“Avrupa'nın geleceğini garanti altına alıyoruz” konulu toplantıda konuşan Anastasiadis, Kıbrıs sorununa bir çözümün sadece Kıbrıs Rum ve Kıbrıslı Türklerin yararına değil, tüm Avrupa'nın yararına olduğunu ve bir AB üyesinin zorla bölünmüşlüğüne ve topraklarının yabancı asker tarafından işgaline son vereceğini vurguladı.
Anastasiadis, “bir çözümün başarılabilmesi için, her şeyden önce o çözümün, Avrupa müktesebatı ile tamamen uyumlu olması ve uygulanmasında istisnalar olmaması gerektiğini, Kıbrıs'ın bağımsız dış politikasını ve AB karar alma yetkisini garanti altına alması gerektiğini” kaydetti.
Kıbrıs soruna çözüm çabalarına gösterdiği destekten dolayı AHP'sine teşekkürlerini ifade eden Anastasiadis, bu destek ve dayanışmanın en iyi ispatının çarşamba akşamı kabul edilen bildiri olduğunu açıkladı.
Anastasiadis konuşmasına devamla “geçen cumartesi, Roma Anlaşmasının imzalanmasının 60. yıl dönümünü kutladık. Bu, büyük siyasi Avrupa projesinin, inanılmaz bir kararlılık ve siyasi cesaretle harekete eden ve felaket bir savaş sonrası Avrupa'yı birleştirmek ve kıtamızı bir barış, güvenlik, demokrasi ve refah kıtasına dönüştürmek için çalışan bir kaç vizyoner devlet liderleri sayesinde ilerlediğini hatırladık”.
“Bugün, Avrupa Birliği, AB ilke ve değerlerini tehlikeye sokan bir dizi zorlukla karşı karşıya bulunuyor. Bundan dolayı, koordineli birlik ve kolektif eylemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu zorlukları göğüsleyebilmek için, AB, demokratik yapılarını ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmeli, açık, uyumlu ve çoğulcu toplumlara yatırım yapmalı ve her türlü ırkçılığa karşı durmalıdır. Bu hedefle, Birlik, karmaşık bürokratik prosedürleri azaltarak, karar verme ve diğer konularda şeffaflık politikası geliştirerek vatandaşlarına daha çok yaklaşmalıdır” dedi.
Birlikteliğin, AB'nin köşe taşı olarak kalması gerektiğini belirten Anastasiadis, geçen hafta kabul edilen Roma Bildirgesiyle “AB'ni daha güçlü ve birlik aracılığıyla daha dayanıklı yapma yönünde karar aldık” dedi.
Cumhurbaşkanı sözlerini, AB'de dayanışmanın temel ilke olduğunu ve dış ve iç tehditler ya da ekonomik ve sosyal zorluklar nedeniyle siyasi desteğe ihtiyacı olan devletlerin, Avrupa istikrarının devamı amacıyla, aktif bir şekilde desteklenmeleri gerektiği, şeklinde noktaladı.
Güncelleme Tarihi: 31 Mart 2017, 11:39