Doğan SAMER

“TRAFİK KURALLARINA UYUN”… “Trafik Haftası” dolayısıyla, ülkemiz trafiğini bu kez, işin başındaki isimden yani Polis Genel Müdürlüğü Trafik Müdürü Şevket Derindağ’dan dinledik. Derindağ, vatandaşa hizmet vermek ve onların huzurunu sağlamak için görev yaptıklarını belirterek “Görevimiz, vatandaşın trafik kurallarına uymasını sağlamak” dedi. Derindağ, topluma “trafik kurallarına lütfen uyun” çağrısı yaptı.

PERSONEL SAYISI 240… Eksik personel ve yetersiz araç sayısı gibi sorunlara rağmen en iyi şekilde hizmet vermeye çalıştıklarını belirten Trafik Müdürü Şevket Derindağ, 1984 yılındaki yasaya göre, 448 olması gereken personel sayısının bugün 240 civarında olduğunu söyledi.

YILDA ORTALAMA 80 BİN RADAR CEZASI… Derindağ, hız tespit kamere sayısının 101 olduğunu ifade ederek kameraların ilk takıldığı yıl olan 2006’daki verilerine göre, 10 bin 357 kişinin sürat ihlali yaptığını belirtti. Derindağ, 2015’te 103 bin 434; 2016’da 87 bin; 2017’de 113 bin; 2018’de 87 bin; 2019’da 73 bin, 2020’de 54 bin ve 2021’in ilk üç ayında 4 bin 598 kişiye radar cezası kesildiğini söyledi, bu paranın da devletin ayırdığı fonda biriktiğini kaydetti. Derindağ, önümüzdeki hafta içerisinde de “seyyar sürat tespit kameralarının” devreye gireceğini açıkladı.

Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan “trafik”, yıllardır çok canımızı yaktı.

Sürücülerin trafik kurallarına uymamasının yanı sıra yollardaki alt yapı sorunları nedeniyle de meydana gelen trafik kazalarında onlarca insanımızı kaybettik.

Her ölüm haberi, yüreğimizi yaktı…

İstatistiki veriler, trafik kazalarındaki birinci nedeninin sürücülerin kural ihlalinden kaynaklandığını ortaya koyuyor…

Bunların başında ise, süratli araç kullanmak ve seyir halindeyken cep telefonuyla konuşmak var.

Güvenli sürüş için önce kurallara uymamız gerektiği gerçeğinden hareket edilmesi gerektiği unutulmamalı.

Bu hafta “Trafik Haftası”.

Ülkemiz trafiğini bu kez, işin başındaki isimden dinlemek istedik ve Polis Genel Müdürlüğü Trafik Müdürü Şevket Derindağ’ın değerlendirmelerini istedik.

Derindağ, trafik şubelerindeki işleyişi, trafik suçlarını, sürücülerin en çok hangi hataları yaptığını, yol alt yapımızı ve trafik polisi sayısı, teknik yenilikler ve eksikler hakkında bilgi verdi.

448 olması gereken personel sayısı 240

Trafik Müdürü Şevket Derindağ, 1984 yılındaki yasaya göre, 448 olması gereken trafik polisi sayısının bugün 240 civarında olduğunu söyledi.

Az sayıda personelle, çok iş yapıldığı mesajını veren Derindağ, tüm bölgelerdeki polis sayısının olması gerekenin yarısı kadar olduğunu belirtti.
Trafik polisleri olarak her zaman vatandaşa hizmet etmenin asli görevleri olduğunu vurgulayan Derindağ, vatandaşın mutluluğu ve huzuru için görevlerini yerine getirdiklerinin altını çizdi.

Halk arasında “Trafik polisi ceza kesmek için görevini yapıyor” gibi söylentiler olduğunu ifade eden Derindağ, bu söylemlerin doğru olmadığını, böylesi ekonomik krizde vatandaşın cebinden para almak için görev yapmadıklarını söyledi.

Görevlerinin vatandaşın trafik kurallarına uymasını sağlamak olduğunu belirten Derindağ, “Vatandaş kurallara uyarsa bizler de bu cezaları kesmeyiz” dedi.

Vatandaşlara mutlu olmak ve mutlu etmek için trafik kurallarına uyulması konusunda tavsiye veren Derindağ, “Vatandaşlara kendi mutluluğu, ailelerin mutluluğu ve sevdiklerinin üzülmemeleri için mevcut trafik kuralarına uymalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.

