“İŞİTME ENGELLİLERİ TOPLUMA KAZANDIRMAK İSTİYORUM”… KİKEV Kurucusu Bahire Coşkuner Doğru, 2017’de yapılan istatistiğe göre, KKTC’de 417 işitme konuşma engelli olduğunu, güncel istatistik için de çalışmalar yapıldığını söyledi. “KKTC’de birçok işitme engelli birey olduğunu düşünüyorum” diyen Doğru bu engeli saklayan kişilere ulaşıp onları kabuklarından çıkarmak ve topluma kazandırmak da hedefleri arasında olduğunu vurguladı. KKTC’de Türk İşaret Dilini toplumla buluşturan ilk kişi olan Doğru, “Türk İşaret Dilini topluma kazandırdığım için de gururlu ve mutluyum” dedi.
Aliye ÖZENCİ
Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı (KİKEV) Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı aynı zamanda kendisi de işitme engelli olan Bahire Coşkuner Doğru işitme engeliyle 29 yaşında tanıştı…
Mesleği öğretmen olan Doğru, sonradan işitme engelli olduğu için bu durumu kabullenme süreci yaşayarak zorlu bir dönem geçirdi. Mesleğini çok severek yapıyor fakat o dönemlerde toplumun duyarsızlığına tanık oluyor. Yaşadığı her zorluğa karşı dik duruş sergiliyor ve işitme konuşma engelli bireyleri de düşünerek mücadele etmeye karar veriyor.
KİKEV’in temelleri, 2015 yılında Bahire Coşkuner Doğru’nun gerçekleştirdiği proje sonrasında atıldı. 23 Temmuz 2015’te Lefkoşa Aile Mahkemesi’nin kararıyla kurulan Vakıf şimdiye kadar birçok proje gerçekleştirdi. Çalışmaları başarılı bir şekilde devam ediyor.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne bağlı olan KİKEV, işitme ve konuşma engelli bireylere hizmetin yanında farklı çalışmalar da yapıyor. Ayrım gözetmeksizin hayatlara dokunmaya, ayrıca toplumsal ve sosyal farkındalık oluşturmaya çalışıyor.
Doğru, KİKEV’in vizyonunu şöyle tanımlıyor:
“İşitme-konuşma engellilerinin eğitim, sağlık, mesleki, kültürel, sportif, hukuksal, sanat ve sosyal bakımdan birlikteliğini, dayanışmasını, yardımlaşmasını sağlamak, sorunlarına çözümler aramak. Tüm engelli federasyonları, konfederasyonları, engelliler konusunda çalışma yapan kişi ve/veya kuruluşlarla iş birliği yapmak, destek vermek. Kazandığımız tecrübe ve birikimlerle devlet politikalarına çözüm üretmek ve diğer aktivitelerle toplumsal farkındalığın oluşmasını sağlamak. Kalite anlayışıyla, hizmet ettiğimiz alanda en çağdaş hizmeti sunmak”.
KİKEV’in gönüllüler, iş insanlarının yaptığı etkinlik ve projeler, kişi, kurum hatta öğrencilerin vakıf yararına düzenledikleri kermesler ve bağışlarla hayatlara dokumaya devam ettiğini belirten Doğru, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin de her konuda kendilerine destek olduğunu vurguladı.
KİKEV Kurucu Başkanı Bahire Coşkuner Doğru, Vakıf olarak ellerinden gelen destek ve yardımı yapmak için çalıştıklarını söyledi.
Doğru, vakfın, ihtiyaçlı kişilerin İşitme Cihazı ile pillerinin alımına; bozulan cihazlarının tamir edilmesine; çocukların dil/ konuşma terapisi ve özel eğitimlerine destek olmaya çalışırken, gıda/giysi gibi birçok konuda yardımlar yaptığını anlattı. Doğru, özellikle Vakıflar İdaresi destekleri ile çocuk ve gençlere yönelik tablet bağışı; Evkaf İyilik Gönüllüleri’nin katkılarıyla da gıda yardımında bulunduklarını ifade etti.
Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı (KİKEV) Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı aynı zamanda kendisi de işitme engelli olan Bahire Coşkuner Doğru, toplumda yaşadığı sıkıntıları ve KİKEV’in kuruluş hikayesini KIBRIS’la paylaştı…
“Hayatın karşımıza neler çıkaracağı belli değil”
Kıbrıs Türk toplumuna Türk işaret dilini kazandıran, KİKEV kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Bahire Coşkuner Doğru, 1967 Yeşilova Baf doğumlu. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik bölümü mezunu olan Doğru, öğretmenlik yapıyor.
Doğru, 29 yaşındayken konuşulanları yanlış ve eksik algılamasından dolayı doktora gitti ve işitme kaybı olduğu ve cihaz kullanması gerektiğini öğrendi.
Genç yaşında aniden karşısına çıkan bu engel ve küçük bir toplumda öğretmen olmanın verdiği psikolojik baskıyla, ilk zamanlar işitme cihazı kullandığını saklamak zorunda kaldığını belirten Doğru, “Çevremde konuşulanları duyup anlamak gibi sorunlarla baş etmeye çalışırken, toplumun ön yargısı ve bilinçsizliği de benim için yıpratıcı bir süreçten geçmeme neden olmuştur. Çok düşük kayıplarla başlayan işitme kaybım zamanla ilerlemiş ve beni toplumdan soyutlayarak uzaklaştırdı” dedi.
“Aslında insanlar sizin hakkınızda bilmediklerini merak eder hep…” diyen Doğru, toplumu engelliler konusunda bilgilendirmek, eğitmek ve farkında olmalarını sağlamak gerektiğine vurgu yaptı ve devam etti:
“Her engel grubu farklı sorunları ile birlikte mücadele vermektedir. Fakat bugün bile toplumda bunun farkında olmayan çok kişi vardır. İnsanlar bir farkındalık etkinliği gerçekleştirdik diye yayın yapıyorlar. Fakat farkındayım demekle olmuyor. Ben bunu bizzat yaşayarak gördüm. Görmek, anlamak ve yaşamak bambaşka bir şey. Deneyimlerim ve yaşadıklarımdan şunu söyleyebilirim. İşitme kaybınız varsa ve işitme cihazı ya da Koklear İmplant (Biyonik Kulak) kullanıyorsanız kesinlikle saklamayın.
Anlamadığınız zaman karşınızdakine durumu anlatın ve tekrar anlatmasını rica edin. Önemli olan karşımızdaki kişinin bizlerle iletişimde sabırlı olmayı öğrenmesi, farkına vararak tekrar anlatması, yazarak ya da mesaj atarak cevap vermesidir”.
“Cihaz takmamakta ısrarcı olsam da bu ısrarım çok uzun sürmedi”
İşitme kaybı olduğunu öğrendikten sonra Türkiye’deki birçok doktorla iletişim kuran Doğru, “İlk zamanlar cihaz takmamakta ısrarcı olsam da bu ısrarım çok uzun sürmedi” diyerek anlatmaya şöyle devam etti:
“Cihaz kullanmaya başladığınız zaman alışıncaya kadar zorlanabiliyorsunuz. Fakat bu zor süreci atlattığınız zaman her şey normalleşiyor. Her bireyin işitme kaybı derecesi, odyo ölçümü farklıdır. İşitme engelli kişiler cihaz ya da Koklear İmplant (Biyonik Kulak) kullanıcısı olabiliyor. Doğuştan veya küçükken geçirdiği hastalıktan dolayı hiç duymayan ve konuşamayan bireyler için zaten işaret dili ile iletişimi sağlama noktası çok önemlidir. İşte bu noktada TİD (Türk İşaret Dili) öğrenmek ve sessiz toplumun kültürünü tanımak toplumsal bir gereksinimdir. Kulak sağlığı da yaşantımızda önemli olduğu için lütfen görmezden gelmeyelim. Özellikle yeni doğan bebeklere İşitme taraması yaptıralım”.
