“SES ÇIKARANLAR DA DERNEKTEN UZAKLAŞTIRILDI”… İş insanı Oğuz Can, dokuz yıl boyunca üye, sekreter ve asbaşkan sıfatlarıyla hizmet verdiği Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği’nde “söz söyleme hürriyetinin kalmadığı” gerekçesiyle görevinden ve üyelikten istifa etme kararı aldı. Can, “Derneğin içi boşaltılarak ‘oyulmuş kabağa’ çevrildi. Dernek işlevsizleştirildi. Konuşma hürriyeti ve demokrasi konularında aşırı hassasım. Bunların çiğnenmesi durumunda tepkisiz kalamam. Ses çıkaran arkadaşlar da zaten dernekten uzaklaştırıldı” dedi.
“YENİ BİR OLUŞUMA GİDECEĞİZ”… Oğuz Can, kendisinin “Ağır toplar” dediği 10 kişilik ekiple yeni bir oluşuma gideceklerini belirterek , “Bu kadrodakilerin hepsi üniversite mezunu ve en az bir yabancı dil bilen, ülkenin saygın iş insanları. Bu arkadaşlarla kuracağımız örgütlenme de daha ziyade ‘Kuzey Kıbrıs lobiciliği’ faaliyetleri üzerine eğilecek” dedi. Can, çalışmalarına ‘format değiştirerek’ devam edeceklerini belirtti.
Ali ÇATAL
Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD) Asbaşkanı Oğuz Can, dernekteki görevinin yanı sıra üyelikten de istifa ettiğini, dün yaptığı yazılı açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
Derneğin içinin boşaltılarak ‘oyulmuş kabağa’ çevrildiğini savunan Can, derneğin yönetim kurulunun da mevcut başkan ve kendisinin çevresindeki birkaç kişi tarafından ‘işlevsizleştirildiğini’ iddia etti.
Yeni bir oluşuma giderek, hayatlarına devam edeceklerini söyleyen Can, üye, sekreter ve asbaşkan sıfatlarıyla dokuz yıl hizmet verdiği dernekten istifasına giden yolu ve bundan sonraki yol haritasını KIBRIS Gazetesi’ne açıkladı.
“Bütçe kimseye danışılmadan kullanılıyor”
Derneğin bütçesinin, yönetim kurulunun haberi olmadan kullanıldığını öne süren Can, “İŞAD Yönetim Kurulu’nun onayı olmaksızın, dernek bütçesinden harcama yapılamaz. Böyle şeylerin yaşandığını görünce, şimdiki başkandan yazılı veya sözlü açıklama istedim lakin kendisi buna yanaşmadı” dedi.
Can, İŞAD bütçesinin kullanımına yönelik kafalarda oluşan soru işaretlerinin yönetim tarafından giderilmediğini savundu.
“Ülkemizin kangrenleşmiş sorunlarından konuşma hürriyeti ve demokrasi konularında da aşırı hassas birisiyim. Bunların çiğnenmesi durumunda tepkisiz kalmam mümkün değil. Ses çıkaran diğer arkadaşlar da zaten dernekten uzaklaştırıldı” diyen Can, 43’ü İngiltere’de, 10’u da ABD’de olmak üzere yurt dışında geçirdiği 53 yılın, kendisine ‘böyle davranılması gerektiğini’ öğrettiğini söyledi.
İŞAD’ın eski başkanlarıyla da sürekli görüştüğünü ve onların da kendisiyle aynı fikirde olduğunu savunan Can, “Eski başkanlar da derneğin itibarının ciddi anlamda zedelendiği ve sürekli yokuş aşağı gittiğini düşünüyor, ki bu durum, istifamda da kullandığım ‘oyulmuş kabak’ tabiriyle örtüşüyor” ifadesini kullandı.
“Yolumuza devam edeceğiz”
Yaklaşık 10 kişilik ve kendisinin “ağır toplar” şeklinde ifade ettiği ekiple yeni oluşuma gideceklerini de belirten Can, “Bu kadrodakilerin hepsi üniversite mezunu ve en az bir yabancı dil bilen, ülkenin saygın iş insanları. Bu arkadaşlarla kuracağımız örgütlenme de daha ziyade ‘Kuzey Kıbrıs lobiciliği’ faaliyetleri üzerine eğilecek” dedi. Can, Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası arenada baskı unsuru olma iddiası taşıdıklarını söyledi.
Can, bu topluma uzun yıllar hizmet vermiş, 71 yaşındaki bir iş insanı olarak maruz kaldığı muameleden de dert yanarak, şimdiki başkandan, dernek içerisinde konuşma hürriyeti ile kurumun bütçesinin kullanımı yönündeki eleştirilerine yönelik bir açıklama beklediğini ve kendisine dört hafta süre verdiğini açıkladı.
“Verdiğim dört hafta, bugün (dün) itibarıyla doldu ve ben de yönetim kurulu toplantısında ‘istifa etmek durumunda kaldığımı’ kendilerine söyledim fakat başkanın ‘Tamam tamam, aldık ve kabul ettik’ gibi son derece kaba bir tavrıyla karşı karşıya kaldım” ifadeleriyle, kendisinin istifasına giden yolun ‘son taşının’ da döşendiğini söyleyen Can, “Yönetim kurulu toplantısını iki kişiyle yapan İŞAD’la artık hiçbir alakam kalmadı. Bizim için seçenek çok” sözleriyle, kurumla organik bir bağının kalmadığını açıkladı.
İstifa mektubu
Can, İŞAD’daki görev ve üyeliğinden istifa ettiğini açıkladığı mektupta ise şu ifadeleri kullandı:
“Sizlere 12.06.2019 tarihinde protesto mahiyetli yazı vermiş olduğum mektuba atfen hiçbir cevap alamamam, İŞAD Asbaşkanı olarak beni yanlışın yanında durmamamın gerektiği kararını almaya zorlamıştır. Bu akşamki toplantıda da son toplantı gibi önerilerimin gündeme alınmaması demokrasi ve konuşma hürriyetimize ve Asbaşkan’a hürmetsizlikten başka bir şey değildir. Zaten YK üyelerinin azınlığa düşmesi nedeni ile karar alma mekanizması çökmüş durumunu ortaya koymuştur.
Herhalde başkan ve yanında kalanlar erken bir zamanda genel kurula gitmeleri icap ettiğinin bilincindedirler. Konuşma hürriyeti ve demokrasinin olmadığı dernekler her zaman içi boş kabak gibi olurlar. Aranızda kendimi boşa kürek çeken biri olarak görmek istemiyor ve Asbaşkanlığımdan, üyeliğimden istifa ediyorum.”