Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı, milletvekili Tufan Erhürman, müzakerelerin devamı ve çözüm sürecine katkı koymak için dersimize iyi çalışmamız, konuşmamız ve hazırlık yapmamız gerektiğini vurguladı.

“Çocuklarımız ve gelecek nesil için bunu yapmalıyız” diyen Erhürman, “Bundan sonra bizim son derece dinamik, statüko olmayan, çok yanlı olan dış politika izlememiz gerekiyor” vurgusu yaptı.

Erhürman, kapsamlı çözümle ilgili çalışmaların kesintiye uğrayabileceğini ancak barışı inşa çalışmalarının kesintisiz sürmesi gerektiğini vurguladı.

Tufan Erhürman, müzakere süreciyle ilgili istişarelerin devam etmesi gerektiğini söyleyerek, muhalefet partileri dahil Türkiye’yle arayı açma niyeti veya lüksünün olmadığını belirtti.

“Ben dinlemeye hazırım. Çözüm dediğimiz şeyden hepimiz aynı şeyi anlıyorsak bunun nasılını bana anlatsınlar” diyen Erhürman, sadece Türkiye için değil, başbakan ve başbakan yardımcısına da bu soruyu yönelttiğinde yanıt almak istediğini söyledi.

Erhürman, beş aşamalı dinamik bir politikadan bahsettiğini, 50 yıldır olanı beş gün daha sürdürmemek konusunda hemfikir olduğunu belirterek, konuşarak ortak yolun bulunabileceğini söyledi.

“Müzakerelere BM parametreleri ile devam edip etmeme” konusunda mademki hemfikir olunmuyor, bunun konuşulması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Ben hazırım” dedi.

Erhürman, KIBRIS Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Baturay’ın KIBRIS TV’de yayınlanan “Markaj” programına konuk oldu ve müzakere sürecindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Erhürman: Partilerde ortak görüş yok

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, liderlerin Crans- Montana görüşmesinden sonra yaşanan sürece işaret ederek Türkiye’den gelen bakanın da bulunduğu Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda siyasi partilerin tek tek görüşlerini belirttiğini söyledi.

Erhürman, toplantı sonunda “ortada daha pişmesi gereken bir yemek olduğu, gerekirse daha sonra yeniden bir araya gelinmesi” konusunda görüş birliği olduğunu belirtti.

Tufan Erhürman, toplantının yararlı geçtiğini ifade ederek, konuyla ilgili mecliste temsiliyeti bulunan siyasi partilerin ortak görüşte buluşmasının pek mümkün görülmediğini ifade etti.

“Bizim derdimiz Kıbrıs Türk halkı, özellikle gelecek kuşaklarımızdır” diyen Erhürman, Kıbrıs sorunu konuşulurken aklıselim ve soğukkanlı düşünüp, konuşmak gerektiğini belirtti.

“Çok yanlı olan dış politika izlememiz gerekiyor”

CTP Genel Başkanı Erhürman, eskiden CTP’den “Maraş, kapsamlı bir çözümün parçasıdır” görüşünün çıktığını ancak şimdi Maraş’ın da üzerinde çalışılabilecek bir konu olduğunu söylediklerini ifade etti. Konunun enine boyuna tartışılması gerektiğini belirten Erhürman, 50 yıl daha sürecin bu şekilde devam etmemesi konusunda hemfikir olduklarını ancak neyin devam edip, etmeyeceği noktasında görüş ayrılıkları olduğunu söyledi.

Erhürman, “Bundan sonra bizim son derece dinamik, statüko olmayan, çok yanlı olan dış politika izlememiz gerekiyor” dedi.

50 yıldır var olan statükodan beslenenlerin şimdi “50 yıldır bu böyle gitti, bundan sonra da böyle gitmez” diyenler olduğuna işaret eden Erhürman, “Bu cümleyi söyleyenler, en çok milliyetçi nutuklar atıp asla milliyetçi olmayanlar, en çok ‘vatan millet’ deyip vatanı milleti çok da önemsemeyen, en çok ‘çocuklarımız’ deyip çocuklarımızla uzaktan yakından ilgisi olmayan politikalar ortaya koyanlar, ‘bir karış toprak verilemez’ deyip memleketin bütün toprağını peşkeş çekenler de aynı kişiler” dedi.

