Özel Haber - Taha Can GÜRLEK

Ülkemizde verilen trafik eğitimlerine dair halen resmi bir eğitim kitabının olmadığını aktaran Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Avcı, böyle bir durumda normal şartlar altında eğitimden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtti.

Eğitimsizliğin ciddi bir ihmal doğurduğunu ve bunun tek sorumlusunun sürücüler olmadığını aktaran Avcı, “Bütün bu trafik kazalarında sürücülerin hatası var ama hükümetlerin de hatası var, siyasilerin de hatası var. Her trafik kazasında mahkeme yapılırken bence o makamlarında sürücüyle birlikte yargılanması gerekir" dedi.

"EHLİYETLERİN SAHTE OLUP OLMADIĞINI DENETLİYOR MUYUZ?"

Ülkeye her yıl binlerce öğrenci geldiğini ve bunların denetimden geçmediğini ifade eden Avcı, “Öğrenci ehliyeti alırken sözlü sınava giriyorsunuz. Rakamlara baktığınızda da yüzde 99 geçiyor insanlar. Birde yabancıların ülkeye gelmesi var. Her Eylül’de 100 bine yakın genç geliyor ülkeye. Bunlar 18 yaşından büyük olan ya öğrenci ya çalışandırlar. Dolayısıyla yüz bine yakın insan geliyorsa, bunun 80 bini araba kullanan insandır. Bu durumda trafikte bir patlama meydana getiriyor. Bunların ehliyetlerinin sahte olup olmadığını denetliyor muyuz? Hayır, öyle bir imkan kurulmadı. Kolaylıkta buldu bizim ilgili bakanlık, x ülkeden gelen ehliyetlinin, ehliyetinin sahte olup olmadığına bakmıyor. Bakamıyor da zaten, bakmaya da niyeti yok” şeklinde konuştu.

"SCOOTERLAR İÇİN EHLİYET MUTLAKA GELMELİDİR"

Scooterların denetimsiz bırakıldığını ve trafikte kontrolsüz olduklarını kaydeden Avcı, “30 KM hız adam öldürür. Scooterlar için de ehliyet mutlaka gelmelidir. Kullananların bir kurstan geçmesi gerekir, en azından trafik kurallarını bilmesi gerekir. O çıkan tüzükle biz insanları ölüme yolluyoruz. Suçlu çocuk, suçlu sürücü. 30 KM hız ile giden bir Scooter bir yaya çarpsa, bir çocuğa çarpsa öldürür. Peki bunun ceremesini kim ödeyecek? Çocuğa çarpan bir başka çocuğu hapse mi atacağız 7 sene? Bunlar hiç konuşulmadı” ifadelerine yer verdi.

"SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRMENİZ LAZIM"

Trafikte yaşlı insanların kontolsüz bir şekilde yaşıt kullandığını ve bunun bir denetime tabi olmadığını dile getiren Avcı, “Normal araba sürüyorsanız eğer ölene kadar sürebiliyorsunuz. Sağlık kontrolleri yapılmıyor. 88 yaşında insanlara ehliyet uzatan hükümetler var. 88 yaşında olunca insanlar trafikte ölüyor. Bu ölüme şimdi katkı koymadı mı hükümetler? Dünyada böyle bir şey yoktur. Bir sağlık kontrolünden geçmeniz lazım” dedi.

"DERNEĞİMİZİN ÇABALARIYLA 50 PROMİLE DÜŞÜREBİLDİK"

Alkol yasası için ciddi mesai harcadıklarını ve bunun sonucunda da 50 promile düşürebildiklerini anlatan Avcı, “Sürücüde uyuşturucu testi yapmak için gerekli yasanın adı da yol güvenliği yasası. Bu yol güvenliğinin artırılması için. Alkol olayı vardı içinde. Alkol yasası geçtiğinde 80 promile kadardı sonra derneğimizin çabalarıyla bunu 50 promile düşürebildik. Büyük mücadele ile meclisi zorlayarak 50 promile düşürebildik. Şimdi de uyuşturucuyu sokmaya çalışıyoruz. Yasasını 10 yıldan beri uğraştık ve yaptıramadık. Yasa yapıldıktan sonra 20 ay mecliste bekledi. Bütün uyuşturucu kullananların milletvekillerine teşekkür borcu var. Yasa Temmuz gibi geçti ama biz denetleyecek aletleri almadık. Pahalıymış. Malzemeyi almadık. Bunlar yapılmazsa uyuşturucuya meydan verirseniz" şeklinde konuştu.

"UYUŞTURUCUNUN TESPİT EDİLMESİ VE YASA İLE CAYDIRICI HALE GETİRİLMESİ GEREKİYOR"

Uyuşturucunun tespit edilebilmesi için gerekli cihazların ülkemizde bulunmadığını vurgulayan Avcı, "Uyuşturucuya sıcak mı bakılıyor? Uyuşturucuya ulaşmak kolay. Eğlence mekanlarından çıkan gençler trafik kazasında ölüyorlar, bir bakıyorsunuz alkol sıfır. Sabahın 3'ünde bu nasıl olabiliyor. Hap formatında olan uyuşturucuya çok kolay ulaşım var. Polis kontrol etse bile alkol sıfır, uyuşturucuya da bakmıyorsunuz zaten. Bütün polis örgütünü bunun takibine versek bile yetmez. Bu konuda halen daha hiçbir şey yapılmadı. Uyuşturucunun tespit edilmesi ve yasa ile caydırıcı hale getirilmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.