Ülkemizdeki eğitim seviyesinin yüksek olduğuna dikkat çeken Derindağ, trafikte herkesin birbirine saygılı olmasının fayda sağlayacağını işaret etti.

“Yılda ortalama 80-100 bin kişi sürat ihlali yapıyor”

KKTC’de ilk olarak 2006 yılında hız tespit kameralarının kurulduğunu hatırlatan Trafik Müdürü Şevket Derindağ, ilk yıl hız tespit kameralarına takılıp, sürat yaptığı tespit edilen kişi sayısının 10 bin 357 olduğunu söyledi. Derindağ, kamera sayısının 19’a çıkarıldığında bu sayının 46 bin 495’e yükseldiğini vurguladı.

Derindağ, kamera sayısının çoğaltılmasıyla ülke genelinde artış gözlemlendiğini belirtti.

2015 yılında 103 bin 434 kişinin hız tespit kameralarına takıldığı bilgisini paylaşan Derindağ, 2016’da 87 bin kişiye, 2017’de 113 bin kişiye, 2018’de 87 bin kişiye, 2019’da 73 bin kişiye, 2020’de 54 bin kişiye, 2021’in ilk üç ayında ise 4 bin 598 kişiye radar cezası kesildiğini söyledi.

2020-2021 yılları arası pandemi döneminde yüzde 50’lilik bir düşüş görüldüğünü ifade eden Derindağ, bunun sebebinin de mevcut araç sayısının yollarda seyretmemesinden dolayı olduğunu belirtti.
Yılda ortalama 80 bin-100 bin kişinin sürat ihlali yaptığını söyleyen Derindağ, bu durumun küçümsenecek rakamlar olmadığını vurguladı.

Radar araçlar devreye giriyor

Trafik Müdürü Derindağ, polis araçlarında da radar takibine başlandığını, araç içerisine hız tespit sistemi kurularak, kural ihlalinde bulunan sürücülerin tespit edildiğini aktardı.

Her ilçede 1 aracın kullanıldığını belirten Derindağ, araçlara kurulan bilgisayar sistemi sayesinde, plakadan araç sahibinin kim olduğunu, aracın seyrüsefer ve sigortasının tam olup olmadığının tespit edildiğini söyledi.

Derindağ, araç içerisindeki radar sistemi sayesinde 280 km hıza kadar tespit yapılabileceğini kaydetti.

SORU: Ülkemizin kanayan yaralarından biri trafik kazaları. Her yıl kazalar nedeniyle birçok insanımızı kaybediyoruz. Kazaların nedenlerine baktığımızda sürücülerin hatalarının yanı sıra yol yapısından
kaynaklı da bazı sorunlar görüyoruz. Bu konudaki görüşünüz nedir?
DERİNDAĞ: Trafik, yaşamımızın bir parçası. Trafik tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık, eğitim, ekonomik gibi sorunlarla yan yana. Dışarı çıktığımız andan itibaren trafikle karşı karşıya geliyoruz. İnsanların mutluluğu, huzuru trafiğe bağlı. Ailemizden biri kaza yaptığında üzülüyoruz bunlar bizi huzursuz ediyor.
Trafik sağlık, eğitim, ekonomi, güvenlik konularıyla iç içedir. Son zamanlarda pandemi ve siyasi bazı gelişmeler oldu. Trafik konuşulmuyor gibi ancak trafik her zaman gündemimizdedir.
Alt yapı olarak trafik kazalarına baktığımızda öncelikle sürücü hataları göze çarpıyor. Bize göre sürücü hataları ön planda görülmekte ancak trafikteki alt yapı sorunları da göze çarpmaktadır. Tabii bunlar ülkemizdeki ekonomik sebepler nedeniyle sıkıntılar yaratmaktadır. Bizler, sürekli alt yapı ile ilgili gördüğümüz aksaklıkları Ulaştırma Bakanlığı’na bildiriyoruz, koordine halinde çalışıyoruz. Ülkemizin mevcut durumuna baktığımızda da alt yapı eksiklikleri göze çarpmaktadır.
Yolların yapısal durumları, yol zeminlerinin bozuklukları, banketlerin durumu, yol hatasındaki refüjler son zamanlara yapılmaya başlandı.
Seyir halinde yollardaki ışık eksiklikleri, sokak aydınlatma lambalarının eksiklikleri, kavşak düzenlemeleri, yaya geçitlerinin mevcut durumları da sorun.

