KIBRIS GAZETESİ ÖZEL HABER
Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, çadırın kendileri için ‘son seçenek’ olduğunu vurguladı; yeterli kaynağın sağlanamaması durumunda sağlam okullarda ikinci eğitime geçeceklerini kaydetti
İkinci eğitim gündemde
“Çadır son seçenekti”… Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Tüm okullardaki eksiklikleri projelendirin dedik, tadilat, tamirat güçlendirme ve yenileme başlıkları altında bize bir çalışma yapılacak. En az arızalı okuldan başlayıp en büyük arızalıya doğru çalışma yapacağız. Biz yeterli kaynak yaratamazsak sağlam okullarda ikincil eğitime geçeceğiz. Çadır benim için son seçenekti. Benim birinci seçeneğim sağlam okullarda ikincil eğitimdi, ikinci tercihim eğitimin online olması, üçüncü seçeneğin prefabrik, dördüncü ve son seçenek ise çadırdı ama ilk iki tercih istenmedi. Son sıradaki tercih kaldı geriye” diye konuştu.
“İzaz ikram kalemiyle okul yapılmaz”… Nazım Çavuşoğlu, sendikaları kast ederek, “Bugüne kadar çok çağrı yaptım. Çok yakıştırdım da aslında bir okul yapsınlar ya da tamir yaptırsınlar, ama hiç bir zaman bu olmadı” diye konuştu. Bir okulun tamamen anahtar teslim yapılabilmesi için 80 ile 100 milyon TL gibi bir rakama ihtiyaç olduğunu belirten Çavuşoğlu, bu işlerin bakanlıklardan kesilecek izaz ikram kalemleri ile mümkün olmadığının altını çizdi. Çavuşoğlu, “Bu söylemler popülizmdir. Bakanlığın izaz ikram kalemi 80 bin TL’dir. Bu para ile bakanlıklara gelen insanlara bir çay kahve sudur ikram edilen. Sanki bakanlar yer içer de devlet öder” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu çadırda devam eden eğitim konusunda önemli mesajlar verdi.
Çavuşoğlu, “Tüm okullardaki eksiklikleri projelendirin dedik, tadilat, tamirat güçlendirme ve yenileme başlıkları altında bize bir çalışma yapılacak. En az arızalı okuldan başlayıp en büyük arızalıya doğru çalışma yapacağız. Biz yeterli kaynak yaratamazsak sağlam okullarda ikincil eğitime geçeceğiz. Çadır benim için son seçenekti. Benim birinci seçeneğim sağlam okullarda ikincil eğitimdi, ikinci tercihim eğitimin online olması, üçüncü seçeneğin prefabrik, dördüncü ve son seçenek ise çadırdı ama ilk iki tercih istenmedi. Prefabrik de hemen olmuyor, zaman istiyor. Son sıradaki tercih kaldı geriye” diye konuştu.
Çavuşoğlu, “Çadır benim için son seçenekti. Benim birinci seçeneğim sağlam okullarda ikincil eğitimdi, ikinci tercihim eğitimin online olmasıydı, üçüncü seçeneğim prefabrik sınıflar, dördüncü ve son seçenek ise çadırdı” diye konuştu.
Çavuşoğlu KIBRIS TV’de yayınlanan Her Şey Masada programında Halil Esendağlı’nın sorularını yanıtladı.
Çadırda eğitim yapılmasını eleştirenlere yönelik sert mesajlar veren Çavuşoğlu, çadır seçeneğinin son seçeneği olduğunu ancak okul yönetimleri, öğretmenler, sendikalarla istişare içerisinde bu aşamanın devreye girdiğini anlattı.
Sıkıntılı okullarla ilgili süreci değerlendiren Çavuşoğlu, “Üç okulumuzda okul aile birlikleri okulların binalarının sağlam olmadığını düşünerek çocuklarını okula göndermediler. Normalde böyle bir hakları yoktu ama elimizde rapor olmadığı için müdahale etmedik” dedi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Okul sayısından çok bizim için önemli olan bloklardır. Çünkü okullar bloklardan oluşur. Bugüne kadar 768 blok için uzmanlar değerlendirme yaptı. Mesela bir okulda A blok tamamsa ve B blok sıkıntılıysa sıkıntılı olan boşaltılıyor. Karakol İlkokulu’nda bundan dolayı 4 sınıf boşalttık, çadır konuldu ama yarından (bugünden) itibaren 2 sınıf Canbulat’a, 2 sınıf da Mağusa’daki Suat Günsel’e gönderiyoruz. Dr. Fazıl Küçük’ü de DAÜ’ye taşıdık, eğitim sıkıntısız sürüyor.”
“Namık Kemal’de çadırda eğitim tercih edildi”
Namık Kemal Lisesi’nin DAÜ’ye taşınmasının gündeme geldiğini anlatan Nazım Çavuşoğlu, “DAÜ bize güney kampüsünde farklı binalarda 25 sınıf verebileceğini söyledi. Lise 3’leri de online yapalım diye karar aldık; ancak okul aile birlikleri ve öğretmenler ile okul idaresi bir araya gitti. Endişeleri olduğunu söylediler, okul aile birliği öğretmenler ve idare olarak Namık Kemal’de mevcut durumda yani çadırda devam edilmesini istediler” diye konuştu. Yonpaş Lisesi’nin 30 Mart’ta devreye gireceğini ve 15 günlük bir süreç kaldığını belirten Çavuşoğlu, “Burada 16 sınıfı kullanılabilecek. Acil 15 olmak üzere nihai 20 prefabrik sınıf talep ettik. Sanayi Odası’yla görüştük, onlar bize bunu tedarik edebilme yolu arıyorlar. 5 Nisan’a kadar Yonpaş’a geçilmiş olacak.”
