“TÜM EŞYALAR BOZULUYOR”… Ülke genelinde dönüşümlü yaşanan elektrik kesintileri, esnafı da vatandaşı da mağdur etmeye devam ediyor. Gün içinde 3-4 defa kesilen elektrik akımı, buzdolabındaki yiyeceklerin bozulup, çöpe gitmesine sebep olurken, birçok elektrikli aletin de arızalanmasına neden oluyor.
“ELEKTRİĞİ GÜNEY’DEN DEĞİL, TÜRKİYE’DEN ALIN”… Yatırım ve bakım eksikliği nedeni ile Teknecik Elektrik Santrali’nin belli bir enerjiyi Güney’den almasına tepki gösteren bazı vatandaşlar, en ufak bir anlaşmazlıkta Güney’in elektrik akımını kesmesini eleştirdi, “Elektrik de Türkiye’den gelsin, faturalar düşsün” diye konuştu.
Emine Gül ÖZER
Ülkede kronikleşen elektrik sorunu, vatandaşın sabrını tüketti.
Dönüşümlü olarak gün içinde 3-4 defa kesilen elektrikler hem esnafı hem de vatandaşı ciddi derecede mağdur ediyor.
Yatırım ve bakım eksikliği nedeniyle yetersiz kalan Teknecik Elektrik Santrali, belli bir enerji üretimini artık Güney’den de sağlayamıyor.
Güney Kıbrıs elektrik paylaşımını zaman zaman noktalayınca, Ada’nın her tarafı yine karanlığa gömülüyor. Vatandaşlar sıcaklar nedeni ile evde oturamaz duruma gelirken, esnaf da iş yapamamaktan dert yanıyor.
Pek çok vatandaş buzluktaki ürünleri bozulup çöpe gitmesinden şikayet ederken, esnaf da elektronik ürünlerin bozulmasından yana dertli.
Kimi yurttaşlar çözüm olarak güneş alan bir ülkede, yenilenebilir enerjiye geçilmesi gerektiğini söylerken, kimileri de elektriğin Türkiye’den getirilmesini istiyor. Daha fazla karanlıkta kalmak istemediğini vurgulayan vatandaş, hükümeti kalıcı çözüme davet ediyor.
Vatandaş ne dedi?
Deniz Kahraman:
“Bu elektrik kesintilerinden bıktık. Neden Güney’e muhtaç olup, elektrik alma gereği duyuyoruz da Türkiye’den almıyoruz? Böyle yaparak sürekli sorunlarla karşı karşıya geliyoruz. Yüklü faturalar ödüyoruz, ama elektrik kullanamıyoruz. Türkiye’den alınırsa, faturalara yansıyan fiyatlar da düşer en azından. Her elektrik kesintisinde dolabımızdaki ürünler bozuluyor. Çocuklar ders çalışacak çalışamıyor. Biz bu sorunu sürekli yaşamak zorunda mıyız? Devlet yetkilileri bu konuyla neden ilgilenmiyor? Devlet yetkililerine sesleniyorum acilen bu konuya kalıcı çözümler lazım. Klima açamıyoruz, 2 kişilik aileyiz gün içinde 3-4 saat klima kullandığım halde bile 2 bin 3 bin TL fatura geliyor bana. Güneşi bol olan bir adada yaşıyoruz. Yenilenebilir güneş enerjisine geçilsin. Hem ekonomik olur, hem de biz bu mağduriyetleri yaşamamış olacağız. Herkes kendi cebini düşünüyor, kimse adayı düşünmüyor.”
Sezer Anış:
“Akşam işten eve gelip oturduğumuzda, sürekli ama sürekli bir kesinti ile karşı karşıya kalıyoruz. Gün içinde 1 defa da değil, 4-5 defa kesiyorlar elektriği. İnsanlarımız bu durumdan mağdur yoluyor. Yaşlı insanlarımız var, elektriğe ihtiyaç duyan makinelere bağlı hastalarımız var, bunun böyle olmaması gerekiyor. Gece gündüz demeden elektriğe muhtaç ediliyoruz. Buna bir çözüm bulunması lazım. Santrallerimizin güçlenmesi lazım. Gerekli mercilere sesleniyorum, artık duruma bir el atın.”
Tahir Hoca:
“Çok iyi elektriği kesmeye aynen böyle devam etsinler. Alıştık, kesmezlerse şaşarım. Bu durum hepimizin hakkıdır. Biz hak ettik bunu. Güney de bize elektrik vermesin, hiç vermemeleri gerekir. 50 yıldır yaptıklarımız ortada, 50 yıldır bu devleti bu hale getirdik. Hepsini alkışlıyorum.”
Atra Demirbilek:
“Ben depremzedeyim, buraya geleli çok olmadı ama sürekli bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya geliyoruz. Günde 4-5 defa kesilen elektrikler yüzünden derin dondurucum bozuldu. Yenisi alamayacağımız için bir tamirci getirdik, o bile dünyanın parası tuttu. Bu pahalılıkta, bunların olması güzel değil. Halka daha yardımcı olmalılar. Böyle giderse tüm eşyalar birer birer bozulacak.”
Hasan Karakaş:
“Elektrik kurumu ile hükümet şunu bilsin, bu anlaşmazlıklar nedeniyle esas ezilen halk oluyor. Yukarıda bir şeyler oluyor ama halka kesinti olarak yansıyor. Bu kesintiler yüzünden benim dolabım arızalandı, bin 200 TL para verdim tamir için. Beni bırakın ama büyük marketlerde bile dolaplar yandı. Önceki gün yaşanan kesintiler yüzünden benim malzemelerim bozuldu, çöpe attım. Hadi esnaf ve halk düşünülmüyor. Hastalığı yüzünden elektriğe bağlı yaşayan insanlarda mı düşünülmüyor? Devletin görevi vatandaşı, esnafı rahat ettirmektir. Yok borç var, yok elektrik kurumu özelleştirilecek. Vatandaş bunu bilmez, bilmek de istemez. Vatandaş evinde otururken elektrik kesildiğinde buzluktaki et, tavuk eridiğinde zehirlenecek miyim diye düşünüyor. Zehirlenen de var ama bunların hiç biri basına yansımıyor. Elektrik kesildiğinde dükkanı kapatıp gitmek zorunda kaldım. Diğer esnaflar da dışarıda oturup, elektrik bekliyor. Halk tepkisiz, devlet ilgisiz.”
