Dr. Levent Devrim ÜSTÜN
Dişlerimiz sindirim sisteminde gıdaların koparılmasına, küçük parçalara bölünmesine ve çiğneme işlemiyle yutulabilir hale gelmesinde görevalır.
Dişlerimizin bu görevlerini tam olarak yapabilmesi ağız ve diş sağlığımızın iyi olmasına bağlıdır. Dişlerimizin sağlığını korumak ve iyileştirmek de kaliteli beslenme alışkanlığı, ağız içi hijyenik bakımla mümkün olabilir.
Dişlerde oluşacak çürümeler ve diş eti iltihaplanmaları, tedavi edilmezlerse diş kayıplarına dahi neden olur. Diş kaybı olan ağızlarda eksilen dişlerin adedinin artmasıyla doğru orantılı olarak sindirim rahatsızlıkları ve buna bağlı gelişen beslenme yetersizliği oluşabilir. Bu durumdan genel sağlığımız da olumsuz etkilenir. Tüm bu olumsuzluklar diş ve diş eti civarında kümelenen bakteri plaklarının oluşmasıyla başlar.
Bakteri plakları, gıdaların ve içeceklerin içinde olan şekerlerin, asitlerin, ağız içinde bulunan mikroorganizmalarla etkileşmesi sonucu oluşur. Bakteri plağı oluşumunu azaltmak için bazı beslenme tedbirleri alabiliriz.
Öneriler
Örneğin ara öğünlerde, tükürük salgısı ana öğünlere kıyasla daha az olması dişte aşınmaya uygun ortam hazırlayacağı için şekerli ve asitli gıda tüketmemek faydalı olacaktır.
Aşırı tütün kullanma alışkanlıklarını bırakmak veya en aza indirmek, gün içerisinde şekerli, sütlü veya sütsüz çay kahve tüketimini azaltmak, çok miktarda asitli gazlı içecekler içmemek gerekir. Bu alışkanlıkların fazla olması dişlerde sararmaya, aşınmaya ve nihayetinde çürümeye sebep olabilir.
Tüm bu gıda ve içeceklerin ağız sağlığımıza olumsuz etkisini azaltmak için ara ve ana öğün sonrası dişlerimizi fırçalamak faydalı olacaktır.
Yemeklerden sonra şayet diş fırçalama imkanımız yoksa şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgısını artıracağı için bakteri plağı oluşumunu azaltarak diş çürümesine ve diş eti iltihaplanmasına karşı faydalı olacaktır.
Dişimizin aşınmaya karşı direncini artıran, dişin temel yapı taşı olan kalsiyumdan zengin besinlerden yağlı ve füme balıklar, susam, kaymak, peynir, yoğurt, süt, kuru incir ve bu ürünlerden yapılmış gıdalar tüketmek diş yapımızın sağlıklı kalmasına destek olacaktır. Fosfor minerali bakımından zengin olan deniz ürünlerinden balıklar; karides, midye, yengeç, kuru baklagillerden; fasulye, mercimek, et ürünlerinden; dana eti, kuruyemiş olarak fındık içeriklerinde bulunan fosfor minerali zenginliği açısından yine diş yapısının sağlığına destek olur.
Öğünlerimizden sonra ısırarak yenildiğinde dişlerimizde doğal temizlik görevi yapan besinlerden elma, havuç ve armudu tercih ederek ağız hijyenimize destek verebiliriz.
Öğün sonrası, ağız ferahlığı ve hoş olmayan ağız kokumuzun giderilmesi için karanfil çiğneyebilir veya nane çayı içebilirsiniz. Birkaç nane yaprağı çiğneyerek nefesimizi tazeleyebiliriz.
Beslenmemizde karbonhidrat, protein, vitamin ve mineraller dengeli tüketilmelidir.
Sağlıklı diş yapısını korumak için günlük öğünlerimiz yüzde 50 meyve ve sebzeler, yüzde 25 süt ürünleri ve doymamış yağlar, yüzde 25 tam tahıl ürünlerinden oluşması yararlı olacaktır. Sindirim sistemiyle bu gıdalardan vücudumuzun tam faydalanabilmesi için sindirimin başlangıç yeri olan ağız ve dişlerimizin sağlığının tam olması önemlidir.
Bu olgu genel sağlığımızın iyi, bağışıklık sistemimizin kuvvetli olmasının anahtarıdır.