Doğru, 18 ay önce göz sağlığında yaşadığı problemden dolayı sağ gözünde görme engeli de olduğunu belirterek yanlış teşhis ve zaman kaybı nedeniyle göz ameliyatını ertelediğini, ulaştığı başka bir doktorun acil ameliyata yönlendirmesiyle de bu durumun daha da kötüleşmesine engel olduğunu söyledi.
“Her insanın yaşamında olumsuzluklar olabiliyor ve hayatın önümüze neler çıkaracağı belli değil” ifadesini kullanan Doğru, “Önemli olan yaşadığımız toplumda engellilerin hayatlarını nasıl kolaylaştırabiliriz, destek olabiliriz diye çalışmaların yapılmasıdır” dedi.
Bu süreçte de çok zor günler geçirdiğini belirten Doğru, eşi, çocukları, ailesi ve çok sevdiği işitme engelli arkadaşlarının desteği ile bu zor süreci de atlattığını söyledi. Farklı engel gruplarının da birçok sıkıntıyı kendi içlerinde yaşayarak mücadele verdiklerini ifade eden Doğru, geçmiş yıllarda okulunda öğrencileri ile birlikte birçok konuda sosyal sorumluluk, toplumsal farkındalık çalışmaları yaptığını, öğretmenlik mesleğini ve öğrencilerini hep sevdiğini vurguladı.
Bahire Doğru, 30 yıla yakın öğretmenlik mesleğinde derslerinde bir problem yaşamadığını belirterek kişiler arasında yaşanan problemlerin ve kendisine yapılan haksızlıkların yıpranmaya neden olduğunu ifade etti. Doğru, bu süreçte insan ve engelli haklarıyla ilgili araştırmalar yaptığını söyleyerek hedefini belirleyip, yılmadan usanmadan çok çalışarak, çektiği sıkıntılara göğüs gererek, insan ve engelli haklarından taviz vermeden mücadelesine devam ettiğini vurguladı.
“KİKEV” yolculuğu ve “Türk İşaret Dili”nin toplumla buluşması
“İnsan umutlarla yaşar hep. Bir hedef belirlemem gerekiyordu. Yaşadığım olumsuzluklar ve dik duruşum sayesinde bir şeyler yapmam gerektiği düşüncesi ile yola çıktım. Bu toplumda yaşayan sessiz dünyalara ulaşmam gerekiyordu” diyen Doğru, Avrupa İnsan Haklarını ve BM Engelli Haklarını araştırmaya başladığını belirtti.
2014 Kasım’da Cyprus Community Media Centre’de insan hakları konusunda düzenlenen 3 günlük eğitimlere katılan Doğru, sosyal medyada açtığı İşitme Konuşma Engellilerin Sesi Grubu İnisiyatifi’nden faydalanarak AB tarafından finanse edilen Youthopia küçük hibe projesine başvurdu. Projeyi kazanarak 2015 yılında, “Konuşan Eller 2015” ismi verdiği projesini gerçekleştirdi.
Araştırmaları sonucunda işitme engelli kişiler için işaret dilinin önemini anlayarak ve bunun gerekli olduğuna ayrıca iletişim problemlerine çözüm olacağına inanan Doğru, bu adımla işaret dili ile tanıştı.
Doğru eğitim sürecini şöyle anlattı:
“Ülkemizde yaşayan işitme konuşma engelli bireyler işaret dili biliyor. Tabi ki işaret dili eğitmeni konusu için bu konuda uzman kişilere gerek vardı. TC’den ülkemizde görevli bir hocamıza ulaşarak eğitimlere başlamıştık.
