Kongreye katılmak için ülkemize gelen çeşitli ülkelerden 10 turizmci, muhaceret polisine verdiği KKTC Dışişleri Bakanlığı’na ait belgenin sahte olduğu gerekçesiyle havaalanında, belgeleri temin ettikleri suçlamasıyla da kongreyi düzenleyen dünyaca tanınmış tur operatörü ve iki Kıbrıslı Türk tutuklandı
Uluslararası ‘sahte vize’ skandalı
Avrupa’nın en büyük tur operatörlerinden biri olan ve ülkemizde 600 kişinin katılması beklenen bir konferansı organize eden Steffen Zoege, davetlilerin ülkemize sorunsuz gelmesi için KKTC Dışişleri Bakanlığı’na ait sahte belge temin etme suçlamasıyla tutuklandı. Zoege’nin yanı sıra belgeleri temin ettikleri gerekçesiyle Yasemin Simin Türkoğlu ile Samet Orçun Mahmutoğlu ve kongreye katılmak için ülkemize gelen farklı ülkelerden 10 turizmci, sahte belgeleri tedavüle sürdükleri suçlamasıyla tutuklandı.
Siera Leone, Mozambik, Zambia, Etyopya, Bangladeş gibi farklı ülkelerden gelen 10 turizmci Ercan Havalimanı’ndan giriş yaparken, Steffen Zoege ise Bafra’da kaldığı otelde tespit edilerek tutuklandı.
Steffen Zoege’ye belgeyi temin ettiği öne sürülen Yasemin Simin Türkoğlu ve Türkoğlu’na konu belgeyi temin ettiği iddia edilen Samet Orçun Mahmutoğlu da tutuklandı.
Polis, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun adı ile bir imza ve TC mührü olan bir belgenin sahte olup olmadığı konusunda soruşturma başlattı.
Resmi evrak sahtelemekle suçlanıyorlar
“Resmi evrak sahteleme” ve “Tedavüle sürme” suçlamasıyla tutuklanan Steffen Zoege (E-49), Samet Orçun Mahmutoğlu (E-32), Yasemin Simin Türkoğlu (K-44), Patrick Rueben Kaudzu (E-61), Yougson Edson Palıbendipo (E-48), Siman Damıano Bıstonı (E-40), Sierra Leone vatandaşı Paul Tom Nyama (E-40) ve Mozambik vatandaşı Jose Abılıo Guılherme (E-37), Zambia vatandaşı Chrıstoperher Kasale (E-47), Donald Mwenya Mwape (E-39), Etopya vatandaşı Hany Thabet Hanna Gırgıs (E-42), Bangladeş vatandaşı MD Ferdous Alam (E-28) ve Mostafızur Rahman (E-41) isimli 13 zanlı dün sabah tutukluluk talebiyle Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı ve aleyhlerine 2 gün tutukluluk emri alındı.
Yargıç Gülay Süleymanoğlu’nun huzurunda görüşülen davada KKTC Başsavcılığı adına savcı Kezban İnal, tanık olarak Müfettiş Muavini Eser Çelebi’yi dinletti.
KKTC Dışişleri Bakanlığı belgesine TC mührü vuruldu
Mahkemede yeminli şahadet veren Müfettiş Muavini Eser Çelebi, 16.03.2023 tarihinde Ercan Havalimanı’nda KKTC’ye turist olarak gelen Patrick Rueben Kaudzu, Yougson Edson Palıbendipo, Siman Damıano Bıstonı, Paul Tom Nyama, Jose Abılıo Guılherme, Chrıstoperher Kasale, Donald Mwenya Mwape, Hany Thabet Hanna Gırgıs, MD Ferdous Alam ve Mostafızur Rahman’ın görevli muhaceret memurunun evrak istemesi üzerine tasarruflarında bulunan KKTC Dışişleri Bakanlığı’na ait sahte belgeyi ve Polis Genel Müdürlüğü’ne ait sahte evrağı görevli memura vererek resmi sahte evrağı tedavüle sürmekle methaldar olduklarını kaydetti.
Eser Çelebi, aynı gün mesele ile ilgili olarak zanlılardan yapılan soruşturmada bu evrakları kendilerine Steffen Zoege isminde kişinin gönderdiğinin tespit edildiğini belirtti.
Çelebi, 17.03.2023 tarihinde mesele ile ilgili olarak Steffen Zoege’nin bir otelde tespit edilerek mahkeme emri gereği tutuklandığını ve odada yapılan aramada bir adet laptop, bir adet cep telefonunun bulunarak emare alındığını kaydetti.
