“KİRALIK ARAÇLARDA EMARELER ELE GEÇİRİLDİ”… Falyalı ailesi ile iş ilişkisi olan Yusuf Güneş ve Ömer Tunç’un 25 Ocak’ta ülkeye birlikte geldiklerini hatırlatan Polis Müfettişi Murat Bayram, şüpheli görülen kiralık araçlarda olayda kullanıldığına inanılan bazı emareler ele geçirildiğini söyledi. Bayram, kiralık araçların GPS verilerinin incelemeye alındığını, olay öncesi ve sonrasında nerelerde bulunduklarına dair araştırma yapıldığını vurguladı, bağlantılı aranan şahıslar olduğunu hatırlattı. Zanlı Ömer Tunç ise, kendisini olaya bağlayan şeyin olay anında bölgeden geçmek olduğunu iddia etti.
“EMARELER ANKARA’YA GÖNDERİLDİ”… Saldırıda birden fazla kiralık araç ve silah kullanıldığının tespit edildiğini söyleyen Bayram, olay yerinde 59 adet 7.62 mm boş kovan, 9 adet 7.62 mermi çekirdeği, 5 adet 9 mm kovan bulunduğunu, bunlarla birlikte soruşturma kapsamında alınan DNA, swap, toprak, parmak izi örnekleri gibi diğer emarelerin de analiz için bir ekiple Ankara’ya gönderildiğini belirtti. Saldırıyla ilgili Türkiye Emniyet Müdürlüğü ile birlikte çalıştıklarına dikkat çeken Bayram, İstanbul’da da 3 kişinin tutuklandığını söyledi.
“FALYALI İLE SÖYLEMEZ ARASINDA TELEFON TRAFİĞİ YAŞANDI”… Hürriyet gazetesinde Çetin Aydın imzasıyla yayımlanan haberde, Falyalı’nın yakınındaki bir kişinin ifadesi doğrultusunda, olayın tetikçileri oldukları ve sürat teknesiyle adadan kaçtıkları iddia edilen iki adamıyla birlikte İstanbul’da gözaltına alınan ‘Söylemez Kardeşler Çetesi’nin elebaşı Mustafa Söylemez ile Halil Falyalı arasında olay öncesinde yoğun telefon trafiği yaşandığı, göz altıların da bu telefon trafiği nedeniyle gerçekleştiği iddia edildi.
“İKİSİ KALAŞNİKOF, ÜÇ TANE SİLAH KULLANILDI”… Independet Türkçe’de Cihat Arpacık imzasıyla yayımlanan haberde yer alan iddialara göre ise, saldırganlar 14 gün boyunca Halil Falyalı’yı takip etti. Ev ve işyerlerinin çevresinde, geçtiği yollarda keşifler yapan saldırganlar, Falyalı’nın ev ve işyeri arasında iki farklı yol kullandığını tespit etti. Olay akşamı da söz konusu yollarda iki ayrı noktada pusu kurdu. Olayda, iki Kalaşnikof ve henüz türü tespit edilemeyen bir silah olmak üzere 3 silah kullanıldı. KKTC’de tutuklanan Ömer Tunç’un kiraladığı araç ise olay günü bölgede 40 dakika ile 1 saat arasında kaldı.
İşadamı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş’ın öldürüldüğü silahlı saldırı olayının yankıları KKTC’de olduğu kadar Türkiye’de de artarak devam ediyor.
Çifte cinayetle ilgili çok yönlü soruşturmasını yoğun bir şekilde sürdüren KKTC polisi, şu ana kadar meseleyle bağlantılı oldukları şüphesiyle tutukladığı iki kişinin tutukluluk süresini yeni bulgu ve veriler ışığında dün 6 gün daha uzatırken, Türkiye basını da saldırı olayıyla ilgili çok ciddi ve çarpıcı iddialar ortaya attı.
Türkiye medyasında yer alan haberlere göre, İstanbul’da tetikçi oldukları iddia edilen iki adamıyla birlikte gözaltına alınan Söylemez Kardeşler Çetesi’nin elebaşı Mustafa Söylemez ile Halil Falyalı arasında olay öncesinde yoğun telefon trafiği yaşandı.
