Haluk Yerli’nin sunduğu Sabah Ajansı programını konuğu Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı oldu. Devletin içinde bir sistemsizlik olduğunu kaydeden Arıklı, particilikle işin bir arada yürüyemeyeceğini vurguladığı konuşmasında sırf partili diye insanların işe alındığını ancak kamuda çalışan memurun fazla olmasına rağmen hala alım yapılmaya çalışılmasını eleştirdi. Devletin nitelikli elemana ihtiyacı olduğunu vurgulayan Arıklı, Orman müdürü Cemil Karzoğlu’nun ‘mouse kullanmayı bilmeyen eleman yüzünden sistem işlemedi’ açıklamalarını da değerlendirdi. Sendikaları da eleştiren YDP Genel Başkanı, hep hükümetten beklentiler oldu, peki ya sendikalar bu pandemi döneminde ne yaptı diye sordu.
ALINAN 4 OPERATÖRDE TECRÜBESİZ
Orman Dairesi Müdürü söyledi KKTC’yi anlat deseler bunu anlatırsınız içinde bulunduğumuz durumu bundan daha iyi özetleyen bir başka örnek olmaz diyen Arıklı, AB desteğiyle kurulan erken uyarı sisteminin Mouse kullanmayı bilmeyen personel yüzünden ormanların yandığını hatırlattı ve sordu suçlu kim? “Bir odada 7-8 memur kağıt kalem bir şeyler yazıyor. Bilgisayar kullanma imkanımız yok. Orman Dairesi Müdürü söyledi KKTC’yi anlat deseler bunu anlatırsınız içinde bulunduğumuz durumu bundan daha iyi özetleyen bir başka örnek olmaz. AB yardımıyla erken uyarı sistemi kuruyorsunuz, kameralarınız var ama oraya aldığınız kişi mouse kullanmasını bilmediği için diyor, o sistem kullanılamaz hale geldi dedi ve ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Suçlu kim? Bürokrasi hayatı esir altına aldı. Orman dairesinin elindeki alet edavat teknik cihaz şu anda en çağdaş araç gereçler. Son model araçları kullanabilecek operatörler yok. Teknik ekip yok. Orman Dairesi Müdürü bas bas bağırıyor 4 operatör alınmış araç kullanmak için. 4’ünün de hiçbir tecrübesi yok, partili. En acısı da içlerinden biri kadın. Hayatında dozeri 3-4 defa ya gördü ya da görmedi. Dozer operatörü olarak alındı.”
DEVLETİ YÖNETEN SENDİKALAR
Kara yolları müdürü ile görüştüğünü de aktaran Arıklı, Kara Yolları Müdürü’nün elemanın olmadığını çünkü CAS’Tan gelen 9 kişini de daha rahat bakanlıklara geçtiklerini iletti ve şunları aktardı, “Böyle bir sitem, böyle bir düzen kurmuşuz. 18 bin 500 kamu personeli var. Bu devleti idare etmek için AB normlarına göre 5-6 bin civarında kamu çalışanı yeterlidir. 18 bin 500’e rağmen hala daha eksiğimiz var. KKTC bir öğretmene 7 tane öğrenci düşüyor. Ama göreceksiniz Eylül ayında okullar açılırken sendikalar öğretmen azlığı var diye yine eylem yapacaklar, bildiri yapacak ve grevle tehdit edecekler. Bu devleti asıl yönetenler sendikalar, birlikler, odalar ve bazı STK’lar biz milletvekilleri onların devleti yönetmelerine yardımcı oluyoruz sadece siyasi partilerde öyle. Dün Milli Eğitim Bakanlığı’nda sendikalarla pazarlık yapıldı, kavga çıkartıldı okullar Eylül’ün kaçında başlasın? Peki siyasi irade nerede? Milli Eğitim Bakanı, hükümet, okulların açılış tarihini dahi pazarlık yapacaksa siyasi iradem nerede? Ben niye hükümet kuruyorum?”
PANDEMİ DÖNEMİNDE SENDİKALAR NE YAPTI?
Sendikaların pandemi döneminde üyeleri için hiçbir adım atmadığını, her şeyi devletten beklediklerini de aktaran Arıklı, sizin de bankanız var kimlere maaş desteğinde bulundunuz diye sordu ve şunları ekledi, “Şu pandemi döneminde bu sendikalar üyeleri için hangi adımı attılar? Hangi kolaylığı yaptılar? Mesela bizim aidatımızı kesmeyin dediler mi? Ama akıl vermeye, eleştirmeye gelince mangalda kül bırakmıyorlar ve hiç kimsede çıkıp bunlara siz ne yaptınız? Sürekli taviz ve fedekarlık istiyorsunuz siz sendika olarak banka sahibisiniz ne yaptınız? Mesela üyelerine bir maaşta siz mi verdiniz? Maaşlarına katkı da mı bulundunuz? Hükümet bulsun versin zihniyet bu.”