banner6

Ruh hastaları için bakımevleri olmalı

banner37

AB projesi altında hazırlanan Yaşlı Bakımevleri Durum Tespit Raporu’nda, Kuzey Kıbrıs’ta sadece bakıma muhtaç yaşlıların değil, şizofreni gibi kronik ruh hastalarının da ciddi anlamda bakım ve barınma sorunu yaşadıklarına dikkat çekildi

Ruh hastaları için bakımevleri olmalı
banner150

banner150

banner99

Ceren ÖZBİL

   Ülkede, kronik ruh hastalarının barınma ve bakım ihtiyaçlarını karşılayacak bakımevleri olmaması nedeniyle bu durumdaki hastalar, ya Huzurevi Yasası’na aykırı bir şekilde Lapta Huzurevi’ne, ya da özel bakım evlerine yönlendiriliyor.

   Bu durumda huzurevi ve bakımevlerinde kronik ruh hastalarına bakabilecek uzman personel ve yeterli ilaçların olmaması, ciddi sıkıntıya dönüşüyor.

   AB projesi altında hazırlanan Yaşlı Bakımevleri Durum Tespit Raporu’nda, bu sorun da yer aldı.

   Raporda, Kuzey Kıbrıs’ta sadece bakıma muhtaç yaşlıların değil, şizofreni gibi kronik ruh hastalıklarına sahip bireylerin de ciddi anlamda bakım ve barınma sorunu yaşadıklarına yer verildi.

    Genç yaşlarda başlayan bu ruhsal rahatsızlıklarda, hastalara genellikle anne babaların ve diğer aile fertlerinin kendi evlerinde baktığı ifade edildi.

   Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Jenkins, konuyla ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Jenkins: Kronik ruh hastaları barınma sorunu yaşıyor

   Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Jenkins, kronik ruh hastalarının, ülkede barınma sorunu yaşadığını ifade etti ve kendisine bakacak bir yakını olamayan hastaların, ya huzurevine, ya da özel bakımevlerine yönlendirildiğini belirtti.

   Jenkins, burada devlete düşen görevin, bu hastaların barınmasını sağlayacak yerler yapılması olduğunu kaydetti ve şöyle konuştu:

   “Örnek vermek gerekirse, yürürlükte olan 71/1989 sayılı Huzurevi Yasası’na göre, Lapta Huzurevi’nde yatalak yaşlı ve ruh sağlığı yerinde olmayan hasta olmaması gerekirken, hem yatalak yaşlı, hem de ruh sağlığı yerinde olmayan hastalar mevcuttur. Bunun nedeni, çoğu kimsesiz olan bu yoksul ve hasta yaşlıların kalabilecekleri yerlerinin olmamasıdır.

   Devletin öncelikli olarak kendine bakamayacak kadar bakıma muhtaç yoksul, yaşlı ve kronik akıl hastalarının barınabilecekleri bakım evlerini açması gerekirken, tam tersine 1989’da Huzurevi Yasası’nı geçirmiş ve Lapta Huzurevi’ni açmıştır. Daha sonra bakımevinde olması gereken birçok yaşlı ve hasta da devletin bakımevi olmamasından dolayı bu huzurevine yerleştirilmiştir”.

Kronik ruh hastalarının barınma ihtiyaçları

   Raporda, Kuzey Kıbrıs’ta sadece bakıma muhtaç yaşlıların değil, şizofreni gibi kronik ruh hastalıklarına sahip bireylerin de ciddi anlamda bakım ve barınma sorunu yaşadıklarına yer verildi.

   Genç yaşlarda başlayan bu ruhsal rahatsızlıklarda, hastalara genellikle anne babaların ve diğer aile fertlerinin kendi evlerinde baktığı ifade edildi. Raporda ilgili şöyle devam etti:

   “Hasta yakınları artık onlara bakamayacak duruma gelince, bu hastaların uzun süreli yaşayabilecekleri ve ilaç tedavilerinin sürdürülebileceği bakımevleri mevcut değildir.

   Var olan 71/1989 sayılı Huzurevi Yasası ise ruh hastalarının huzurevlerinde barınamayacağını söyler. Yukarıda da belirtildiği gibi bu hastalar için başka hiçbir alternatif bulunmadığından dolayı yasalara uymadığı halde bu hastalar çoğunlukla huzurevi ve özel bakımevlerinde barınmaktadırlar.

   Barış Ruh ve Sinir Hastanesi, Kuzey Kıbrıs’ta var olan tek ruh ve sinir hastanesidir ve devlete aittir. Ruh hastaları, hastalıkları zikrettiği zamanlar Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde yatılı olarak tedavi görürler. Genellikle bir aylık bir ilaç ve iğne tedavisinin ardından bu hastaların taburcu olması beklenir. Fakat hastaların onlara bakabilecek birinci derecede yakın aileleri olmadığı zamanlar, bu hastaların kalabilecekleri başka bir alternatif olmadığı için hastaların hastanede uzun süreli kalmasına yıllarca izin verildi.

   Öyle ki 90 yatak kapasitesi olan Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde 60 civarında bir hasta kitlesi sürekli kalmaya başlamıştır. Hastane yönetimi son zamanlarda bir depo hastane haline gelen Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’ni uzun süreli kalan hasta sayısını sıfıra indirgemek için, bu hastaları bakım evlerine yönlendirmeye başlamıştır.  

   Aralık 2018’de başlayan bu operasyonda, hastane yönetimi kendi sorununu çözerken, ne yazık ki kronik ruh hastalarının barınma ve bakım sorunlarına kalıcı bir çözüm getirmek için girişimlerde bulunmamıştır. Bu hastalarını başlarından atarcasına, yasal olmasa da bakımevlerine göndermek için uğraşmışlardır.

   Hâlbuki devletin bu hastalara uygun yerler inşa edip onların barınma ve bakım haklarına uzun vadeli bir çözüm üretmesi gerekirdi. Buna ek olarak, mevcut Huzurevi Yasası’na aykırı olduğu bilindiği halde, bu hastalar devletin yeni kurduğu Kalkanlı Yaşam Evi’ne ve diğer özel bakımevlerine yönlendirilmiştir.”

Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2019, 09:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner111

banner34

banner75

banner88

banner104