Proje çok ses getirerek tüm topluma ulaşmayı başarmış ve yoğun bir katılımcı ile 3 ay boyunca gerçekleşmiştir. Bu dönemde herkesten çok destek gördüm. Çok güzel dostlar arkadaşlar tanıdım. Emeklerini ve mücadeleme verdikleri desteği unutamam.
Proje boyunca birçok işitme konuşma engelli kişiye ulaşma imkanı da bulmuştum. Eğitime katılan işitme engelli kişilerin desteği memnuniyeti ve mutluluğu da bir başka anlam katmıştı hepimize”.
“Sessiz hayatlara parmakların sesi ile ses vermenin mutluluğunu yaşadım” diyen Doğru, KİKEV yolculuğunun da kendisi için başladığını belirtti.
Doğru, 23 Temmuz 2015’te kurulan Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı’nın (KİKEV), Mütevelli Heyeti ile birlikte çalışmalarına başladığını anlattı:
“Projeme katılan 2 arkadaşımız bu konudaki yetenek ve çalışmaları ile Ankara’da eğitim ve sınavlara katılarak, İşaret Dili Eğitmen ve Tercümanlık belgelerini alarak aramıza katıldı.
Ayrıca 2018 yılında TİD Eğitmen ve Çevirmen belgesi olan başka bir arkadaşımız da aramıza katıldı. Vakfımız ile birlikte TİD eğitimleri, seminerleri ve çevirilerine başlayan eğitmenlerin, kendi çaba ve çalışmaları ile de çok güzel çevirmenlik yaptıklarına inanıyorum. Toplumda bu farkındalığa öncü olduğumuz için mutluyuz. Bu da bizler için gurur verici. İşaret dili eğitimlerine devam edip Kuzey Kıbrıs’ta birçok işaret dili çevirmeni yetiştirmek hedefimiz. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile imzaladığımız Türk İşaret Dili Protokolü gereği MEKB onaylı TİD eğitimlerimiz devam ediyor”.
“Şeffaf Maske Tak, Sessizliğin Sesi Ol’’
Pandemiyle birlikte hayatımıza giren maskeler, işitme engellilere büyük zorluk yaşattı. İşitme engelliler, hayatımıza giren maskelerden dolayı dudak hareketlerini okuyamadığı için, iletişim konusunda mağdur oldu.
Doğru, “Bu sıkıntılara çözüm olabilmek adına ‘Şeffaf Maske Tak, Sessizliğin Sesi Ol’ sloganıyla Sosyal Girişimcilik projesi, işitme engelli bireylerin dudak hareketlerini okuyabilmesi, yüz mimiklerini fark edebilmesi, ve farkındalık oluşması adına Kıbrıs Vakıflar İdaresi sponsorluğunda hayat buldu” dedi ve şeffaf maskeleri proje gereği ulaşabildikleri her yere ulaştırdıklarını söyledi.
Devlet kanallarında pandemi konusunda yapılan açıklamaların ve alınan kararların işaret dili ile anlatıldığını belirten Doğru, “Bu konuda Vakıf olarak iletişimi sağlamaya çalışsak da destek beklemekteyiz. Engelliler pandemi ile birlikte sağlığa erişimde, tıbbi cihaz, malzeme ve ilaç temininde zorluk yaşamakta. İşitme kayıplı çocuk ve gençlerin online eğitimde anlama güçlüğü çektikleri ve öğretmenlerinin yazarak bilgi vererek yardımcı olduğunu biliyoruz. Aşılama konusu ayrı bir sorun olarak karşımızda durmakta” dedi.
Genel sorunlar
Engellilerin sadece pandemi döneminde değil genel olarak da sorunlar yaşadığını ifade eden Doğru “Sağlık, istihdam, eğitim ve daha birçok sorun engellilerin mücadele ettiği konulardır” dedi.
