ÖZEL HABER

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, KIBRIS TV'de Haluk Yerli'nin sorularını yanıtladı.

Özçınar, Güzelyurt'un öğrenci potansiyelini ve nüfusunu artıran Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nin kent merklerinde bulunmasının önemine değindi. Bu durumun sürekli olarak hareketliliği artıracağını belirten Özçınar, ODTÜ'nün daha açılımcı bir yapıya ulaşması halinde marka değeriyle birlikte gelişimini ve sürdürülebilirliğini aşmanın yollarını bulmaları gerektiğini ifade etti.

“Türkiye Cumhuriyeti, ODTÜ projesi için o dönem 100 Milyon Dolar aktardı”

Özçınar, Türkiye Cumhuriyeti'nin ODTÜ'ye en yüksek miktarda para aktardığı projelerden biri olduğunu vurguladı. ODTÜ'ye aktarılan kaynağın su projesine aktarılan kaynaktan sonra en büyük ikinci proje olduğunu belirten Özçınar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir defada aktardığı en yüksek aktarım projesi ODTÜ’ydü, o dönemin parasıyla 100 Milyon USD civarında bir maliyeti olmuştur. Tabii bunun içinde tüm inşaat ve alt yapı düzenlemeleri de vardır.” dedi.

“ODTÜ’den başlayarak 4,5km uzunluktaki bir yolu sahile bağlayabiliriz”

Güzelyurt'un turizm yapacaksa mutlaka denize açılması gerektiğini ifade eden Özçınar, Güzelyurt'un deniz sahili olmasına rağmen bu durumdan geri kalınmasının düşünülemez olduğunu belirtti. Güzelyurt Körfezi'nin önemli bir husus olduğunu ancak oraya ulaşamadıklarını dile getiren Özçınar, motivasyonlarını sahile ve denize ulaşma yönünde kullanmaları gerektiğini söyleyerek,  şunları ekledi:

“ODTÜ’den başlayarak 4.5km uzunluktaki bir yolu sahile bağlayabiliriz. Bu sahilin üstünde de küçük bir Bafra yapabiliriz.”

“Kanalizasyona ulaşmak için 30 Milyon TL para harcıyoruz”

Güzelyurt Belediyesi'nin kanalizasyon ağını Avrupa Birliği'nin katkılarıyla oluşturduklarını belirten Özçınar, temmuz ayında ikinci bir kapasite geliştirme çalışması yapacaklarını söyledi. Kanalizasyona ulaşırken diğer bölgelerden ve belediyelerden daha fazla para harcadıklarını belirten Özçınar, bir örnek ile durumu şöyle izah etti:

“X belediyesinin para vermeden aldığı kanalizasyon hizmetini biz para ödeyerek alıyoruz ve diğer belediyelerden 30 milyon TL geride başlıyoruz. Devlet desteği almadan, kendi öz kaynaklarımızla bu işe meyil sağlamaya çalışıyoruz ki Avrupa Birliği’nin diğer projelerin desteğine devam sağlayabilelim.”

“Suyu 7,5 TL’ye alıp 12 TL’ye satıyoruz, bu durum giderleri karşılamıyor”

Özçınar, hiçbir belediyenin su hizmetinden gelir elde edemeyeceğini, giderlerin her zaman daha fazla olduğunu söyledi. Asıl bedelin ve gelirin çöp vergisi ve emlak vergisi olduğunu ifade eden Özçınar, çöp ve emlak vergilerini gerçek boyutuna taşımaları, geri dönüşümü planlamaları, maliyetleri düşürmeleri ve araç gereçlerle ilgili çalışmalara girmeleri gerektiğini belirtti. Devletin burada sübvanse görevini üstlenmesi gerektiğini söyleyen Özçınar, sözlerine şunları ekledi:

“Güzelyurt Belediyesi suyu 7,5 TL’ye alıyor ve 12 TL’ye satıyor bu durum da kayıp, kaçak ve personel giderlerini karşılamıyor. Devlet, kamu hizmeti yapan kurumlarına KDV muafiyeti getirmeli çünkü mahsuplaşması yok. Bir araç alacaksanız yeni bir araç KDV’sini de ödeyeceksiniz. Zaten KDV, vergi derken maliyetler yukarı çıkıyor. Bütçemizin yüzde 16’sı zaten bu şekilde devlete dönüyor. Belediyelerin daha fazla yetkilendirmesi ve daha kurumsal bir yapıya dönmesi gerekiyor.”