Ahmet İLKTAÇ

   Ülkemizde tutuklu ve mahkûmları cezaevlerinden mahkemelere taşıyan nakil araçlarının klimasız, penceresiz olduklarını ve kapasitelerinin çok üzerinde insan taşımaları nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesini ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin belirlediği standartların çiğnendiğine dikkat çekildi.
   Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı, insan onuruna yakışan tutukluluk koşulları devletin öncelikli yükümlülüklerinden olması gerektiğine işaret etti.
   Gazetemiz KIBRIS’ı arayarak şikâyette bulunan bazı mahkûm yakınları, söz konusu nakil araçlarında havalandırma ve klima olmaması nedeniyle sıcak yaz günlerinde ayrı, soğuk kış günlerinde ayrı işkence çekildiğini bildirdi.
   Mahkûm yakınları, mahkumların bazı günlerde saatlerce bu insan onuruna yakışmayan nakil araçlarında beklemek zorunda kaldıklarını belirtti.

Nakil araçlarının koşulları iyileştirilmeli

   Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı avukat Deniz Düzgün, konuyla ilgili birçok mahkûm ve mahkûm yakınının şikâyeti olduğuna dikkat çekti.

Deniz Düzgün, mahkûmların penceresiz ve yeterli hava alamayan araçlarla taşındığını, araçlarda çoğu zaman kapasitenin çok üstünde mahkûm bulunduğunu ve insani koşullardan uzak bir şekilde mahkemeye getirildiklerinin görüldüğünü söyledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin birçok kararında bu hususa değinildiğini, mahkûmların tutuklu bulundukları koşullar nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3’üncü maddesini ihlal edildiğini savunan Düzgün, araçlarda Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin belirlediği standartlarda havalandırma bulundurulmasının şart olduğunu anlattı.
   Deniz Düzgün, insan onuruna yakışan tutukluluk koşulları devletin öncelikli yükümlülüklerinden olması gerektiğine dikkat çekerek, nakil araçlarının koşulların bir an önce iyileştirilmesi ve gerekirse nakil araçlarının sayısının artırılmasını istedi.