Erhürman, var olan statükodan 50 yıldır beslenenlerin müzakereler için “bu böyle devam edemez” dediğini ancak herhangi bir öneri getirilmediğini belirtti.

“Parçalı çözüme varız ama kapsamlı çözüme destek verecek şekilde olmalı”

Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafıyla iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm konusunda anlaşamadığını söyleyen Erhürman, bu konuda anlaşılamadıysa bugün tartışılan ‘parçalı çözümün’ nasıl olacağını sorguladı.

Erhürman, Rum tarafının ‘KKTC’yi tanınmaya yaklaştıracak herhangi bir adımda KKTC’yle birlikte olmayız” dediğini ifade ederek, bunu yaptıklarıyla da gösterdiklerini söyledi.

‘Parçalı çözüm’ün bütünlüklü veya kapsamlı çözümün alternatifi olmadığını, paraleli olabileceğini ifade eden Erhürman, “Parçalı çözüme varız ama kapsamlı çözüme destek verecek şekilde olmalı” dedi.

Erhürman, “Yolsuzlukların ve peşkeşlerin üzerine milliyetçilik sosu ekerek, bunları devam ettirmesine olanak tanıyan statik yapıdır” diyerek, statik yapıyı kırıp, dinamik yapıya geçmek gerektiğini söyledi.

Kapsamlı çözümün parametrelerinin bir kenarda durduğunu ifade eden Erhürman, “Benim artık bu memlekette bir neslin daha harcanmasına tahammülüm yok. Gençleri uluslararası alanda spor yapamayacağı bir vizyonla tutmaya ne hakkımız ne de lüksümüz var. Biz zorlamalıyız, uluslararası alana açılmalıyız” dedi.

“Barışı inşa çalışmaları sürmeli”

Tufan Erhürman, Dikmen 11 Meşale Festivali’nde bir grup gencin jimnastik yaptığını anımsatarak, küçük yaştaki bu çocukların şampiyonlukları da olduğunu belirtti.

Çocuklarımız ve gençlerimizin önünde dışa açılımla ilgili vizyon olması gerektiğinin altını çizen Erhürman, “Benim çocuklarımın, neslimin elinden bu vizyonu alma hakkı kimsede yoktur. Kıbrıs’ta çözümsüzlük var diye, çocuklarımızın bu sorunları tek tek yaşamak zorunda bırakılmaması gerektiğini, diplomasiyle anlatmamız lazım” dedi.

Erhürman, kapsamlı çözümle ilgili çalışmaların kesintiye uğrayabileceğini ancak barışı inşa çalışmalarının kesintisiz sürmesi gerektiğini vurguladı. Federal çözümün tek gerçekçi çözüm olduğunu ifade eden Erhürman, BM Güvenlik Konseyi parametrelerinin, 77-79 Doruk Anlaşmaları’nın bugüne kadarki müzakere sürecinin bir müktesebat oluşturduğunu belirtti.

“Sorun, siyasi kültürde”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kırsal kesim arsaları veya orman arazilerinin peşkeş çekilmesini örnek göstererek, menfaat üzerinden siyaset yapma politikasını eleştirdi.

Sistemin, yukarıdan aşağıya doğru menfaat dağıtma; bunun karşılığında da aşağıdan yukarıya siyasi destek aldığını belirten Erhürman, sorunun siyasi kültürde olduğunu, her siyasi partinin de buna bulaştırıldığını söyledi.

Erhürman, Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilmesinin yılla ilgili olmadığına işaret ederek, yılla ilgili vatandaşlık hakkı elde edenlere İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık verdiğini söyledi.

38 vatandaşlığı iptal ettirdiklerini, bunların da yıllarla ilgili olmayan vatandaşlıklar olduğunu ifade eden Erhürman, “Tam anlamıyla statükonun mantığına uygun, din üzerinden iktidar anlayışı yürüyor. Hukuka aykırı iş yap, tutarsa vatandaşa dersin ki ‘ben verdim’, tutmazsa vatandaşa dersin ki ‘CTP engelledi’. Bu kadar akla aykırı bir sistemi mideniz kaldırıyorsa tekrar verin” dedi.