Birileri AB projesi adı altında Kıbrıs Türk halkının milli değerlerine, aile ve toplum yapısına yönelik saldırı yapmayı görev edinmiş durumda.
İddialara göre bu işler için güzel para alıyorlar.
Kimi zaman bizi normal dışı olaylara yöneltmek için güya korurmuş gibi yaparak reklam yapıyorlar, kimi zaman da hiç kıvırtmadan doğrudan saldırılar düzenliyorlar.
Oysa aile ve toplum yapısının korunması çok önemli.
Bazı devletler bunun için yasalar çıkardılar bile…
Türkiye’nin de bu yönde çalışma yaptığı basına yansımış durumda.
Ama biz yine korumasız, kalkansız bu saldırıları içimize alıyoruz, en hassas noktalarımıza bunların ulaşmasına izin veriyoruz.
Hiç kimseyi hor görüyor, aşağılıyor veya dışlıyor değilim.
Allah’ın her kulu benim için değerlidir.
Ama hırsızın, hırsızlığını, ahlaksızın ahlaksızlığını, katilin katilliğini görmezden gelemeyeceğimiz, makul bulamayacağımız gibi bunlara yol açanları da mazur göremeyiz.
Neden bunları yazdım?
Çünkü birileri şu sıralarda yine öğretmenlerimiz üzerinden Milli Eğitimimizi hedef alarak aklı sırasınca toplum mühendisliğine soyundu.
“Eğitim Çalışanlarının LGBTI+lara karşı Tutum Araştırması
Aşağıdaki anket Statica Araştırma ve Danışmanlık Merkezi tarafından yapılmaktadır. Aşağıdaki anket sorularının ortalama cevaplama süresi 7 dakikadır. Anketimize katıldığınız için teşekkür ederiz.” başlığı ile gönderilen bir elektronik forumla bir sürü belirli gizli amaca yönelik soru anket kisvesi altında öğretmenlerimize sunuluyor.
Olmaz böyle bir şey.
Buna karşı uyanık olmalıyız.
Onun için bu yazıyı yazıyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın en yetkili kişisine sordum bana böyle bir şeyin Bakanlık üzerinden yapılmasının söz konusu olmadığını, bir yerlerden elde edilen bireysel elektronik posta adreslerine bu mesajların gönderildiğini söyledi.
Ama çok üzüldüğüm bir gerçek de var ki maalesef benim canım Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda bir programda LGBT olayı övüldü.
Konuyu Kurum Müdürü -bu konularda çok hassas olduğunu bildiğim- Meryem Hanım’a ilettim.
Kendileri konuyu soruşturacaklarını bana ifade ettiler…
İşin özeti şu: Dikkatli olmalıyız. Birileri en büyük gücümüz olan aile ve toplum yapımızı, milli ve ahlaki değerlerimizi bozmak için boş durmuyor.
Evet, bizler Atatürkçüyüz.
Çağdaş medeniyetleri yakalamaktan da öte geçmek amacındayız ama hiç kimse kusura bakmasın normalin dışında olanları, normalmiş gibi toplumlara yedirmeye çalışmak çağdaşlık değildir.
Biraz kapalı yazmaya çalıştım, çünkü konu ve terimler hassas…