dün konuyla ilgili kararını açıkladı.
Karar oturumunda, KKTC başsavcılığı adına Savcı İbrahim Ruso ve sanığın avukatı Süleyman Özsoylular hazır bulundu.
Kararı okuyan Başkan Fadıl Aksun, sanığın huzurlarına Sosyal Hizmetlere gitme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve böylelikle denetimli serbestlik kurulunun uygun gördüğü yükümlülükleri ihlal ettiği gerekçesi ile getirildiğini ancak dairede tutulan defterdeki kayıtların gelişigüzel tutulduğunu belirtti.
Aksun, sanık ve sanık gibi kişilerin ilgili daireyi ziyaret ettikleri esnada tutulan defterde, not kağıtlarıyla da kayıt tutulduğunu gördüklerini kaydetti.
Aksun, şöyle devam etti:
“Denetimli Serbestlik Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte Denetimli Serbestlik Kurulu'nun da kurulması gerekmiş ve Denetimli Serbestlik Kurulu'nun da denetimli serbestlik hakkı alan sanıklara birden fazla kurum vasıtası ile uyuşturucudan uzak durmaları için bazı yükümlülükler getirilmiştir. Tabidir ki bu tip kurumların tutmuş oldukları kayıtları daha sonradan mahkemeye getirebilme ihtimalleri ile ciddi bir disiplin içerisinde hareket etmeleri gerekir. Aslında bunu söylerken tüm devlet kurumlarının aynı disiplinle hareket etmesi gerekliliğini de aklımızda bulundururuz. Bir başka ifade ile her ne kadar da bunu söylememiz fuzuli olsa da mahkemeye gelecek olan evraklarda daha da dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak isteriz. Ancak görülüyor ki huzurda alelade tutulan bir defter, alelade tutulan defterin olmadığı günlerde devlet ciddiyetine, kamu disiplinine kesinlikle uymayan küçük not kağıtlarına alınmış notlar vardır. Bu tarz bir defter ve not kağıtlarına alınan bilgilerle bir sanığın hürriyetinin elinden alınması mümkün değildir. Bu noktada bu sanığın ilgili daireye gidip gitmediğini hiçbir şekilde irdelemeyi uygun bulmayız. İrdelemeyiz. Çünkü bu tip tutulan bir defterin ne olumlu ne de olumsuz anlamda mahkememize herhangi bir yardımı olamaz.”
“Bu işin ciddiyeti kavranmadı”
Başkan Fadıl Aksun, Denetimli Serbestlik Yasası'ndan sonra Sosyal Hizmetler Dairesi’nin de bu hakkın ve yükümlülüğün sağlanmasında eşgüdümlü olarak hareket etmesi gereken kurumların başında geldiğini belirterek, “Tablo kesinlikle bu işin ciddiyetinin kavranmadığını bize göstermektedir” dedi.
Aksun, sanığın Sosyal Hizmetler Dairesi'ne gitmediği yönünde bir çıkarım yapmalarının söz konusu emareler ışığında mümkün olmadığını belirtip, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüğünü ihlal etmediğine bulgu yaptıklarını açıkladı.
Aksun, ayrıca kararın bir suretinin Çalışma ve Sosyal Hizmetler Dairesi Bakanlığına ve Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü'ne tebliğ edilmesine emir verdi.