Yine Türkiye medyasına göre, saldırganlar olaydan önce 14 gün boyunca Halil Falyalı’yı takip etti, ev ve işyerleri çevresinde, geçtiği yollarda keşifler yaptı. Olay günü de geçebileceği iki farklı yol üzerine iki farklı noktada pusu kurdu. Biri henüz türü belirlenemeyen, ikisi de Kalaşnikof olan 3 silah kullanan saldırganlar, Falyalı ve şoförüne üç koldan ateş etti.
“Kiralık araçlarda olayla bağlantılı emareler bulundu”
İşadamı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş’a karşı düzenlenen silahlı saldırı olayıyla bağlantıları olduğu şüphesiyle çarşamba günü tutuklanan Ömer Tunç ve perşembe günü tutuklanan Yusuf Güneş isimli zanlılar dün birlikte Girne Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı ve aleyhlerine 6 gün ek tutukluluk emri alındı.
Yargıç Hazan Aksun’un baktığı ek tutukluluk duruşmasında, Girne Polis Müdürlüğü Adli Şube Amirliği’nde görev yapan Polis Müfettişi Murat Bayram yeminli şahadet vererek olguları aktardı.
Tahkikat sorumlusu Bayram, meseleyle ilgili olarak Türkiye ve KKTC’de geniş çaplı bir soruşturma yürütüldüğünü belirterek, olayda birden çok kiralık aracın kullanıldığının tespit edildiğini söyledi, söz konusu araçların olay öncesi ve sonrasında, nerelere gittiğinin belirlenmesi için GPS kayıtlarının incelemeye alındığını ifade etti. Bayram, ayrıca MOBESE kayıtları ile mahalli güvenlik kamerası kayıtlarının da incelenmeye devam ettiğini söyledi.
“Emareler Ankara’ya götürülecek”
Meseleyle ilgili olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nde 3 şahsın tutuklandığını ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydeden Bayram, tahkikatın her iki ülkede de geniş çaplı olarak devam ettiğini belirtti.
Türkiye’de 3, KKTC’de 2 tutuklusu bulunan meseleyle ilgili alınan DNA, swap, parmak izi, balistik, toprak örneği ve DATA verileri gibi emarelerin incelenmek üzere Türkiye’ye götürüleceğini belirten Bayram, KKTC’den bir ekibin bu amaçla dün Ankara’ya hareket ettiğini açıkladı.
“Organize suç olduğunu gösteren bulgular var”
Zanlılardan Ömer Tunç’un verdiği gönüllü ifadenin teyit ve tekzibinin devam ettiğini kaydeden Bayram, zanlının gönüllü ifadesinde doğru olmayan birçok bulguya rastlandığına da dikkat çekti.
Olay yerinde 59 adet 7.62 çapında boş kovan, 9 adet 7.62 mm mermi çekirdeği ve çekirdek parçası, 5 adet 9 milimetre çapında boş kovan tespit edildiğini, bunun da olayda birden fazla silah ve kişinin yer aldığının göstergesi olduğunu kaydeden Bayram, olayda birçok kiralık aracın kullanılmasının da suçun organize bir suç olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Ömer Tunç tutukluluğa itiraz etti
Meseleyle ilgili soruşturmanın geniş çaplı olarak yürütülebilmesi için, Adli Şube ekipleri yanında, diğer şubelerden de takviye alındığını belirten Bayram, meselede aranan şahıslar, emareler olduğunu, zanlıların serbest kalmaları halinde bunlara etki edebileceğini vurgulayarak, tutukluluk sürelerinin 6 gün daha uzatılmasını talep etti.
Avukatı olmadığı için mahkemede söz hakkı verilen zanlı Ömer Tunç, tutukluluk talebine itiraz ederek, meseleyle ilgisi olmadığı iddiasında bulundu.
Kendisini meseleye bağlayan şeyin sadece olay saatinde bölgeden geçmek olduğunu iddia ederken, tahkikat sorumlusu ise, zanlının olaya karıştığı yönünde ellerinde farklı bulgular olduğuna dikkat çekti.
Zanlı Yusuf Güneş’in avukatı ise tutukluluk talebine itiraz etmedi.
