Aliye ÖZENCİ
Orhan Oydaş, Dillirga bölgesinde yer alan köyleri ve orada yaşayan halkı yaşamını, kültürünü kaleme aldı.
Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların birlikte yaşadığı, 10 Türk ve 9 Rum köyünden oluşan Dillirga bölgesinin kültürünü konu alan “Farklı Bir Kültür Dillirga” adlı kitap, iki ciltten oluşuyor.
Ziraat Yüksek Mühendisi Orhan Oydaş, emekliye ayrıldıktan sonra doğup, büyüdüğü bölgeyi genç nesillere anlatmaya karar verdi. Oydaş, kitabını sekiz yılda tamamladı.Toplam 572 sayfadan oluşan iki ciltlik kitapta, birçok belgeye, fotoğrafa, pula da yer verildi.
Kitabın ilk cildinde, Kıbrıs’ın coğrafi konumu, tarihi, etnik toplulukları ve Kıbrıslıların genleriyle ilgili bilgilerin yanı sıra Dillirga bölgesinin coğrafi konumu, bitkileri, yaban hayatı, halkı, köyleri, kıyafetleri, düğünleri, gelenekleri, geçim kaynakları, su kaynakları, eğitimi, halkın barınma yerleri ve Erenköy direnişine ilişkin bilgiler bulunuyor.
“Farklı Bir Kültür Dillirga”nın ikinci cildinde ise, Dillirga bölgesinin geleneksel yemekleri, süt ürünleri, çocuk oyunları, avcılık, panayırlar, ulaşım, haberleşme, cinayetler, kavgalar, hayvan hırsızlığı olayları, meslekler, insan hayatından kesitler, bölgede en çok okunan kitaplar ve anlatılan hikâyeler gibi konular yer alıyor.
Mücahitlik dönemi
Orhan Oydaş, 24 Nisan 1946’da Dillirga bölgesindeki, Bozdağ eski ismiyle Aytotoro köyünde dünyaya geldi. İlkokulu, ortaokul ve lise eğitimini bu köyde tamamladı.
Oydaş, “Lise son sınıfta 21 Aralık 1963’de çatışmalar başlayınca eğitimime de ara vermek zorunda kaldım. 1964’de kendi köyümde mücahitlik yaptım. Aynı yıl içinde Erenköy direnişi başladı. Köyün boşaltılma kararı çıkınca, bölgedeki diğer mücahitlerle birlikte geri çekildik” dedi.
Oydaş, üç yıllık mücahitlikten sonra 1967’de Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı, eğitimini tamamladı ve Ziraat Fakültesi’nden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu.
Bilgiler topladı
Oydaş, Tarım Bakanlığı’ndan emekli olduktan sonra kitabını kaleme alma kararı verdi. Oydaş, bu süreci şöyle anlattı:
“Bugüne kadar ‘Dillirga’ bölgesi için birçok kitap yazıldı. Konuları anı, coğrafi konumu, tarihsel ve savaş içerikliydi. Türk ve Rumların birlikte yaşadığı bu bölgenin genlerini, kültürünü insanlarının eğitimini ele alan hiçbir belge ve yazı yoktu. Bunu bir eksiklik olarak gördüm ve emekliye ayrıldıktan sonra araştırmalarıma başladım”.
Göçmen bir ailenin çocuğu olan Oydaş, kitabını yazmaya karar verdi ancak o dönemlere ait elinde hiçbir belge olmaması çalışmasını zorlaştırdı. Oydaş, araştırma çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“Annem 1964 yılındaki savaşta köyden ayrılırken yanına bazı aile ve yakınlarının fotoğraflarını almıştı. Okuyucu kitapta araştırıp kaleme aldığım halkın yaşam tarzını okurken, bu fotoğraflarla da buluşacak.
22 yaşıma kadar, okul dönemim hariç Dillirga’da yaşadım. Bir Dillirga köyü olan Yeşilırmak’ta 4 yıl boyunca bölge tarım sorumlusu görevinde bulundum. Dillirga’nın toprağını, taşını, ormanını, kuşunu, hayvanını ve tepelerinden yamaçlarına kadar birçok özelliğini biliyordum… Ama kitabımda en net ve kesin bilgileri paylaşmak hedefimdi.
Bu konuda bilgi alabileceğin eski kuşaktan kalma ailem ve bazı tanıdık yakın köylülerden de bilgiler topladım. Duyduklarımı, çelişkiye düştüklerimi, kendi süzgecimden geçirerek ele aldım. İngilizce, Türkçe ve Rumca kitaplardan da faydalandım”.
En çok konuşulan düğünler oldu
Orhan Oydaş, tek kitap hedefiyle yola çıktı ancak edindiği bilgiler çoğaldıkça kitabın iki ciltten oluşmasının daha yararlı olacağına karar verdi.
“Her iki kitapta da Dillirga’nın kültürünü anlattım. Birebir insanlarla yaptığım görüşmelerde en çok düğünler konusunu konuştuk. Geçim kaynaklarını, ekonomisini, eğitimini ve dini de ele aldım” diyen Oydaş, kitabın birinci cildinde yer alan düğünler konusunda, Türk ve Rum gençlerin evlilikleri, o dönemde yapılan dünürcülükler (isteme gecesi) ve daha birçok konu detaylarıyla anlattı.
Oydaş, Türk ve Rum düğünleri arasındaki farkları okuyucuya aktardı.
‘Farklı Bir Kültür Dillirga’ kitabının kapak tasarımı Orhan Aydaş, kapak dizaynı Nebile Oydaş Çizgi , resimler ise Feride Tuncay Oydaş’a ait.
“Birliktelik uzun sürmedi”
Orhan Oydaş, Kıbrıslı Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı Dillirga bölgesinde kadınların, birlikte yemekler yapıp aynı sofrada oturduklarını, çocukların da sokaklarda lingiri, pirilli gibi geleneksel oyunlarımızı oynadığını söyledi.
“Fakat bu birliktelik çok uzun sürmedi, 1960’lı yıllar yerini milliyetçiliğe bıraktı ve karma halk artık din mezhep ayrımı yaşamaya başladı” diyen Oydaş, bu konulara da en ince ayrıntısına kadar kitabında yer verdi. Okullarda verilen eğitim, kadınların ortak söylediği Rumca maniler, o dönemlere ait posta pullarına kadar birçok konuyu kitabında okuyucuya anlattı Oydaş…
Kitapta ayrıca, Orhan Oydaş’ın ailesinin de çalıştığı CMC şirketinin çalışmaları, o dönemde yaşanan geçim zorlukları da anlatıldı.
Oydaş, “Dillirga bölgesinin kültürünü yaşatmak, unutulan birçok konuyu yeniden gün yüzüne çıkarmak amacıyla kitabımı gelecek nesle arşiv niteliğinde hazırlamak istedim” dedi.
Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2017, 13:25