banner6

Okullar güçlendirmeye muhtaç

banner37

İnşaat Mühendisleri Odası’nın okullarda yaptığı depreme karşı risk değerlendirme çalışmasında acı gerçekler ortaya çıktı. Oda Başkanı Yağcıoğlu’na göre, okulların neredeyse tamamının projesi bile yok. 1974’ten kalma okullara ise herhangi bir bakım ve onarım dahi yapılmadı

Okullar güçlendirmeye muhtaç
banner150

banner150 banner150

600-700 bina tarandı… Başbakanlık Deprem Denetim Komitesi çatısı altında okulların risk değerlendirilmesinin yapılması ve güçlendirilmesi konusunda çalışma yapan İnşaat Mühendisleri Odası, proje sunumlarına peyderpey başladı. Oda Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, “Yaklaşık 170 okul, her birinin içinde, sayısı 3-4-5’e varan bina olduğunu varsayarsak, 600-700 bina tarandı” diyerek, her hafta 10-15 okulla ilgili durum raporlarını teslim etmeye çalıştıklarını belirtti.

Okullar enkaz yığını… İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, okullarda yapılan taramalar sonucunda binaların çoğunun ekonomik ömrünün tamamlanmış olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Yağcıoğlu,  “Yaklaşık 50 yıldır ne yapıp yapmadığımızla yüzleştik. Bunca yıl hiçbir şey yapılmamışken, 6 ay içerisinde bu enkazın kaldırılması kolay değil. Okulların tamamının neredeyse projesi bile yok. 74’ten kalma okullar, hiçbir bakım ve onarım yapılmadan yıllarca kullanıldı” vurgusu yaptı.

Cemre CEMALİ

   İnşaat Mühendisleri Odası’na göre, ülkemizde 50 yılı aşkın süredir hiçbir bakım ve onarım yapılmadan eğitim yuvası olarak kullanılan okulların çoğu ekonomik ömrünü tamamlamış durumda.

   Okulların depreme karşı risk analizlerinin yapılarak, Güçlendirme Projelerinin hazırlanması amacıyla Başbakanlık Deprem Komitesi tarafından görevlendirilen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), yaklaşık 170 okulun taramasını yaptı.

   Her okulun içinde sayısı 5’e varan binaların olduğu varsayımıyla birlikte İMO tarafından taraması gerçekleştirilen yaklaşık 600-700 binayla ilgili proje teslimlerine peyder pey başlandı.

   İMO, bina performans analizi tamamlanarak güçlendirme projeleri hazırlanan okulları, hafta hafta Milli Eğitim Bakanlığı’na sunmaya başladı.

    İhtiyaç duyulan okullara ait güçlendirme projelerinin ilk teslimi 22 Ağustos’ta Başbakanlık’a sunulmuştu.

   KIBRIS’a konuşan İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, Deprem Risk Yönetmenliği’ne göre, ‘bina önem katsayısı en yüksek yapıların’ hastane ve okullar olduğuna dikkat çekerek, her malzemenin ekonomik ömrü olduğunu, belli bir zaman sonra binaların, bakıma ve güçlendirmeye girmesi gerektiğini vurguladı.

   Yağcıoğlu, “50 yıldır ne yapıp yapmadığımızla yüzleştik. Bunca yıl hiçbir şey yapılmamışken, 6 ay içerisinde bu enkazın kaldırılması kolay değil. Okulların tamamının neredeyse projesi bile yok. 74’ten kalma okullar, hiçbir bakım ve onarım yapılmadan yıllarca kullanıldı” vurgusu yaptı.

“600-700 bina tarandı”

   İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, Başbakanlık Deprem Denetim Komitesi çatısı altında, okulların risk değerlendirilmesinin yapılması ve güçlendirilmesi konusunda çalışma yapılması için görevlendirildiklerini anımsatarak, dünya genelinde uygulanan bilimsel çalışma yöntemiyle yaklaşık 10 gün içerisinde binaların taramasını yaptıklarını belirtti.

   Yağcıoğlu, yapılan hızlı taramalar neticesinde risk sıralaması oluşturulduğunu ifade ederek “Yaklaşık 170 okulun, her birinin içinde sayısı 3-4-5’e varan bina olduğunu varsayarsak, 600-700 bina tarandı” dedi.

   Sonraki aşamada ise Milli eğitim Bakanlığı’nın risk sıralaması içerisinde yer alan okullar arasında, stratejik öneme sahip binalarla ilgili öncelik bildirdiğini kaydeden Yağcıoğlu, şöyle devam etti:

   “200 kişilik bir köy okulunun risk sıralamasında çok yükseklerde olduğunu varsayalım. Bakanlık bu okulun öğrencilerini yan köye, ya da başka bir okula aktararak riski çözebilir.

    Fakat bin öğrencinin olduğu bir okul daha az riskli olsa bile bu okuldaki öğrencilerin başka bir yere aktarımı kolay olmaz. Bu nedenle bin kişilik okula öncelik vermemiz istenebilir”.