SORU: Sürücülerin trafik kurallarına daha çok uymasını sağlamak için sizce neler yapılmalıdır?
DERİNDAĞ: Mevcut cezalar, asgari ücret üzerinden tahsil edilmektedir. Çalışmalarımız var, bazı suçlarla ilgili ceza artırımlarına gidilebilir. Ülkemiz gelişmiş, eğitimli bir ülkedir ancak yine de trafik kültüründe eksiklikler görülmekte. Bu eksikliklerin giderilmesi için eğitim şart. Her yaştaki kişileri eğitim ile bilinçlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum. Televizyonlarda, sürüş eğitim okullarında eğitim verilebilir.

Sürücülerin “Para cezası kesiliyor, ödüyoruz yolumuza devam ediyoruz” demekle birlikte başkalarını huzursuz edeceğini, başkalarına zarar vereceğini de düşünmesi gerekir.
Alt yapı eksiklikleri diyoruz fakat insanlar araç kullanırken eğitimli, bilinçli olup başkalarını da huzursuz ettiklerini düşünürlerse trafikte huzuru sağlayabiliriz.
ATV motorlardan egzoz, araba kaydırmaları, mahalle aralarında süratli, tehlikeli sürüş yapmaları…
Pandemi döneminde insanlarımız evlerinde huzurlu bir şekilde otururken bir mahalle arasından tehlikeli, süratli bir şekilde arabaların geçmesi bu herkesi son derece rahatsız etmektedir. Bunun alt yapı sorunuyla alakası yok. İnsanları bilinçlendirerek, başkalarını huzursuz edebileceğini düşünerek araç kullanmaları gerekmektedir. Bu bir kültür meselesidir.
Sürücülerimiz de üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirirse bunun önüne geçilebilir. Her şey polisin ceza kesmesi değildir. Polis insanlara ceza kesme ya da ceza toplama meraklısı değildir. Bu ekonomik bir sorundur. İnsanlar trafik kurallarına uyarsa polis de ceza kesmez. Trafik kazaları önlenmiş olur. İnsanlar huzurlu, mutlu olur. Milli kaybımız olmaz bunun sayesinde alt yapı içinde devlet kaynak ayırabilir.
 

SORU: Trafik güvenliği açısından ülkemizdeki yol altyapısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
DERİNDAĞ: Yol alt yapılarında geçmiş zamanlara göre iyileştirme görülmektedir. Tam olarak yeterli değildir. Anavatanımızın yardımları ile bazı yatırımlara devam edilmektedir. Eskiye nazaran ilerlemeler göze çarpmaktadır. Kazaların en büyük nedenleri sürücüler olmakla birlikte bunun önüne geçmek için alt yapıların da geliştirilip tamamlanması gerekmektedir.
Daha önceki zamanlarda Hamitköy-Haspolat Çemberi arasında yol ortasında bariyer olmaması sebebiyle ölümlü kazalara neden olmaktaydı. O bariyerlerin konmasıyla birlikte ufak kazalar olmakla birlikte ölümlü kazalar bitmiştir.
Güzelyurt yolunda New Jersey dediğimiz beton zemin içerisinden karşı geçişler durdurulmuştur. Son zamanlarda yine Lefkoşa-Boğaz -Gönyeli çemberi arasına New Jersey yapılmasıyla birlikte bunların da önüne geçilmiştir. Bana göre en önemli unsur yollarda yapı çalışmaları, sokak lambalarının gece yanmaması, yolların belirginleşmesi ve levha eksikliklerinin tamamlanması kazaların önlenmesinde vesile olacaktır.
SORU: Kaza halinde araçların karşı şeride geçmesini engellemek için hangi tür bariyerlerin kullanılması
gerekiyor? Bu konuda çok tartışmalar oluyor. Yılların tecrübesine sahip biri olarak, sizin öneriniz hangisidir?
DERİNDAĞ: Yol yapısına göre bazı yerlere demir bariyerler konuluyor. Ama bence araçların karşı şeride geçmelerini engelleyecek en verimli yapısal düzenleme New Jersey dediğimiz beton yapılardır. Hafif oval olması nedeniyle araçların çarpma ve geriye sekmeleri hafiften kırılmaları sayesinde az zarar meydana gelmektedir ve karşıya geçmeleri engellenerek, başkalarına zarar vermeden kazaların önüne geçilebilmektedir. New jersey türü yol ortasına konan bariyerlerin daha faydalı ve daha verimli olduğuna inanıyorum.
SORU: Ülkemizde yıllardır polis sayısının yetersiz olduğundan söz ediliyor. Diğer şubelerin yanı sıra trafik de en çok mesaisi olanlardan biri. Bölgesel bazda trafik şubelerinde kaç personel çalışıyor? Bu sayı
yeterli mi? Talepleriniz nelerdir?
DERİNDAĞ: 1984’teki yapımıza göre 448 civarında polisimiz olması gerekir. Günün koşullarına göre kapıların açılması, araç sayısı, pandemi döneminden sonra gelişmeler olacaktır. Ülkemize gelecek öğrenciler, nüfus yapısı ülkemizdeki nüfusun gelişmesi ile birlikte sayının da artırılması gerektiğine inanıyorum. 1984’lerdeki yasaya göre 448 civarında polisin kadroda olması gerekir, şu anda hemen hemen yarı yarıya 240 civarında. Tüm bölgelerdeki polis sayısında mevcut sayının yarısı kadar polis hizmet vermektedir.
Geçtiğimiz hafta içerisinde polis geliştirme çalıştayı yapılmış burada her şey masaya yatırılmış buradaki veriler, polis sayısındaki eksiklikler, araç sayısındaki eksiklikler ortaya konmuş ve yapılan çalışmalarla ilgili kaç polise, kaç araca ihtiyacımız var gibi veriler devletimize, hükümetimize rapor halinde sunulacak. Mevcut hizmetimizde eksikliklerin olduğu aşikârdır.
Bizim amacımız halka hizmetti ve az polis sayısıyla da halkın huzurunu sağlamak ve trafik güvenliği için elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum.
SORU: Trafik ekipleri, denetimleri hangi sıklıkta yapıyor? Denetim planı nasıl yapılıyor? Bu konuda zorlandığınız noktalar var mı? Denetimlerde en çok hangi birimle iş birliği içinde çalışma yapılıyor?

