Memnuniyetle gözlemlemekteyiz ki, Rum Meclisi’nin almış olduğu 1950 Enosis Plebisiti’nin okullarda kutlanma kararının yanlışlığı Rum toplumu içinde de her geçen gün daha çok insan tarafından dile getirilmektedir.

DİSİ Meclis Grup Sözcüsü Nikos Tornaridis “Eğer zaman geri alınabilseydi, DİSİ, ELAM tarafından önerilen 1950 Plebisiti’yle ilgili yasa önerisini reddederdi” diyerek bu kararın yanlışlığının Rum toplumu içinde daha fazla idrak edilmesine katkı koymuştur.

Zamanı geri sarmak mümkün olmasa da yanlışı düzeltmek mümkündür. Hatadan dönülmesi ve bu kararın bertaraf edilmesi için ortaya konulan her söylem, çaba ve girişimi saygıdeğer buluyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı bu çerçevede yapılan girişim ve çabalara her zaman olumlu karşılık vermiştir. Bilindiği üzere Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum ticaret odalarının girişimi üzerine Cumhurbaşkanımız, DİSİ Başkanı Averof Neofitu ile Cumhurbaşkanlığı’nda sosyal bir buluşma gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Neofitu’yla buluşmasından beş gün önce benzer bir görüşme de AKEL Genel Sekreteri Sayın Andros Kipriyanu’yla gerçekleştirmiştir.

Bilindiği üzere, Enosis Plebisiti kararına Rum Meclisi’nde ret oyu veren AKEL söz konusu yanlış kararın düzeltilmesi adına DİSİ’yle işbirliği yapmaya hazır olduğunu çeşitli vesilelerle açıklamış bulunmaktaydı. 

Bu çerçevede AKEL-DİSİ işbirliğinde Rum Meclisi ilgili komitesinde dün alınan kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Kısa sürede Rum Meclisi genel kurulunda gerekli adımların atılarak Enosis Plebisiti’nin okullarda kutlanması olayının ortadan kaldırılmasının müzakere sürecinin yeniden başlamasına olanak tanıyacağını belirtmek isteriz. 

Cumhurbaşkanımız, Rum meclis komitesindeki olumlu gelişme sonrasında, Rum lider Anastasiadis ile Mart aynı sonunda sosyal bir buluşma gerçekleştirmeye hazır olacağını BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Espen Eide’ye duyurmuş bulunmaktır. Rum Meclisi genel kurulunda gerekli adımların atılması sonrasında da resmi müzakerelere başlanabilecektir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız’ın daha önce de defaten açıkladığı gibi, Türkiye’de yapılacak olan 16 Nisan referandumunun bu yaşananlarla hiçbir ilgisi yoktur. İstenirse ve gereği yerine getirilirse o tarihten önce müzakere masasının yeniden kurulabileceği sürekli olarak vurgulanmıştır. Şimdi o noktaya yaklaştığımız görülmektedir. Dileğimiz ve beklentimiz DİSİ – AKEL işbirliğinin somut bir sonuç üretmesi ve bir an önce çözüm sürecinin önünün açılmasıdır.