Yeniceköy Polis Okulu devreye giriyor
Cumhuriyet Lisesi’nde 6 sınıfta problem olduğunu ve çadıra geçmek zorunluluğu doğduğunu anlatan Nazım Çavuşoğlu, yağıştan dolayı tek sorunun burada yaşandığını belirterek, bunun da mevsim normallerinin üzerinde bir yağışla karşı karşıya kalınmasına bağladı. Çavuşoğlu, “Burada belediyelerden yardım alıyoruz ve okulu Yeniceköy’deki eski polis okulunun olduğu noktaya taşıyoruz” bilgisini paylaştı.
“Sendika başkanları korkak olmayacak”
Bu noktada öğretmen sendikalarının çadırda eğitim ve su baskınına ilişkin eleştirilerinin anımsatılması üzerine Nazım Çavuşoğlu sert bir çıkış yaptı:
“Sendika başkanları korkak olmayacak, doğruları söyleyecek, üye kaybı korkusuyla konuşmayacaklar. Burada yaptıkları odur. 4’üncü seçenek olan çadır seçenekleri konuşulurken, KTOEÖS ve okul müdürleri benim yanımdaydı. Çadır konusu da hiç kolay değildi. Burada yeri gelmişken Gerek Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’na gerekse Kolordu Komutanlarına çok da teşekkür ederim. Belediyelerimize de çok teşekkür ederim. Çünkü bu çadırların hazırlanması, tuvalet, elektrik, hiç de kolay değildi.”
“Sistemle yüzleşmeliyiz”
Çadırlara yapılan eğitime “Utanç vericidir” denmesini eleştiren Nazım Çavuşoğlu, “Bu hikayedir. Bunlar ezbere metinlerdir. Çocuklarımızın çadırda eğitim alma durumunda kalması utanılacak bir şey değildir, yüzleşmemiz gereken bir durumdur. Bunla yüzleşip bunun üzerine çıkacağız. Yıllarca ihmal edilmiş bir sorundur bu. Ülkenin gelir gider dengesi bozuk, sistem maaşa yöneliktir. Sadece maaş ödemek için kurulmuş bir devlet değildir KKTC, halkın ihtiyaçlarını görecek bir devlettir. Ben maaşı ödeyeceğim, yolu, okulu, hastaneyi Türkiye yapacak diye bir anlayış olamaz” dedi.
“Külliye tartışmasının ortaya atılmasına da tepki gösteren Çavuşoğlu, “külliyenin parasıyla okul talebim asla olamaz. Külliye bize Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından hibe edilen bir binadır. Gene maaşı tam alayım diyeceğim, kaldırım, yol, hastane okul yapayı düşünmeyeceğim. Parayı topla maaş ödeyelim. Bu yanlıştır. Ben asla Türkiye’den okul yenilemek için para talep etmeyeceğim” diye konuştu
“Ayağa kalkmak için bir başlangıç”
Nazım Çavuşoğlu, hükümetin gerekli vergileri toplamasının da özel sektörün girişimlerinin de vatandaşların maaşlarından verecekleri paranın da önemli olacağını belirterek yapılacak okullar hakkında bilgiler paylaştı:
“Bir kampanyaya başlattık Bu ses kulak veren bir sürü insan “bir okul da sen yap” kampanyasına destek veriyor. Eli öpülesi İnsanlarımız var… Yonpaş Lisesi’ni 30 Mart’ta açıyoruz. Şirket sahibi Türkiye vatandaşı. Gelip bana “hangi ülkede kazanırsam o ülkeye destek yaparım” dedi. İlk etabını teslime diyor. İkinci etabı da yapılıyor. İkinci kişi Kenan Atlı. Türkiye’de doğup büyüyen biri, kendisi bizi aradı. “Size güveniyoruz, benim de vatanımdır burası param sizindir” dedi, Yeniboğaziçi’ne okul yapıyor. Tüfekçi.. Bizim çocuğumuz. Depremden önce Haspolat İlkokulu’nu yeniden yaratmak istediğini söylemişti. Şimdi bu kampanya dahilinde muhteşem bir okul yapıyor. Döveç… Babası adına efsane bir okul yapıyor bize. Bunun arkası gelecek. Bu ülkeyi seven insanlarımız var. Esin ablamızın Esin Leman lisesi, Vedat Ertüngü ve eşi, Suat Güncel… Ben bu durumun ayağa kalkmak için bir başlangıç olacağını düşünüyorum”
Sendikalar bir okul yaptı mı?
“Sendikalar bir okul yaptı mı?” şeklindeki soruyu cevaplayan Nazım Çavuşoğlu, “Bugüne kadar çok çağrı yaptım. Çok yakıştırdım da aslında bir okul yapsınlar ya da tamir yaptırsınlar, ama hiç bir zaman bu olmadı” diye yanıt verdi
Bir okulun tamamen anahtar teslim yapılabilmesi için 80 ile 100 milyon TL gibi bir rakama ihtiyaç olduğunu belirten Çavuşoğlu, bu işlerin bakanlıklardan kesilecek izaz ikram kalemleri ile mümkün olmadığının altını çizdi.
“Bu söylemler popülizmdir. Bakanlığın izaz ikram kalemi 80 bin TL’dir. Bu para ile bakanlıklara gelen insanlara bir çay kahve sudur ikram edilen. Sanki Bakanlar yer içer de devlet öder. Böyle bir şey yok. Ben yıllardır Bakanlık yaparım, şoförümün, sekreterimin ile aramızda para toplayıp kendimiz yaparız öğle yemeğimizi ve yeriz. Bu söylemlerden vazgeçin, kaç paradır bu izaz ikramlar öğrensinler ve öyle konuşsunlar”
Güncelleme Tarihi: 16 Mart 2023, 12:21