DERİNDAĞ: Mevcut polis sayımız belli. Araç ve mevcut personel sayısına göre trafik polisinin yükü epey ağırdır. Örneğin trafik kontrolleri dışında mevcut eylemlerle ilgili trafik önlemleri yapılan eskort görev hizmetleri, vatandaştan gelen şikayetlerin değerlendirilmesi, pandemi ile birlikte farklı görevlerimizde oldu tabii bunların yanında trafik görevlerini de yerine getirmek için uğraş vermekteyiz.

Planlı-programlı olarak özellikle ana yollarımıza polislerimizi kesintisiz tutmak için uğraş vermekteyim. Mevcut yollarımızda devriye ve radar kontrolleri şeklinde görevlerimiz yerine getirmeye çalışmaktayız. Kamyon, yük taşıyan araçlarla ilgili taşımacılığın en yoğun olduğu dağ yolu bölgesinde devriye yapmaya çalışmaktayız. Motorlu devriyelerimiz trafiği rahatlatmak bağlamında özellikle Lefkoşa içerisinde görevler yapmaktadır.

Sürücülerin verdiği rahatsızlıktan dolayı hataların ihbarlarına polislerimiz bakmakta. Mevcut sayımıza göre trafik kazalarıyla ilgili ölümlü ve yaralanmalı kazalarda örneğin Lefkoşa’da 4-5 personele, 40 -50 kazanın tahkikatı ve soruşturması verilmektedir.

Amacımız sayımızın az olduğunu söylemekle birlikte bunun arkasına sığınarak vatandaşa hizmetten kaçınmamaya çalışıyoruz. Mevcut sayımıza göre vatandaşımın huzur, trafik açısından güvenliği ve mutluluğu için elimizde geleni yaptığımıza inanıyorum.

SORU: Denetimlerde en çok hangi suçla karşılıyorsunuz? Sizce bunun nedeni nedir?

DERİNDAĞ: Sürat suçu en büyük sorun. Sürat suçlarının yanında verilen rahatsızlıklar tehlikeli sürüşler. Gençlerimizi uyarıyorum dikkat etsinler. Cep telefonu, kaza nedenleri arasında görülmektedir. Yalnız başına dikkatsizlik hatası olan kazalar çoğunlukta. Cep telefonlarıyla konuşmadan ziyade mesaj atmada görülmektedir.

