Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in “Güven Artırıcı Önlemler”le ilgili olarak yaptığı olumsuz açıklamalara KKTC’deki diplomatik kaynaklar tepki göstererek, iki liderin yemekte buluşmasından 24 saat önce yapılan açıklamaların yanlış olduğunu söyledi.
KIBRIS, ülkemizden diplomatik bir kaynağın görüşlerine başvurarak Nikos Hristodulidis’in açıklamalarını değerlendirdi.
Diplomatik kaynak, iki liderin Mayıs 2015’te üzerinde anlaştıkları meselede iki tarafın hayatını kolaylaştırıp birbirine yakınlaşmasını sağlayacak güven artırıcı tedbirlerin maalesef halen hayata geçirilemediğini söyledi.
Diplomatik kaynak şöyle devam etti:
“Türk tarafının niyeti, yemekte yeni güven artırıcı önlemeler getirmeyi değil, üzerinde mutabık kanılan konuları hayata geçirilmesini istiyor. Kapsamlı çözüm ile güven artırıcı unsurlar bir birinden ayrı değil, bir birini destekleyen konulardır. Üstelik bizi olumlu sonuca götürecek konulardır...”
Bugün yemekte buluşacak olan liderlerin görüşmesinden 24 saat önce Rum Hükümet Sözcüsü’nün yaptığı açıklamaların konuları çok daha farklı bakış açısı ile ele aldıklarının bir göstergesi olduğunu anlatan kaynak,
işbirliği ve hayatı kolaylaştırmadan ziyade Rum liderliğinin halen “KKTC tanınırsa!” fobisi ile yaşadıklarının açık bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Derinya ve Aplıç’ın açılmasını ağırdan alıyorlar
Derinya ve Lefke Aplıç kapısının açılış hazırlıklarının devem ettiğini ancak bu kadar uzamasını beklemediklerini kaydeden diplomatik kaynak, “Rum tarafı kapıların açılmasıyla işi yavaştan alıp bir şekilde sürecin uzamasına sebep oluyor” dedi.
Aynı kaynak, başka kapıların açılması bir yana hayatı kolaylaştıracak başka önemli tedbirlerin de hayata geçirilmesini beklediklerini ancak bunları gerçekleşmediğini ifade etti.
İki taraf arasında enerji hatlarının sürekli bağlı kalacak bir yapıya ulaştırılmaları bir yana cep telefonlarının da her iki tarafta da işler duruma gelinmesi ile de uzun görüşmeler yapıldığına dikkat çeken diplomatik kaynak, şöyle devam etti:
“Bir Kıbrıslı Türk’ün cep telefonu Afrika’da bile çalışırken, adanın güneyine geçtikleri zaman çalışmıyor. Acil durumda ailesini aramak isteyen Kıbrıslı Türkler ailelerine de ulaşamıyor. Tüm teknik çalışmalar yapılmış olmasına rağmen Nikos Hristodulidis’in yaptığı açıklamalara anlam vermek mümkün değildir.”
Cep telefonlarında sürekli bahane üretiyorlar
Diplomatik kaynak şöyle devam etti:
“Cep telefonları görüşmelerinde Rum tarafının Türk tarafındaki iki GSM şirketi ile işbirliği yapmadan güneydeki GSM şirketleri üzerinden çözüm üretmeye çalışıyorlar. Rum tarafı siyasi bir tanınma anlamına gelmemesi için roamingin (uluslararası dolaşım) kelimesinin kullanılmasını istemişti. Onun yerine karşılıklı bağlantı kurulması kelimesini önerdi. Çünkü, roaming siyaseten kabul edilemeyeceğini söylemişti. Türk tarafı buna da razı oldu. Ancak daha sonra Rum tarafı bundan da çark etti ve başka bir kelime bulundu. Türk tarafı bunu da kabul etti. Ardından Rum tarafı ‘Ama bizde bir yasa vardır o bizi engelliyor’ diyerek işlemleri durdurdu.”
Diplomatik kaynak, Kıbrıs Rum tarafının güneydeki şirketin vereceği çifte sim kart uygulaması ile kuzeydeki GSM operatörlerini yok sayarak bir formül ile masaya geldiğini ifade etti.
Rumlar cep telefonlarının karşılıklı çalışmasında “Yasal engel var” derken bu yasal engelden AKEL ve DİSİ liderliğinin haberdar olmadığına dikkat çeken diplomatik kaynak, buna ek olarak gelecek nesilleri çözüme hazırlayacak eğitim komitesinde 9 aydır Rum liderliğinin onayını bekleyen yasalar varken Nikos Hristodulidis’in yaptığı açıklamaların hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Aynı kaynak, ENOSİS Plebisiti kararından sonra Rum tarafının güven artırıcı durumlarda daha özenli davranıp Türk tarafından da gerekli adımları atması ile kapsamlı çözüm bulma çalışmalarını olumlu etkileyeceğini anlattı.
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2017, 12:43