“Binalar deprem etkisi altında inceleniyor”

   Yağcıoğlu, risk haritasından sonra yerinde numuneler alınarak laboratuar testlerinin yapılması, beton sınıflarının tespit edilmesi ve içerisindeki demirlerin röntgen cihazı ile okunması gibi ileri tetkiklere geçildiğinin bilgisini vererek, bunların performans analizlerinin yapılması için görevlendirilen 50-60 kişiden oluşan mühendis grubunun alınan verileri bir yazılım ile hesap analizlerini yaptığını açıkladı.

   Verilerin mevcut bina üzerinde modellendiğini ve binanın durumunun deprem etkisi altında incelendiğini söyleyen Yağcıoğlu, bu sonuca göre deprem etkisi altında kalacak olan binanın hasar durumunun önceden tespit edilebildiğine dikkat çekti.

   Yağcıoğlu, sonraki aşamada ise zayıf olan yapılar için güçlendirme opsiyonlarının gündeme geldiğini belirterek, “güçlendirme opsiyonlarını da yapıp, peyder pey dosyaları teslim etmeye başladık” dedi.

   İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, şunları kaydetti:

   “Geçtiğimiz haftalarda yaklaşık 10-12 okulun yapısını teslim ettik. Okulların içerisinde yer alan binaları da düşünürsek 30-35 binanın güçlendirme projelerini ihale aşamasına getirilecek şekilde teslim etmiş olduk.

   Hem projeyi yaptık, hem de bu binalar için yeniden yapılırsa bedeli ne olur, güçlendirme yapılırsa bedeli ne olur noktasında siyasetin karar vermesini kolaylaştıracak olan dosyaları sunmaya başladık.

    

“Siyaset karar verecek”

   Yağcıoğlu, yapılan protokole göre bütün projelerin bu şekilde teslim edileceğinin altını çizerek, bundan sonraki süreçte o okullarla ilgili nasıl bir karar alınacağına siyasetin karar vereceğini belirtti.

   Bütün okulların laboratuar ve numune testlerinin tamamlandığını belirten Yağcıoğlu, okulların projelendirilmesini ne zaman biteceği ile ilgili soruya “Tam olarak bir gün veremeyiz. Her hafta kaç okul teslim edilebilirse yapacağız. Haftalık 10-15 okul şeklinde teslim etmeye çalışıyoruz” yanıtını verdi.

   Yağcıoğlu, her malzemenin ekonomik ömrü olduğunu, belli bir zaman sonra binaların bakıma, güçlendirmeye girmesi gerektiğine dikkat çekerek, okullarda yapılan taramalar sonucunda binaların durumu hakkında genel bir değerlendirme yaptı.

“Zor ve meşakkatli bir süreç”

   Binaların çoğunun ekonomik ömrünü tamamladığını söyleyen Yağcıoğlu, “Deprem olmadan da incelemeye gitsek, çoğuna güçlendirme gerektiği yönünde raporlama yapardık. Zor ve meşakkatli bir süreç yaşadık. Yaklaşık 50 yıldır ne yapıp yapmadığımızla yüzleştik. Bunca yıl hiçbir şey yapılmamışken, 6 ay içerisinde bu enkazın kaldırılması kolay değil. Okulların tamamının neredeyse projesi bile yok. 74’ ten kalma okullar, hiçbir bakım ve onarım yapılmadan kullanıldı” şeklinde konuştu.

   Yağcıoğlu, okul ve hastanelerin kritik yerler olduğunun altını çizerek, buraların, halkın uzun süreli yoğun olarak yığıldığı yerler olduğuna işaret etti.

   Mühendislikte tasarımlar yapılırken uyulması gereken bir Deprem Yönetmenliği olduğunu söyleyen Yağcıoğlu, buna göre de “bina önem kat sayısı yüksek yapılar” olduğunu, bunlar içerisinde öncelikli yapıların okul, hastane ve yurtlar olduğunu açıkladı.

“Her yapı güçlendirilebilir”

   Yağcıoğlu, yapılardan numune alındığı anda toplumda ‘sonuçlar ne çıktı, bina sağlam mı?’ noktasında yanlış bir algı olduğunu belirterek, elde edilen sonuçların sadece kullanılacak hesap yöntemi içerisinde bir veri olduğunu, tek başına bir anlam ifade etmeyeceğini kaydetti.

   Bina performans analizi sonucunda depreme karşı beklenen davranışı sağlayamayacak okulların güçlendirilip, depreme karşı beklenen davranışı göstermesi için çalışılacağını söyleyen Yağcıoğlu, “Her yapı güçlendirilebilir, bu sadece maliyetle ilgilidir. Bize verilen görev güçlendirilme projelerinin hazırlanması noktasında, geri kalan kararı siyaset verecek” şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner158

banner34

banner75

banner88

banner104