Pandemi döneminde insanların sosyal aktiviteleri dışarda azalmakla birlikte evde internet facebook ve cep telefonuna bağlılık artmıştır. Bu cep telefonu bağımlılığı araçlarda da kendini göstermektedir.

Cep telefonu konuşmaları sonrasında kazalarımız olmakta. Emniyet kemeri ile ilgili göze çarpan olaylarımız vardır. Bunun yanında yük taşıyan kamyonlarımızda belirlenen ağır tonajlı yüklerimiz vardır ve bu yönde de suçlar tespit edilmektedir.

SORU: Son yıllarda Trafik Şubesi’nin alt yapısının geliştirildiği, teknolojinin daha yaygın kullanılmaya başladığını görüyoruz. Bu yenilikler nelerdir? Daha neler yapılmalıdır?
DERİNDAĞ: Trafik şubeleri olarak hükümet yetkilileri ile ortak çalışmalarımız devam etmektedir. Sabit kameraların konması sistemsel olarak bizlerin de araç sayımızın eksik olmasıyla birlikte teknolojik verilerimizin çoğalması, şahıslara ulaşma bağlamında verilerimizde büyük gelişmeler olmuştur.

Aranan şahıslara gerek verisel gerek telefon numaralarıyla daha kolay ulaşabilmektedir. Kullandığımız alkolmetre ve el kameraları da teknolojiye uygun şekildedir. Önümüzdeki hafta içerisinde yapacağımız açılımla araçlar içerisine konacak olan seyyar sürat tespit kameralarımızla hız tespitler, araçların, otobüs, kamyon, motosikletlerin hızına göre hız tespiti yapabilecek seviyede görülmektedir.
Bu gelişmeler olurken teknolojiden daha fazla yararlanmak bağlamında dünyada olduğu gibi elektronik tartı aletleri de konacak. Fazla yük taşıyan araçların da önüne geçilebilir.
Mevcut kameralarla yolda seyir eden araçlarla ilgili olarak tespitler yapılacak. Yollara kurulan mevcut kameralarda yasal değişiklik yapıldıktan sonra evrak eksikliği olan araçlar da tespit edilecek.
SORU: Hız tespit kameralarının uygulamaya girmesi, trafik ekiplerinin iş yükünü azalttı mı? Bu sistem nasıl çalışıyor?
DERİNDAĞ: Hız tespit kameralarının uygulamaya konmasıyla birlikte ölümlü kazalarda ve ciddi kazalarda büyük düşüşler görüldü.
Hız tespit kameraları 2006 yılında devreye konduğunda 11 sabit kamerayla bu işe başlandı artış göstererek 19’dan 50’ye kadar çıktı. Şu anda 101 kamera bulunmaktadır. Bunlar T serisi kameralardır çok şeritli yollardan geçen araçları da tespit etmektedir. O zamandan bugüne kadar polisin yükünü azaltmış demekle birlikte kazalarda da düşüşler görülmektedir. Kazaların sayısal verilerine baktığımızda özellikle ölümlü kazlarda yüzde 45-50’lik azalma görülmektedir yıllara göre.
Bu kameralar mevcut kazaların çok olduğu yerlere konmaktadır. Bu kameraların yanı sıra son teknoloji araçlarımız da sürat tespiti için devreye konacak ve kazaların önüne geçmek için sürat yapılmasını önleme yoluna gidecektir.

Point to point sistemi de Haspolat Yolu ve yeni kurulumu yapılan Gönyeli Çemberi-Boğaz kavşağı arasında bulunmaktadır. Noktadan noktaya hız tespiti. Girişte ve bitiş noktasında fotoğraf çekip sürat ve hız bağlamında hesaplanıp ona göre araç sürücülerinin gittiği sürat tespitleri yapılıyor ve suç tespitlerine gidiliyor.
SORU: Hız tespit kameraları ve point to point ihlalleriyle ilgili rakamsal veriler nedir?

DERİNDAĞ: 11 sabit kameranın olduğu 2006 yılındaki verilere göre, hız tespit kameralarına takılıp, sürat yaptığı tespit edilen kişi sayısı 10 bin 357 kişidir.

Kamera sayısı 19’a çıkarıldığında, sayı 46 bin 495’e çıktı. Kamera sayısının çoğalmasıyla birlikte artış gözlemlendi. En fazla artış 2015 yılında oldu ve sayı 103 bin 434 kişiye ulaştı. 2016’da 87 bin kişi, 2017’de 113 bin kişi, 2018’de 87 bin kişi, 2019’da 73 bin kişi, 2020’de 54 bin kişi, 2021’in ilk üç ayında 4 bin 598 kişiye radar ceza kesildi.