Meselenin ciddiyetine vurgu yapan Yargıç Hazan Aksun, istenen 6 günlük ek tutukluluk emrini verdi.
Türkiye medyasının ciddi iddiaları var
Hürriyet’in haberine göre; Kıbrıs’ı sarsan Halil Falyalı suikastının perde arkasından adı Susurluk Raporu’na da giren ‘Söylemez kardeşler’ var.
Hürriyet’ten Çetin Aydın’ın haberinde şu ifadeler kullanıldı:
“KKTC’de otel ve kumarhane işleten Halil Falyalı (53) suikastının ‘izi’ İstanbul’a uzandı.
Otel, casino, sanal bahis işletmeleri bulunan Halil Falyalı, geçen salı akşamı, Girne’deki Les Ambassadeurs otelinden eşi Özge Falyalı ile Çatalköy’deki villasına doğru yola çıkmıştı. Falyalı her zaman bindiği zırhlı araca bu kez sadece ailesini bindirmiş, kendisi ayrı araç kullanmıştı.
Saldırıda pusuya düşürülen Falyalı’nın içinde bulunduğu araç Kalaşnikof marka silahlarla çapraz ateşe tutulmuştu. Şoför Murat Demirtaş saldırı anında, Halil Falyalı ise ambulansla götürüldüğü Lefkoşa’daki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Vücuduna 16 mermi isabet eden Falyalı’ya yönelik saldırının ardından saldırganların kullandığı öne sürülen kiralık aracın şoförü Ö.T, tutuklanmıştı.
Ada’yı sarsan suikastla ilgili çalışma yürütülürken, İstanbul’da da hareketli saatlerin yaşandığı ortaya çıktı.
Halil Falyalı’nın yakınındaki bir kişinin verdiği ifadeler üzerine İstanbul’da Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, önceki gün operasyon başlattı. Ekipler, ‘Söylemez Kardeşler Çetesi’nin beyni Mustafa Söylemez ve iki kişiyi gözaltına aldı. Yakalanan ikilinin suikastın tetikçileri olduğu, saldırının ardından sürat teknesiyle Türkiye’ye kaçtıkları iddia edildi.
Mustafa Söylemez’in Falyalı ile yaptığı telefon görüşmesi trafiği sebebiyle gözaltına alındığı öne sürüldü.”
“14 gün keşif yapıldı, 2 pusu atıldı”
Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’ın haberine göre; Halil Falyalı cinayetine ilişkin yeni bilgiler gündeme geldi.
Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’ın haberine göre; suikast sırasında ailesinin yanında ya da arkadaki arabada olmadığı, ailesinin saldırıdan sonra olay yerine geldiği belirtiliyor.
Haberde şu ifadeler öne çıktı:
“Polisin araştırması sürerken İstanbul’da da gözaltılar yapıldı. Soruşturma kapsamında bazı bilgilere ulaşıldı. Saldırı sırasında 31 el kurşun sıkılırken, Falyalı’nın bedenine 20’den fazla kurşun isabet etti. Kalaşnikoflar kullanıldı, 3 ayrı noktaya yerleşen tetikçiler buralardan Falyalı’nın bulunduğu araca ateş açtı. Saldırıda Kalaşnikofların dışında henüz tespit edilmeyen bir silah daha kullanıldı.
Failler, 24 Ocak’tan itibaren Falyalı’nın evi ve işyerlerini gözetlemeye başladı. Keşif ve gözetleme faaliyeti 14 gün boyunca sürdü. Bu keşifler sırasında Falyalı’nın iki ayrı yolu kullandığı tespit edildi ve geçebileceği iki ayrı yola iki ayrı pusu atıldı. Falyalı, hangi yoldan geçerse geçsin saldırının hedefi olacaktı.
Kıbrıs’ta gözaltına alınan bir kişinin saldırıda kullanılan aracı kiraladığı iddia ediliyor. İfade edilenlere göre bu şahıs suikastın yapıldığı bölgede 40 dakika ila 1 saat arasında bulundu.
Polis kaynakları, şüphelilerin deniz motoruyla adadan kaçtığı iddiasını yalanlayarak, bunun basit bir çete cinayeti değil profesyonel düşünülmüş bir suikast olduğunu belirtiyor.”