Doğru, anlatmaya devam etti:
“Devletimiz engelli birçok gence engelli maaşı yerine iş imkanı sunarak topluma kazandırmalı. Eğitimde fırsat eşitliği yaratılmalıdır. BM Engelli Hakları Sözleşmesine göre engelli bireylere eğitim hakkı tanınmalı ancak tanınan bu eğitim hakkı ayrıştırıcı olmamalı. Çalışan engelli bireylere de engel derecesini ilerletici işler yerine, kendini rahat ve huzurlu hissedebileceği, potansiyelini ortaya çıkaracağı çalışma ortamı sağlanmalıdır. Avrupa insan Haklarına göre devletin engellileri her konuda koruması ve iş imkanı sağlaması gereklidir.
Özel eğitim desteklenmelidir. Özel eğitime gereksinim duyan bireylerin tanılanması, sınıflandırılması ve her engel sınıfı için eğitim programlarının uzmanlar ve özel eğitim öğretmenleri eşliğinde verilmesi gerekmektedir. İşitme engelli çocuk eğitimi de, diğer engel gurupları eğitimi gibi özel bir çaba ile mümkündür…”
Doğru, Özel Eğitim Yasası konusundaki çalışmaların devam ettiğini, en kısa sürede tüm engel gruplarının eğitimine hitap edecek düzenlemeler hızlı bir şekilde yasallaşmasını umduğunu söyledi.
Doğru, “Her engelli grubu kendi çalışmaları ile toplumda farkındalık bilincini aşılamak adına mücadele etmekte ve sürekli engellilerin hakları konusunu gündeme getirmektedirler. Engellilerle ilgili yasal mevzuatların eksikliği engellilerin her konuda engellenmesi demektir. Cumhuriyet Meclisi’nde 2010 yılında BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin onaylaması ile bu sözleşmenin gereği olan yasal düzenlemeleri yapmak için Devleti yükümlü kılmıştır. Birçok ülke engellilerin sorununu temelde bir insan hakları sorunu olarak ele almıştır. Devletimizin Evrensel ölçülerde engellileri sahiplenme çabası, yapacağı yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi, toplumsal bilinçlenme ve kamuoyu desteği ile anlamlı ve gerçek bir boyuta ulaşacaktır” dedi.
“Engelsiz bir dünya istiyorsak hep birlikte mücadele etmeliyiz”
Doğru, KKTC’de 2017 Kasım ayı itibarı ile yapılan istatistiğe göre 417 işitme konuşma engelli mevcut olduğunu ve güncel istatistik konusunda çalışmalar yapılmaya başladığını belirtti. “KKTC’de birçok işitme engelli birey olduğunu düşünüyorum” diyen Doğru bu engeli saklayan kişilere ulaşıp onları kabuklarından çıkarmak ve topluma kazandırmak da hedefleri arasında olduğunu söyledi.
Kırsal bölgelerde yaşayan engellilere ulaşabilme noktasında da sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çeken Doğru, “Toplumda yaşayan her insan anayasal eşitliğe sahiptir. Bu nedenle engelli olan bireyleri de topluma kazandırmak gerek. Engelsiz bir dünya ve ülke istiyorsak hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bunu herkes göz ardı etmeden, ayrımcılığa uğramadan tüm engel gruplarına eşit muamele yaparak tüm insanlara insan hakları çerçevesinde yanaşarak KKTC’yi de daha iyi yerlere getirebiliriz” şeklinde konuştu.
Her konudan yüzeysel de olsa bahsetmeye çalışan Doğru, “KİKEV olarak bu yolda emin adımlarla yürümeye ve mücadeleye devam edeceğiz. Bizler engelsiz düşünen, engelsiz davranan, eşitliği savunan, hakları ve adaleti uygulayan bir ülkede yaşamak istiyoruz. Engelli problemlerinin değil, çözümlerin konuşulacağı bir toplum bir ülke dileğimiz. ENGELSİZ OLMAK İÇİN VAKİT KAYBETMEYELİM” dedi.