banner6

Kanalizasyon suyu dereye akıyor

banner37

Haspolat Sanayi Bölgesi’nde kullanım suları arıtılmadan dereye bırakılıyor, bölgede elektik yetersizliği var. Sanayiciler, yeni yasa ile bölgenin sorunlarının çözülmesini talep ediyor

Kanalizasyon suyu dereye akıyor
banner90
banner99

ÖZEL HABER - Cemre CEMALİ

“PİS SU DEREYE AKIYOR”… Haspolat Sanayi Danışma Kurulu Başkanı ve Arnet Ltd. Direktörü Aydın Ahmet Raşit, bölgede daha önceden su drenaj kanalizasyonu olduğunu, yağmur suyunu taşıyıp dökebilme anlamında işlev verdiğini ifade ederek “Rumlar arıtma tesisi kuracaktı, altyapısı hazırdı biz geldiğimizde. İki üç tane çok büyük havuz ve kuyu vardı, arıtıp oraya verilecekti. Belli bir seviyeye yükseltildiği zaman su arıtıldığı için temiz su olarak dereye akacaktı” dedi. Raşit, bunların hepsinin iptal edildiğini ve fabrikaların tuvalet, mutfak gibi kullanım suyunun olduğu gibi arıtılmadan dereye aktığına dikkat çekerek derenin sağdan soldan taşmaya başladığını, bölgede hayvancılık yapan insanların hayvanlarının da o sudan içtiğini söyledi.

“ELEKTRİK YETERSİZ”… Darem Şirketler Grubu Genel Müdürü Ferit Cengiz, Sanayi bölgesi olmasına rağmen bazı işyerlerinde trafolarda güç yetersizliği yaşandığını, Sanayi Dairesi ile KIB-TEK’in ihaleye çıkıp yeni trafo yaptıramadığı için elektriği olmayan parseller olduğunu kaydederek “Üretim yapacağız ama elektriğimiz yok, burası sanayi bölgesi burada elektrik olmadan üretim olmaz” vurgusu yaptı.

   Haspolat Sanayi Bölgesi’nde 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren işletme sahipleri bölgede yıllardır hiç çalışmayan boş işletmeler, metruk binalar olduğunu ifade ediyor.

   Sanayideki işletmesini büyütmek isteyen sanayiciler, kendilerine yeni bir yer tahsil edilemediği için üretim yapacak olan sanayicilere yer imkânı verilmesini talep ediyor.

   Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi'nde 17 Ekim 2022 tarihinde oybirliğiyle kabul olunan "Organize Sanayi Bölgeler Yasası" 25 Ekim 2022 yılında Resmi Gazete'de yayımlanarak ilan edilmişti.

   KIBRIS’a konuşan Haspolat Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren işletmeler, sanayi bölgesi olmasına rağmen bu bölgedeki elektriğin yeterli olmadığını, Sanayi Dairesi ile KIB-TEK’in ihaleye çıkıp yeni trafo yaptıramadığı için elektriği olmayan parseller olduğunu ifade ederek bazı işyerlerinde trafolarda güç yetersizliği yaşandığını belirtti.

   Birçok fabrikadan çıkan tuvalet, mutfak gibi kullanım suyunun arıtılmadan dereye aktığını ve bölgede hayvancılık yapan insanların hayvanlarının bu sudan içtiğine dikkat çeken esnaf, zamanında kiraya verilen fakat üretim amaçlı kullanılmayan bir sürü atıl durumda bırakılan yerler olduğunu da vurguladı.

Esnaf ne dedi?

Mbf Gıda Müdürü Memduh Vaiz:

   “Gıda üzerine hizmet veriyoruz. 2013 yılından bu yana Haspolat Sanayi Bölgesi’ndeyiz. Burada çalışan şirketlerin katkısıyla birini işe aldık, onun maaşını biz ödüyoruz. Sanayinin girişinde danışma yeri hep vardı ama ilk geldiğimizde böyle bir personel yoktu. Şimdi ise gece gündüz buradaki temizlikle, bölgenin genel anlamdaki eksikleri ile ilgilenebilen biri var. Bu sayede otokontrol sağlanabiliyor.

   Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nden çok daha iyi durumda olduğumuz için kötünün iyisi olduğumuzu söyleyebiliriz. Buradaki binaların çoğu 74 yılı öncesi eski yapılardır. Geçmişten gelen kapanan iş yerleri krizi var. Gezip bakıldığında yarı yarıya kapalı iş yerleri olduğu görülüyor. Burada 2-3 tane büyük işyeri var onun dışındaki küçük işletmeler zor durumda. Ekonomik sıkıntılardan dolayı mevcut olan personeli koruyoruz, yeni alımlar yapamıyoruz.”

Darem Şirketler Grubu Genel Müdürü Ferit Cengiz:

   “1980’den beri bu bölgede hizmet veriyoruz. Sanayi bölgesinin bütün gelişimini ve gelişememesini de gözlemledik. Rum yönetiminden kalan sanayi bölgesi için çok da fazla bir şey yapmamıza gerek yoktu çünkü kanalizasyonu ve altyapısı olan bir bölge. Bence burası en güzel, en düzenli ve temiz olan sanayi bölgesi. Tabi ciddi sorunlarımız da var; en büyük problemimiz sokak lambaları yanmıyor.

“Elektrik olmadan üretim olmaz”

   Sanayi bölgesi olmasına rağmen buradaki elektrik yeterli değil bu noktada bazı işyerlerinde trafolarda güç yetersizliği yaşanıyor. Sanayi Dairesi KIB-TEK ile ihaleye çıkıp yeni trafo yaptıramadığı için elektriği olmayan parseller var burada. Üretim yapacağız ama elektriğimiz yok. Bu durum Sanayi Dairesi ve KIB-TEK arasındaki gerek ekonomik sebepler gerekse buradaki trafoların yetersizliğinden bir şekilde çözülemeyen bir problem haline geldi. Burası sanayi bölgesi burada elektrik olmadan üretim olmaz.

“Ara yol yapılacaktı, yapılmadı”

   Daha önce burada Kaymaklı’ya doğru açılacak olan bir ara yol vardı o da yapılmadı. Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında Güney Kıbrıs’a satış yapabilme şansımız var, bunu ülkemiz için ve bizler için avantaja çevirebiliriz. Yeni Organize Sanayi Bölgeleri Yasası ile ne değişecek onu görmek lazım.

   Öyle yerler var ki yıllardır hiç çalışmayan. Bu ekonomik olarak büyük bir kayıp olduğu gibi istihdam yaratılmasının da önüne geçiyor. İşletme aktif olsaydı belediyeye para ödeyecek, elektik kullanacak yani bu sadece bir kişini kaybı değil. Yeni yasada var galiba çalışanla çalışmayanın ayırt edilmesinin sağlanması ve gerçekten sanayicilerin tespit edilip yer imkânı verilmesi çok önemlidir. Belki bu yasa ile bölgesel yönetimler olacağı için buradaki dağılım doğru yapılabilir. Sanayi Dairesi’nin yıllardır yapması gereken şey buydu ama bence buranın yolunu bile bilmiyorlardır, burada çalışan fabrikalardan haberleri olmadığı gibi burada ne üretildiğini de bilmiyorlardır. Zamanında kiraya verilmiş ama atıl durumda bırakıldığı için üretim amaçlı kullanılmayan bir sürü boş iş yerleri var. Bizim gibi büyümek isteyen işletmeler yer istediğinde yer yok deniliyor. 

“Burada eski yapılar var”

   Eski yapılar burada bizler için olumsuzluk yaratıyor örneğin buranın arsası kira mülkü bizim, kira mukavelesi ile aldığımız bir parseldi. Yan taraftaki iş yeri de bize ait Sanayi Dairesi’nden tesis kira sözleşmesi ile kiraladığımız bir parsel ve kötü bir yapı olduğu için bina neredeyse yıkılmak üzere fakat kesinlikle yıkılamıyor ancak tadil edilebiliyor. Yeni binamızın bölgeye kattığı değere bakalım bir de yan tarafımızdaki metruk binalara bakalım, neden biz sanayi bölgelerimizi daha güzel bir hale getirmeyelim ki?”

Arnet Ltd. ve Alsan Ticaret Ltd. Direktörü Aydın Ahmet Raşit:

   “Biz 1980 yılından beridir bu bölgedeyiz. Yönetim, altyapı, işletişim, ulaştırma problemi var. Televizyonda tesadüfen sanayi bölgeleri için yeni yasa tasarısının çıktığını duydum. Sanayi Dairesi’nden bu konu ile ilgili konuştuğum birileri oldu izah etmeye çalıştılar ama bu kadar zamandır burada olmama rağmen hiçbir şey anlamadım. Belli başlı sanayi bölgelerini gezip görmüşler ona göre bir yenilik getirmek amaçlanıyor bunları görmek güzel ama bunları uygulayabilmek lazım bunun için maddi kaynaklar da gerekiyor.

