KKTC’ye yaptıkları ziyaret nedeniyle Rumların eleştiri oklarının hedefi olan İngiliz Parlamenterler, Cyprus Today’e konuştu:

“KKTC NEREDEYSE 50 YILDIR FİİLEN BİR DEVLET OLMUŞTUR”… Cyprus Today gazetesinden Eltan Halil’e konuşan Muhafazakar Parti Milltvekili Stephen James Metcalfe, “KKTC neredeyse 50 yıldır fiilen bir devlet olmuştur ve Türk Kuzeyi ile Rum Güneyini yeniden birleştirmek için pek çok girişimde bulunulmuştur, ancak bunların hepsi ne yazık ki başarısız olmuştur. Lefkoşa’ya açık fikirli olarak gittim, daha önce hem Türk Kuzeyini hem de Güney Yunanistan’ı ziyaret ettim ve Cumhurbaşkanı Tatar ve diğer üst düzey politikacılarla tanışmayı ilginç buldum” dedi.

“KKTC’YE BAĞLILIĞIMI SÜRDÜRÜYORUM”… 2004 Annan Planı’ndan sonra KKTC’yi birkaç kez ziyaret ettiğini belirten Ulster Birlik Partisi meslektaşı Lord Rogan da, “Bu ayın başlarında milletvekili arkadaşlarımla birlikte Lefkoşa’ya döndüm ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Özel Temsilci Ergün Olgun ile görüştüm… Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye olan bağlılığımı sürdürüyorum” diye konuştu.

   Bilgi toplama amacıyla geçtiğimiz ay KKTC’ye yaptıkları ziyaret nedeniyle Rumların eleştiri oklarının hedefine yerleşen İngiliz parlamenterler, Kıbrıs Yeşil Vatan Medya Grubu bünyesindeki Cyprus Today gazetesine konuşarak, KKTC’ye yaptıkları ziyareti savundu.

   Bu ayın başlarında Muhafazakar Parti milletvekilleri Paul Bristow, Stephen James Metcalfe ve Brendan Clarke-Smith; Ulster Birlik Partisi meslektaşı Lord Rogan; ve İşçi Partisi meslektaşı Barones Blackstone, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun yanı sıra İngiliz Mukimler Derneği (BRS) üyeleriyle bir araya geldi.

   Ziyaret, “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyası tarafından düzenlendi.

   Ancak gezi, parlamenterleri “Türk propagandasını” desteklemekle suçlayan ve Kıbrıs’ın “işgal altındaki bölgelerini” ziyaret ettiklerini söyleyen Kıbrıs Rum medyasının bazı kesimleri tarafından eleştirildi.

   “Reporter” internet sitesinde yer alan bir haberde, “Bu insanların köleleştirilmiş topraklarımızda bulunması bile endişe verici” denildi.

   Eleştiri hakkında yorum yapması istenen Muhafazakar Parti Milletvekili Srephen James Metcalfe, Ulster Birlik Partisi meslektaşı Lord Rogan ve İşçi Partisi meslektaşı Barones Blackstone, Cyprus Today Gazetesi Editörü Eltan Halil’e konuştu.

   Metcalfe, Cyprus Today’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

   “Bir tartışmanın her iki tarafını da dinlemeye inanıyorum, bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden bir Parlamento heyetinde yer almaktan mutlu oldum.

   KKTC neredeyse 50 yıldır fiilen bir devlet olmuştur ve Türk Kuzeyi ile Rum Güneyini yeniden birleştirmek için pek çok girişimde bulunulmuştur, ancak bunların hepsi ne yazık ki başarısız olmuştur.

   Lefkoşa’ya açık fikirli olarak gittim, daha önce hem Türk Kuzeyini hem de Güney Yunanistan’ı ziyaret ettim ve Cumhurbaşkanı Tatar ve diğer üst düzey politikacılarla tanışmayı ilginç buldum.

   Hakan Redif, Julian Mawdesley, Peter Wilkins ve Mike Diplock gibi İngiliz Konut Sakinleri Derneği üyeleriyle de görüştüm.