2020-2021 yılları arasında pandemi döneminde yüzde 50’lilik bir düşüş görüldü. O da mevcut araç sayılarının yollarda seyretmemesinden dolayı.
Yani yılda ortalama 80 bin-100 bin kişi sürat ihlali yapmaktadır bu da küçümsenecek bir rakam değildir. Sürücülerimiz lütfen levhalara dikkat etsinler. İllaki radarlarda değil, mevcut sürat tahdidi 65 ise, orada 65-50 gidilme gerekir.

SORU: Hız tespit kamerası cezaları, vatandaşlara nasıl ulaştırılıyor? Buradan toplanan para nereye kullanılıyor?

DERİNDAĞ: Cezaların dağıtımları ise sivil kuryeler tarafından ihale usulü yapılmaktadır. Yüzde 60’lara varan bir dağıtım vardır. Bu dağıtımlarla ilgili polise evrak verilmekte ve polis tarafından dağıtılması sağlanmaktadır ancak personel eksikliği nedeniyle bu tam olarak gerçekleştirilememektedir.
Toplanan para ise, devletin ayırdığı fonda birikiyor ve trafik üzerine ya da ne açıdan kullanılacağı değerlendiriliyor.
Bunlar hep milli servettir, sürücülerimiz mevcut levhalara uyar, sürat yapmaz dikkat ederse kameralara da gerek kalmaz polis de ceza kesmemiş olur kişilerinde ceplerinden gitmemiş olur.
SORU: MOBESE sistemi de artık hayatımızda. Bu sistemin işleyişi nasıl olacak?
DERİNDAĞ: Kent Güvenlik Yönetim Sistemi, polis örgütümüzce meydana gelebilecek suçların önlenmesi ve suç faillerinin yakalanabilmesi olanak sağlayacak şekilde dizayn edilmiş, teknolojik şehir izleme ve güvenlik sağlama hizmetidir.
Ülkemizde 31/2018 sayısı Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Yasası'na uygun gerekli yasal kurulum izinleri alınarak alt ve üst yapıları kurulan bu sistem, halkımız tarafından ortak kullanılan cadde, sokak, kavşak, okul, alışveriş, turizm bölgelerinde hizmet verecektir. Kent Güvenlik Sistemlerinden elde edilen veriler, Polis Genel Müdürlüğü'nde bulunan izleme merkezine aktarılacak, 7/24 canlı izleme ve yasal mevzuatta belirtilen usule uygun veri depolaması yapacaktır.
Ülkemizin huzur ve güvenliğinin sağlanması için önemli olan bu sistem öncelikle Lefkoşa ve Girne ilçelerinde, trafik açısından kontrol edilmesi elzem olan noktalara konulmuştur. Bu noktalar seçilirken istatistiksel günlük trafik yoğunluklarının yanı sıra, trafik kaza ve trafik kural ihlal oranları dikkate alınmış, turizm, alışveriş ve okul bölgelerindeki trafik hizmetlerine katkı da bulunulacak terler seçilmiştir.
Plaka Takip Sistemi (PTS) ile donatılmış kent Güvenlik Yönetim Sistemi merkezine gelecek PTS ile araç seyrüsefer, muayene, sigorta ile araçlara bağlı olarak alınan diğer tüm izinler denetlenerek, araçların trafik kuralları ile belirlenen izin koşullarına uygun olup olmadığı denetlenecektir.
Bununla birlikte canlı izleme ve kayıtlı izlemeler ile meydana gelen trafik kazalarının önlenmesine veya meydana gelen trafik kazalarının soruşturmalarına yardımcı olacak deliller elde edilerek, meselelerin halli kolaylaşacaktır.
Ülkemizde KGYS sistemi alt ve üst yapı kurumları ile Polis Genel Müdürlüğü izleme merkezinin %98 kurumları tamamlanmıştır. Alt ve Üst yapı kurumları tamamlanan izleme noktalarında sistemin devreye girmesi için elektrik bağlantılarının tamamlanması beklenmektedir. Bununla birlikte izleme merkezinde görevli olacak personel alımı için 28 Nisan 2021 tarihinde 20 kişilik münhal süreci başlamıştır. Elektrik bağlantıları ve personel alımı sonrası sistem devreye alınacaktır.
SORU: Trafik Şubesi’nin daha iyi noktalara gelmesi için sizce neler yapılmalıdır? En büyük sıkıntınız,sorununuz nedir?