“Alt tüzükleri geçmedi”

   Ticaret Odası’ndan da biri ile görüştük bu yasa tasarısının alt tüzükleri olduğunu ve henüz geçmediğini ifade ettiler. Eski yasaya göre bu bölgenin bir danışma kurulu var bu bağlamda ben 10-15 yıldır başkanlığını yapıyorum. Bu bölgede 38 işletme var, yaklaşık 10 işletme olarak kendi aramızda para toplayarak bir elaman istihdam ettik. Kendi imkânlarımızla araç ve alet aldık, her gün bu bölgenin temizliği ile ilgileniyor. Tabi bu yeterli değil.

“Su arıtılmadan dereye akıyor”

   Bu bölgenin kanalizasyon problemi var. Rumların sanayi bölgesiydi burası 74 yılında bize kaldı. Buranın kanalizasyonu vardı ama su drenaj kanalizasyonuydu yağmur suyunu bir yerlere taşıyıp dökebilme anlamında işlevi vardı. Burada birçok fabrika tuvalet, mutfak gibi kullanım suyunu oraya vermeye başladı. Rumlar bu noktada bir arıtma tesisi kuracaktı, altyapısı hazırdı biz geldiğimizde. İki üç tane çok büyük havuz ve kuyu vardı, arıtıp oraya verilecekti. Belli bir seviyeye yükseltildiği zaman su arıtıldığı için temiz su olarak dereye akacaktı. Biz bunların hepsini iptal ettik su olduğu gibi arıtılmadan dereye akıyor. O bölgede de hayvancılık yapan insanlar var biz her gün çocuklarımıza, torunlarımıza ‘bu sütü için’ diye kızıyoruz. Bu hayvanlar da o sudan içiyor bu hiç güzel bir şey değil. Dere sağdan soldan taşmaya başladı.

“Sanayi Odası Başkanı ile görüşeceğiz”

   Ben kendi imkânlarımla ve çok az sanayi dairesinin imkânı ile 3 tane dalgıç aldım ve arkaya pompalıyoruz. Sanayi Odası Başkanı gelecek hafta bizi kabul edeceğini söyledi, umarım kendisini görebilirim. 20 tonluk plastik depo istiyorum ki suları oraya pompalayalım. Oradan da arıtma var bize izin versin 1 km’lik boru hattıdır. Bunun için ihtiyaç duyulacak miktar öyle çok yüksek rakamlarda değil, biz de kendi aramızda bunun için bir miktar para toplayalım ve devlet bize bu imkânları versin, değmez mi?

   Sanayi bölgeleri ile ilgili yasanın içeriğini bilmiyorum ama bana göre hiç gerek yoktu danışma kurulları var. Kurulun yanına bir memur atanabilirdi. Bölgenin yıllık bütçesi belirlenebilirdi ve öncelikli olan işlemler için memur bağlı olduğu bakanlıktan onay alacaktı.

   En son yaklaşık 15 yıl önce bölge içi asfalt ve ışıklandırma yapılmıştı. Bu kadar zaman içerisinde hiçbir şey yapılmazsa gereksimler çoğalır. Devlet bizden her yıl ocak ayında ortak kullanılan yerlerin idamesi olduğunu düşündüğümüz ‘ortak katkı ücreti’ alıyor. Metrekareye göre olduğu için 15 bin TL ile 20 bin TL arası değişiyor bu ücret.

“Sanayinin girişindeki yol açılmalı”

   Sanayinin girişindeki anayol 74 yılından önce Lefkoşa-Mağusa anayoluydu bu yol çok önemlidir. Ben daha önce bu kapının açılması için çok uğraştım. Yeşil hat tüzüğü ile güney kuzey arasında karşılıklı olarak Ticaret Odaları aracılığı ile mal sattığımız için bu kapının da bu amaçla kullanılabilmesi için kapının açılması lazım.”

Fotoğraflar/Özmen YILANCILAR

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner111

banner34

banner75

banner104