   Kıbrıs konusunda kişisel olarak bir tavır almamış olsam da KKTC’nin egemen eşitlik arzusunu ve adanın tamamı için sürdürülebilirlik, barış ve istikrar içeren bir gelecek umutlarını dinlemek ilgimi çekti – ki eminim herkes bu konuda aynı görüşü paylaşır.”

   Metcalfe, Birleşik Krallık heyetinin ziyaretinin “Kuzey Kıbrıs için özgürlük ve adalet için kampanya yürüten bir savunma grubu tarafından kolaylaştırıldığını” sözlerine ekledi.

   Ziyaret ve British Residents Society’nin (BRS) Birleşik Krallık milletvekilleri için devam eden lobi kampanyası, Metcalfe’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili dili üzerinde istenen etkiyi yapmış gibi görünüyor.

   Daha geçen aralık ayında, Güney Basildon ve Doğu Thurrock milletvekili, BRS lobicilik kampanyasının bir parçası olarak bir kurucu üyeden aldığı bir mektuba yanıt olarak, Birleşik Krallık’ın “kendi kendini bağımsız bir devlet olarak ilan eden ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımadığını’ yazmıştı.

   Ayrıca şunları da söylemişti:

   “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi konusundaki çıkmazın sorumluluğunun yalnızca Yunanistan’a ait olmadığını not etmek önemlidir. 1974’teki Türk İstilasından bu yana, Türkiye anakarasından yerleşimciler Türk yetkililer tarafından Kıbrıs’a göç etmeye teşvik edildi.

   Sonuç olarak, Kuzey Kıbrıs nüfusunun yaklaşık yarısı artık anakaradaki Türk yerleşimcilerden oluşuyor… Bu diplomatik bir duruma engel oldu.”

   Milletvekili, Birleşik Krallık’ın “yalnızca bir Kıbrıs devletini- Kıbrıs Cumhuriyeti’ni- ve yalnızca bir hükümeti tek meşru hükümet olarak tanıdığını” eklemişti.

   Birleşik Krallık Parlamentosunun “Üyelerin Mali Çıkarları Kaydına” göre Ağustos 2016’ya kadar Kuzey Kıbrıs’ta bir tatil evinde üçte bir hisseye sahip olduğu düşünüldüğünde, Bay Metcalfe’nin geçen aralık ayında ifade edilen duruşu dikkat çekiciydi.

“KKTC ziyareti keyifli bir ziyaretti”

   KKTC ziyaretini savunarak Metcalfe’nin sözlerine benzer yanıtlar veren bir diğer isim de Lord Rogan oldu.

   Cyprus Today’a konuşan Lord Rogan, “2004’te Annan Planı’ndan sonra olmak üzere KKTC’yi birkaç kez ziyaret ettim. KKTC neredeyse 50 yıldır fiilen bir devlet olmuştur ve Türk Kuzeyi ile Rum Güneyini yeniden birleştirmek için pek çok girişimde bulunulmuştur, ancak bunların hepsi ne yazık ki başarısız olmuştur.

   Bu ayın başlarında milletvekili arkadaşlarımla birlikte Lefkoşa’ya döndüm ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Özel Temsilci Ergün Olgun ile görüştüm.

   Hakan Redif, Julian Mawdesley, Peter Wilkins ve Mike Diplock gibi İngiliz Konut Sakinleri Derneği üyeleriyle de görüştüm.

   Keyifli bir ziyaretti ve bana Kuzey İrlanda’da barışçıl bir çözüme giden uzun yolculuğumuzu hatırlattı.

   Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye olan bağlılığımı sürdürüyorum ve herkesin paylaştığından emin olduğum adanın tamamı için sürdürülebilirlik, barış ve istikrarın olduğu bir gelecek umutlarının arkasındayım” dedi.

   Lord Rogan ayrıca, heyete Kuzey Kıbrıs için özgürlük ve adalet için kampanya yürüten bir savunma grubu tarafından yardımcı olunduğunu söyledi.

   Barones Blackstone da yaptığı kısa açıklamada, “Kuzey Kıbrıs’a gittim çünkü orada neler olup bittiğini öğrenme ve liderleriyle tanışma şansı istedim. Birleşik Krallık’taki Kıbrıslı Türklerin konumu hakkında çok az şey biliniyor” ifadelerini kullandı.