Ayşe BULUT
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), İskele-Bahçeler bölgesinde okul yapımı için ayrılan arsanın yaklaşık 1 dönümünün özel bir şirkete yol hakkı için verildiğini belirterek, “burada hangi kamu menfaati var?” diye sordu.
KTÖS, okul yapımı için ayrılan arazinin içerisinden özel bir emlak şirketine yol geçirme izni verilmesini protesto etmek için dün söz konusu arazinin önünde bir eylem gerçekleştirerek basın açıklaması yaptı. Eylame, İskele Yurttaş İnisiyatifi’nden Mustafa Öztörel ve CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Mülazim de katılarak destek verdi.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, burada yaptığı basın açıklamasında 10 dönümlük arazinin KKTC mülkü olduğunu ve okul yapılması için ayrıldığını belirterek, “Şu anda Eğitim Bakanlığı İskele’de okul yapmak için arazi aramaktadır. Fakat öğreniyoruz ki, bu çalışmalar yapılırken, aramızda gördüğümüz devlet malı araziden 11 metrelik yol yapılması için bir şahsa izin veriliyor ve ilgili şahıs da arkada bulunan arazisinde yok inşaatını devam ettiriyor” dedi.
Yapılacak bu yolla birlikte arazide parselasyon çalışması yapılacağının açık olduğunu, çünkü izni alan kişinin bir emlak acentesi olduğunu dile getiren Elcil, okul yapımı için ayrılan arazinin bir kamu arazisi olduğunu ve bir kamu arazisinden yol geçirilmesinin kamu menfaatleri açısından önemli olduğunun altını çizdi ve “burada hangi kamu menfaati var?” diye sordu.
Elcil, “burada kamu menfaati falan yoktur, burada kişiye özel bir muamele, bir düzenleme vardır. Kişilerin zengin edilmesine dönük bir düzenleme vardır. Gördüğünüz gibi 100 metre derinliğinde, 11 metre genişliğinde bir yol inşaatı, okul yapılacak olan arazinin içinden geçiriliyor” diye konuştu.
Yol hakkı verilmesi için kamu yararı olması gerektiğini bir kez daha yineleyen Elcil, eğitim için ayrılan bir arsadan hangi kamu menfaati için yol hakkı verildiğini tekrar sordu.
İskele Yurttaş İnisiyatifi’nden Mustafa Öztörel ile Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele İlçe Başkanı Hüseyin Mülazim de eğitim için ayrılan bir arsadan yol hakkı adı altında özel bir şirkete hak verilmesinin kabul edilemez olduğunu iddia ederek bu karardan geri dönülmesi gerektiğini ileri sürdüler.
