Alithia “İşgal Bölgeleri: Çözümü Seçsinler Diye Referandum” başlıklı haberinde, federasyon modeliyle ilgili KKTC’de devam eden tartışmalara ve  Rum tarafından  gelen tepkilere yer verdi.

Habere göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis Cumhuriyet Meclisi’nden karar çıkartılmasıyla ilgili tartışmaları yorumlarken “Ya, yeniden birleşmiş, AB üyesi Kıbrıs’ta yaşamak için BM kararları temelinde çözüme ulaşmak üzere bizimle çalışsınlar, ya da Türkiye ile” ifadesini kullandı. 
Rum Yönetimi’nin KKTC’deki gelişmeleri -gerek Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile ilişkileri gerek gelecekleriyle ilgili- dikkatle izlediğini söyleyen Hristodulidis, Rum Yönetimi’nin verdiği mesajın da “Zaman içerisinde uzlaşılanların ötesinde herhangi bir görüşme olamaz” olduğunu söyledi.

“Malzeme vermeyin”

Hristodulidis, “Bazıları da  işgal bölgelerinde gelişmekte olan  bu tür düşünce ve kaygılara malzeme vermemek için müdahalelerinde dikkatli olmalı” diyerek Rum iç cephesini uyardı. 

Rumlar arasında da böyle bir tartışma çıkıp çıkamayacağı sorulduğunda ise Hristodulidis “Kıbrıslı Rumlar, çeşitli seçim prosedürlerinde, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünü destekleyen güçlerden yana oldular, bu da arzu ettikleri çözümün göstergesidir” dedi. 

“Bunlar 83’te ilan ettikleri devletin tanınmasını isteyenlerdir”

Fileleftheros, “İpi Germiyor… Lefkoşa İşgal Bölgelerinde Federasyondan Vazgeçilmesiyle İlgili Gelişmeleri İzliyor” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi’nin KKTC’de cereyan edenleri “tonları yükseltmeden, ihtiyatlı şekilde izlemekte olduğunu yazdı.

Habere göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhuriyet Meclisi’nde federasyon modelinden vazgeçilmesine dair karar onaylanması yönündeki gelişmeler sorulduğunda “Bunların, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünü asla arzu etmeyenlerin aldığı inisiyatifler olduğu anlaşılıyor.

Bunlar, 1983’te ilan ettikleri yasa dışı devletin tanınmasını isteyenlerdir” dedi. 

“Çözüm çabası çok daha zor”

Haravgi’ye göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs sorunundaki olguların çok olumsuz geliştiği görüşünü ortaya koydu.

Müzakere sürecini “tahmin edilemeyecek kadar zorlaştıracak” inisiyatifler alındığını savunan ve durumun ancak siyasi yöntemle göğüslenebileceğini söyleyen Kiprianu görüşünü şöyle izah etti:
“Sayın Akıncı’nın, iki bölgeli iki toplumlu federasyonun çözüm zemin olarak kalması gerektiğini savunarak, Kıbrıs Türk toplumundaki aşırılarla çatışmak zorunda kalması, Crans Montana’daki sonucun Toprak’taki olguları, çözüm çabalarını daha da zorlaştıracak çerçevede şekillendirdiğini gösteriyor. Kıbrıs müzakereleri ne zaman çıkmaza girse gerek Kıbrıs Rum toplumundaki gerekse Kıbrıs Türk toplumundaki çözüm istemeyenler güçleniyor.”

Türkiye’nin sondaj yapmak için Karpaz açıklarına platform getirmesi ihtimali de sorulan Kiprianu “Başkan Hristofyas başkanlığı zamanında  müzakerelerin devam etmesi arzumuz günlük olarak dile getiriliyordu ve Türkiye tehdit etmeye kalktığında  uluslararası toplum hep birlikte tepki gösteriyordu” dedi ve şunları ekledi: “Şimdi siyasi pozisyonumuz o kadar güçlü değil. siyasi açıdan söylediklerimizde ve ilan ettiklerimizde çok tutarlı olmalı, çözüm irademizi sadece söylem olarak değil eylem olarak da  günlük tekrarlamalıyız.”

Malas: Federasyon tartışmasının içi boş

İki toplumlu iki bölgeli federasyon modeli KKTC’de olduğu gibi Rum tarafında da tartışmaya başlandı. AKEL’in desteklediği Rum Başkan adayı Stavros Malas federasyon tartışmasını “içi boş tartışma” diye niteledi, rakiplerinden Nikolas Papadopulos’un seçim ofisinden karşılık gecikmedi.

Politis, “Yangın Çıkaran Açıklama.. Stavros Malas: İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon İçi Boş Tartışma” başlıklı haberinde Malas’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i Crans Montana’da anlaşmaya fırsatı olmasına karşın geri adım atmakla suçladığını, ardından KKTC’de yaşanmakta olan federasyon modeli tartışmasına işaret ettiğini yazdı.

Habere göre  federasyon modeli tartışmasını “içeriği hiçbir yerde yazılı olmadığından, içi boş” diye niteleyen Malas “önce metinde anlaşalım, yoruma sonra  geçelim. İşgal bölgelerinde bu tartışma yapılıyor çünkü siyasi bir boşluk var” ifadelerini kullandı. 

Malas, Anastasiadis’i de 2013 seçim programında iki bölgeli iki toplumlu federasyona, DİKO seçmenini aldatmak için yer vermemekle suçladı. 

Nikolas Papadopulos’un seçim ofisi ise Malas’ın, iki bölgeli iki toplumlu federasyon tartışmasının içi boş olduğunu “itiraf ettiğini” belirterek, bu argümanın “Papadopulos’a ait olduğunu” hatırlattı.