ÖZEL HABER - AYŞE BULUT
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Karpaz bölgesi kadınları, duygu ve düşüncelerini KIBRIS’la paylaştı.
Yaptıkları iş ve yaşadıkları zorlukları dile getiren kadınlarımız, yaptıkları işten gurur duyduklarını ve her başarıda kadınların da olması gerektiğinin altını çizdi.
Yenierenköy Muhtarlığı’na ikinci kez seçilen Safiye Mehmet Sayar, tüm emekçi kadınların gününü kutlayarak, muhtar olmanın gururunu taşıdığını söyledi.
Muhtarlık yolculuğunda ailesinden ve bölge halkından gördüğü desteğe teşekkür eden Sayar, öncelikle kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin olmayacağı, aksine değerinin ön plana çıkarılacağı bir dünya temennisinde bulundu.
Karpaz bölgesinde balıkçılık yapan ve balık malzemeleri satılan bir de işyeri kuran Nazlı Sertsoy da, hayattaki her zorluğu muhteşem fırsatlara dönüştürenin kadın olduğuna dikkat çekerek, “Kadın, zeki, çalışkan, kendinden emin, başarılı, yaratıcı, güçlü ve savaşçıdır. Güçlü kadınlar hayatta eşit haklara sahiptirler” dedi.
Kadın- erkek eşitliğinin en güzel örneğini ispatlamak için avcılık ve balıkçılığı meslek edindiğini anlatan Sertsoy, “Yaptığım iş, sadece erkeğin değil, kadının da yapabileceğinin kanıtıdır” şeklinde konuştu.
Sertsoy, işini severek yaptığını ifade ederek, bu meslekte yaşadığı zorluğun sadece güç olduğunu kaydetti.
Bölgede hayvan üreticiliği yapan Sumray Mani ise, hayvanları çok sevdiğim için bu işi kendine meslek edindiğini belirtti.
“Ben bu işi yapıyorum ancak kendime ait bir dönüm tarlam bile yok” diyen Mani, hayvanlarına ekin yetiştirmek için tarla kiralamak zorunda kaldığını, bunun da en büyük sorunu olduğunu anlattı.
Bu yüzden de devletin hiçbir teşvikinden de yararlanamadığına işaret eden Mani, şöyle devam etti:
“Bu teşviklerden sadece tarla sahipleri yararlanıyor. Kiraladığım tarlalara karşılık mal sahibine hellim yapıyorum. Bu nedenle hayvanlarımın sütünden de yararlanamıyorum. Ancak hayvanları sevdiğim için mesleğin tüm zorluklarına rağmen bu işi yapıyorum”.
2 çocuk annesi Ayşegül Bolat Öztürk, Ziyamet köyünde lavanta yetiştiriciliği yapıyor.
Sağlık alanından mezun olmasına rağmen bölgede iş bulamadığını ifade eden Öztürk, Karpaz’ın en önemli geçim kaynaklarından biri olan tarım alanında uğraş verdiğini kaydetti.
Öztürk, şunları söyledi:
“Kadın eli değdiğinde her şey güzelleşir denir ya ben de katma değeri artıracak lavanta çiftçiliğine başladım. İlk seneden hasat ederek lavanta yağını ve hidrosolini (suyunu) elde ettim.
Bölgemizde ilk olan lavanta turizmini kendi imkanlarımla, aldığım eğitimlerle lavantadan elde edilebilecek tüm ürünleri yapma gayretindeyim. Şu anda sabun, mum, kese, buket, yağ elde edip satışını yapıyorum.
Özel günlerde toplu sipariş alımı ile alternatif sağlıyorum.
Bölgemiz sorunlarından biri olan suya ulaşma konusunda sıkıntı yaşıyorum. Su sorununun çözülmesi halinde bahçedeki çeşitleri artırmayı planlıyorum.
Bölgedeki genç kızlarımız ve kadınlarımıza girişimci olabilme yönünde örnek olmayı, onları cesaretlendirebilmeyi, bölge imkansızlıklarına takılı kalmadan, dezavantajları kendilerine avantaja çevirmeleri yönünde örnek olmak istiyorum.
Kadın isterse her iş alanında, her şekilde, her işin altından kalkabilir”.