Canlı Aktarım

CTP Milletvekili Salahi Şahiner KTV’de yer alan Haluk Yerli’nin hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Sabah’ programına konuk oldu.

Türkiye Cumhuriyeti’nde 6 Şubat tarihinde yaşanmış olan 7,7 ve 7,4’lük depremlerin büyük yıkımlara neden olduğunu belirten Şahiner, Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin bile altından kalkamayacağı kadar büyük bir felaket yaşandığını ve bunun nedeninin sayısız ihmal ve sorumsuzluğun sonucu olduğunu dile getirdi.

“Sayısız ihmal ve sorumsuzluğun sonucu…”

Büyük tesirli bir depremin yaşandığını söyleyen Şahiner, yaşanan depremde yıkımların en büyük etmeninin ihmaller ve sorumsuzluk olduğunu dile getirdi. Şahiner, “Yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin bile altından kalkamayacağı kadar bir deprem değil, felakete dönüştü. Sayısız ihmal ve sorumsuzluğun sonucu…” dedi.

“Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan şu anki iktidarın yapmış olduğu hata neydi?” diyen Şahiner, Türkiye Cumhuriyeti’nin eskiden vize sisteminde, Mimar Mühendis Odaları da işin içerisindeydi fakat sonradan o işi odaların elinden aldı, yeni bir sektör yarattı ‘Yapı-Denetim’ diye ve sonrasında bunu özel sektöre açtığını dile getirerek bundan dolayı üç yıl önce yapılmış bir binanın bile yerle bir olduğunu gördük ifadelerine yer verdi.

Şahiner, doğal olayların bu şekil felaketlere dönüşmemesi adına siyaset kurumu olarak işlerini bilimin ışığı altında yapmaları gerektiğini vurguladı.

Şahiner, gündem değişmeden gerek yasal değişiklikler yönünde gerekse ülkemizin ihtiyacı olan arama-kurtarma ekiplerinin ekipmanları konusunda ekipmanların en kısa sürede ülkeye kazandırılması gerektiğini söyledi.

“Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılacak en büyük yardım budur”

Başbakan Ünal Üstel’in, “Türkiye bizim her zaman yanımızda” demesine değinen Şahiner, yaşanan depremden sonra açığa çıkan masrafın 100 milyar dolarlık bir bütçe olduğunu söyleyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllarda rekor bir dış ticaret açığı verdiğini, deprem yaşanmadan önce de iyi olmadığını ve depremin yaşanmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kaynak bulma zorunda olduğunu, bunun tekrardan dış ticaret açığını yükselteceğini ve bundan kaynaklı Türkiye Cumhuriyeti’nin sıkıntılı bir süreç içerisine gireceğini ön görebilmemiz gerektiğini dile getirerek konuşmalarına şu şekilde devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti bu kadar sıkıntılı bir süreç içerisindeyken sen eğer, ‘bana sen 2023 yılı bütçesi yaparken 8 milyar söz vermiştin’ diye Türkiye Cumhuriyeti’nden para beklemek bana sorarsanız vicdansızlıktır. Ben hükümetin başında olsaydım bu parayı kesinlikle beklemezdim, ‘biz bu yılı geçiririz siz lütfen kendi yaralarınızı sarın’ derdim. Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılacak en büyük yardım budur”