“Belgeleri Yasemin S. Türkoğlu gönderdi”
Eser Çelebi, mesele ile ilgili olarak Steffen Zoege’den yapılan soruşturmada söz konusu belgeleri WhatsApp isimli sosyal paylaşım sitesinden Yeniboğaziçi’nde sakin Yasemin Simin Türkoğlu tarafından kendisine gönderildiğini, kendisinin de bu iki belgeyi Microsoft Teams uygulaması üzerinden diğer 10 zanlıya gönderdiğinin tespit edildiğini kaydetti.
Çelebi, aynı gün Yasemin Simin Türkoğlu’nun tespit edildiğini ve yapılan soruşturmada söz konusu belgeleri Gazimağusa’da sakin Samet Orçun Mahmutoğlu’nun konu şahsıların ülkelerinde çıkış yapmalarında sıkıntı yaşamamaları için bu iki belgeyi gönderdiğini, kendisinin de bu belgeleri Steffen Zoege’ye gönderdiğinin tespit edildiğini belirtti.
Aynı gün Samet Orçun Mahmutoğlu’nun tespit edildiğini söyleyen Çelebi, tüm zanlıların tutuklandığını anlattı.
Çelebi, tahkikatın yeni başladığını belirterek, tanık ifadelerinin alınabilmesi, zanlıların cep telefonları ile konu evrakların incelenebilmesi için zanlıların aleyhinde 3 gün ek tutukluluk talep etti.
Avukatlar tutukluluk talebine itiraz etti
Steffen Zoege’nin avukatı Batur Sağlamer, müvekkilinin bir iş insanı olduğunu, Liderlik Yöneticilik Kongresi için bir otele 600 kişilik bir kafile getirdiğini belirtti. Sağlamer, müvekkilinin hizmet satın aldığını ve evrakın sahte olup olmadığını bilmediğini savundu.
Sağlamer, söz konusu belgenin fotokopi olduğunu ve fotokopi belgenin sahte evrak olamayacağını ileri sürdü. Tanık polis, evrakın KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinden alındığını, üzerinde TC mührü, KKTC Dışişleri Bakanının adı ve bir imza olduğunu ve konunun araştırılması gerektiğini belirtti. Sağlamer, özellikle müvekkilinin derhal serbest kalması gerektiğini ileri sürdü.
Zanlı 2 Samet Orçun Mahmutoğlu’nun avukatı İbrahim Mısırlıoğlu, tutukluluk talebine itiraz etti. Mısırlıoğlu, araştırılacak bir husus olmadığını, sadece evrakın kimin tarafından düzenlendiğinin araştırılacağını ve etki edebileceği bir husus olmadığını savunarak, üç gün süreye itiraz etti.
Zanlı Yasemin Simin Türkoğlu’nun avukatı Fuat Olgan, evrakın üzerinde bu ülkenin mührü olmadığından resmi evrak olamayacağını ve keyfilikle tahkikat yapıldığını söyledi. Avukat, sahte evrak talebi de olmadığını, resmi evrak da düzenlenmediğini savundu.
Diğer zanlıların avukatı Hasan Boyra, müvekkillerinin konferansa geldiğini, geçen yıl da geldiklerini ve tek amaçlarının konferansa katılmak olduğunu belirtti.
Savcı: Soruşturma yapılmalı
Savcı Kezban İnal, soruşturma kapsamında sahte olduğuna inanılan belgeyle ilgili araştırma yapılması gerektiğini belirtip, zanlıların üç gün tutuklu kalmasını talep etti.
Batur Sağlamer, hitabında bu meselenin sansasyon yaratacağını, müvekkilinin ülkemize en çok turist gönderen en büyük tur operatörlerinden bir olduğunu beyan etti.
Sağlamer, fotokopi evrakın resmi evrak olamayacağını, müvekkilinin konu suçla hiçbir alakası olmadığını savundu.
Diğer avukatlar da müvekkillerinin de suçla bağlantılarının olmadığını ve derhal serbest kalmasını talep etti.
Yargıç Gülay Uğur, duruşma neticesinde polisin 24 saatlik süreyi verimli değerlendirmediğine ve sadece 4 ifade temin ettiğine bulgu yaptı.
Yargıç Uğur, emarelere zanlıların etki edemeyeceğine ancak tanık ifadelerine etki edebileceklerine bulgu yaparak, soruşturmanın salimen yürütülebilmesi için 13 zanlının da iki gün tutuklu kalmasına emir verdi.
Yargıç Uğur, ayrıca polisin 2 gün içinde soruşturmayı tamamlanması tavsiyesinde bulundu.
Haber::Emine UYSAL ÇALUDA