DERİNDAĞ: Personel ve araç eksikliklerimiz var. Süratli bir şekilde personel sayımızın ve araç sayımızın artırılması gerekiyor ki; mevcut suçlar önlenebilsin, filomuz yenilerek daha iyi hizmet için 24 saat kesintisiz devriye yapabilsin.

SORU: 3’üncü dünya ülkesi yabancı uyruklu kişileri trafikte sıklıkla görüyoruz, birçok kazaya karıştıkları da biliniyor. Bu konudaki tespitleriniz nelerdir?

DERİNDAĞ: Üçüncü dünya ülkelerinden gelen öğrenciler için gelen şikayetler var. Üçüncü dünya ülkelerinden gelenler yani turist olmayan kişiler, kendi ülkelerinin ehliyetlerini KKTC ehliyetine çevirmelidir, bu da tekrardan sınav gerektirir.

Bu sınav gerektirdiği için kiralık araba işletmeciliği yapan arkadaşlarımızın da bu şahısların ehliyetlerinin yeterli olup olmadığına bakması gerekir. İstatiksel olarak yabancı ülkelerden gelenlerle ilgili trafiğin ters olması, farklı şekillerde ehliyet almaları sıkıntılar yaratıyor. Bu şahısların ülkelerinde aldığı araçları buraya getirmesi ile ilgili de bir uyum sorunu vardır. Bunların eğitimden geçirilip yapılması lazım. Yapılan çalışmalarda genelde araç kiralayan şahısların farklı kişilere de bu aracın kullanımını verdiklerini tespit ediyoruz. Bu konuda da sıkıntılar yaşıyoruz. Üniversitelerin açılmasıyla birlikte bizler bu tür suçların önüne geçilmesi için kendi bünyemizde eğitimler verip onları bilinçlendirmeye çalışmaktayız.

SORU: Bugüne kadar 100’lerce kaza gördünüz, tahkikatını yürüttünüz. Eminim ki hepsi de sizde üzüntüye neden olmuştur. Meslek hayatınızda bu gibi olaylardan sizi en çok etkileyeni hangisi olmuştur?

DERİNDAĞ: Polislik hayatımın tamamı trafikte geçmiştir ve trafikte hizmet etmekten son derece mutlu ve huzurluyum. Hayatımız baştan sona trafikle geçtiği için çok olayla karşı karşıya kaldık.

Polise gelen ihbar sonrasında ölüm haberleri, olay yerine gidişimiz, acaba kimdir bir acılı aile ile mi karışılacağız? Ciddi yaralanmalar sonrası hastanedeki durumları öğrenmesi ve hastane acil servislerinde ölüm vakarını göndermemiz ve orada çaresizlik içinde bekleyen aileler, bize son derece etki etmektedir.

Ama unutamadığım 2016 yılının Kasım ayında dağ yolunda kamyon ile öğrencileri taşıyan minibüsün çarpışması sonrası olan kazadır. O olay sonrasında kaza yerine gittiğimizde hurda halinde parçalanmış kamyonun çarptığı minibüs ve onun içerisinde gördüğümüz manzara inanılır gibi değildi. Öğrencilerimizin durumu, sürücünün durumu, kaportayla iç içe durumdaydı. Orada sağa sola koşturan aileler ağlaşan insan ve bizim görevimiz…

Hastanede ağır yaralanan öğrencilerin ciddi durumları orada çaresizlik içinde koşuşturan aileler sağlık çalışanlarının olağanüstü çalışması ve bu arada tanıyan tanımayan tüm herkesin birlik içinde koşuşturması, kan vermek için seferber olması… O dönem Trafik Şube Amiri’ydim… Ekip olarak çalışmamız, mahkeme safhasında yaşananlar çok zordu. Karar açıklandığında, sanığa KKTC tarihinde verilebilecek en büyük cezanın verilmesi ve ailelerin acılarını biraz olsun dindirmemiz, görevimizi yerine getirmemiz bakımından beni huzurlu ve mutlu etmiştir. Görevimi yerine getirmeme rağmen bizleri de duygulandırmıştır, olayın toplamı bende çok büyük bir etki yaratmıştır.

Güncelleme Tarihi: 03 Mayıs 2021, 13:46