Özel Haber

Ülkemiz ormanlarının sürekliliğini tehdit eden biyolojik faktörlerin başında böcek zararlıları geldiğini ve böcek zararlıları içinde çam kese böceği önemli bir yer işgal ettiğini belirten Güneş, bununla mücadele için çeşitli yollar denendiğini ama süreklilik sağlanmadığı için başarılı olunamadığını ifade etti.

Covid-19 gibi bir çok faktörün gösterilen mücadele sürecinde olumsuz etkiye neden olduğunu da kaydeden Güneş, Çam keseböceği ile ilgili TC Orman Genel Müdürlüğü ile çok koordineli bir şekilde hareket ettiklerini ve bunun için 5 ayaklı bir yol haritası çıkardıklarını kaydetti.

“Çam keseböceği’ni yok etmek mümkün değildir”

Çam keseböceği ile ilgili verilen mücadele sürecini aktaran Güneş, “Çam keseböceği’ni yok etmek mümkün değildir fakat zarar seviyesinin belli bir eşiğin altında tutulması gerekir ki ormanlarımıza çok zarar vermesin. Bu yıl oluştuğu gibi ciddi zararlar vermesin. 1980’li yıllarından beri Orman Dairesi olarak çeşitli şekillerde mücadele veriyor. Gerek kimyasal mücadeleyle, mekanik yöntemlerle, elle toplama gibi yöntemler denendi. 2000’li yıllarda kimyasal ilaçlamadan vazgeçildi. 2010 yılından sonra havadan ilaçlama denendi ve 5 yıl üst üste bu böcekle havadan mücadele edersek bu sorun çözülür gibi bir inanç oluştu. 22 bin hektar sahamız var ve 10 bin hektar yapıldı her yıl. Hepsi yapılmadı ama yarısı kadarına bu biyolojik mücadele yapıldı” şeklinde konuştu.

“Covid-19 nedeni ile bir mücadele yapılamadı”

Covid-19 sürecinin mücadeleye ciddi bir şekilde olumsuz etki ettiğini ifade eden Güneş, “Geçtiğimiz süreçte covid-19 nedeni ile bir mücadele yapılamadı. Onun akabindeki senelerde de bir mücadele yapılmadı ve geçen yılda ciddi bir etki görülmediği için mücadele yapılmadı. Bu noktaya geldik ve şu an bu böcek çoğaldı. 5 yıl kesintisiz mücadele yapılmadığı tezi de burada çürümüş oldu” dedi.

“Entegre mücadele yöntemi uygulayacağız”

Çam keseböceği ile mücadelenin bilimsel verilere göre olması gerektiğini savunan Güneş, “Bu böceği doğada yok etmemiz mümkün değil. Bizim bunu belli bir zarar eşiğinin altında tutmamız lazım. Bunu da bilimsel temellere ve verilere dayanarak yapmamız gerekir. Bundan önceki mücadele yöntemleri ve havadan ilaçlama yöntemlerini uygulayamadığımız için bu noktaya geldi. Bu yıl bilim insanlarımızla, STK’larla görüşme gerçekleştirdik. Kendi deneyimlerimizi de ortaya koyarak, bir entegre mücadele yöntemi uygulayacağız” ifadelerine yer verdi.

5 ayaklı mücadele haritası

Mücadele haritasını çıkardıklarını ve bu konuda gerekli adımları attıklarını belirten Güneş, “İlk ayağı; Çam keseböceği zararlısı olan kuşların çoğalmasına yönelik kuş yuvaları üretimi ve Çam keseböceği’nin yoğun olduğu sahalara asılması. İkinci ayağı; bu Çam keseböceği’ni yiyen ve yırtıcı olan Calosoma Sychophanta üretimine yönelik bir laboratuvar kurulması. Üçüncü ayağı; Çam keseböceğine yerleşen parazit sineklerin artırılmasına yönelik doğal üreme ortamı oluşturulması. Dördüncü ayağı; Çam Keseböceği Ağustos ayı sonunda kelebek olarak topraktan çıkıyor, biz bu topraktan çıkış esnasında bunları yakalamaya yönelik tuzaklar kuracağız ve bu tuzakları takip edeceğiz. Bunların hepsini her yıl yapacağız ki bu böceği kontrol altına alabilelim” sözlerini kaydetti.

“Güney’de de durum aynıdır”

Güney Kıbrıs’ın da bu konu hakkında çaresiz kaldığını ve aynı yöntemleri uyguladıklarını kaydeden Güneş, “Güney’de de durum aynıdır. Onlar da bizim benzer yöntemlerimizi kullanmaktadır. Bunun reçetesi bellidir. Yıllardır Türkiye’de İtalya’da Fransa’da bu şekilde mücadele ediliyor. Orman Genel Müdürlüğü ile görüştük onlar bize laboratuvar ve böcek temini konusunda yardımcı olacaklar. Bu böceklerin miktarı henüz belli değil. Bize destek veriyorlar ama bu uzun soluklu bir mücadeledir” şeklinde konuştu.